Hayatım boyunca her şeye gülmeye çalıştım , hatta kendimi zorladım.
Güçlü kalmaya ve her daim güçlü gözükmeye çalıştım.
Ve hayatım boyunca her şeye çok çalıştım. Başarılı olmak istedim her daim. Kendime vakit ayırmadım. Şimdi ise liseye geçmiş bir ergendim. Ailemin çok istediği o liseyi kazanmıştım işte. Onlar istediği için kazanmıştım. Okul forması giymek istemiyordum. Hatta okula gitmek dahi istemiyordum. Ruhum git gide yaşlanıyor , ve çöküyordum. Daha fazla hayal kırıklığı istemiyordum hayatımda.
Güneş ışığını yavaştan odama doğru yolluyordu. İki gün sonra okul vardı ve ben hala bu düşünceye alışamamıştım. Ayaklarımı sürüye sürüye yataktan çıktım. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru ilerledim. Annem kahvaltı hazırlamıştı. Ona baktığımda yaşlandığını gördüm. Gözlerinin altı kırışmaya başlamıştı. Saçlarına ak düşmüştü. Canı çok yanmıştı. Normaldi.
Her zaman arkamda bir çınar ağacı gibi durmuştu. Devrilmemiş ve yıkılmamıştı. Onunla bir kez daha gurur duydum , iyiki benim annemdi.
...
"Unutma kızım " diye fısıldadı kulağıma.
"Neyi anne?"
" Anneler ölse bile melek olur korur evlatlarını" gözlerimi kapattım yavaştan. Ve o huzurlu kollarda uykuya teslim ettim kendimi.
...
Ne çok acı çektirmişti bu hayat bana ve aileme. Canımızı kanatmak ister gibi yakmış , her dakika ağlatmıştı. Ben hiç ağlamayan babamın aglayışını görmüştüm.
...
"Baba neden ağlıyorsun ?" Sırtını yatağa rastlamış , karşıya kitlenmiş bir şekilde ağlıyordu. Sanki gözyaşları bunca yılın acısını çıkarıyordu ondan. Gözleri kıpkırmızı olmuş , yeşil gözleri koyulaşmıştı. " Size bakamamaktan korkuyorum" diye yanıtlamıştı sorumu.
" Neden baba ? Yanımızdasın işte." Çocuktum bilemezdim. Neden öyle dediğini anlamamıştım. Bir çocuk için en büyük mutluluk anne ve babasının yanında olması değil miydi ?
...
O sırada babam da girmişti mutfağa. Günaydın demişti soğuk bir sesle. Çayını yudumlamaya başlamıştı. Hemen çıkacaktı belli. Bedeni de ruhu da yorulmuştu. Bakmadım sonra ondan yana. Hemen çıksın ve gitsin istemiştim. Öyle de oldu zaten. Mutfaktan çıktı . Odaya girdi. Üzerini değiştirip gidecekti işte. Bir 15 dakika sonra odadan çıktı ve evin kapısı çarptı duvarlara. Yine gitmişti. Gidecekti. Hayat böyleydi işte. Kaybettin sanıyordun , oysa kaybettiğin sandığını hiç kazanmıyordun.
" Anne"
"Efendim kızım" demişti tebessüm ederek.
" Babam beni sevmedi desem nankör mü olurum?" Diye sordum. Günlerdir kafama takılıyordu bu soru işte.
" Nereden çıktı bu güzelim ? "
Eskisi gibi tebessüm etmemesinden..
Kızım dememesinden..
Beni görmezden gelmesinden..
Beni kırmasından..
...
" Hiç öylesine bir soru işte." Diye kestirip atmıştım. Ama kızgındım. Ben ne yapmıştım ki ?
...
2 gün sonra
Lisemin ilk günüydü. Nasıl tür insanlar ile karşılaşacaktım
Neler olacaktı ?
En yakın arkadaşım kim olacaktı gibi bir sürü soru vardı aklımda.
Peki ya hocalarım ? Nasıl olacaklardı bilmiyordum.
Formamı giydim ve annemi öpüp evden çıktım. Otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım.
Keşke dedim babamda dikkat et deseydi bana. Oysa o beni boş gözlerle yolcu etmişti işte. Kalbime dokunmuştu bakışı yine. Canımı yakan o bakışını hiçe saymaya çalıştım. Canım çok yanmıştı , daha yansın istemiyordum.
Otobüse binecektim ama bir çift göze takıldı gözlerim. Bu gözler bir ressamın özenle çizmek isteyip , asla cizemeyeceği tarzdandı. O yeşilleri , onca boyayı karıştırsan da asla elde edemeyeceğin bir tondu.
Peki ya , bu kimdi ?
....
Merhaba , ben Zeynep. İlk bölümde bilerek karakter ismi vermedim. Ve bu ilk kitabım. Nasıl bir tepki ya da yaklaşım ile karşılaşacağımı bilmiyorum , veya okuyucu olur mu onu da hiç bilmiyorum. Ama yazmak istiyorum. Sabah akşam ara vermeden sadece yazmak. Yazı yazmayı , şiir yazmayı falan çok seven biriyim . Umarım İlk bölümde hoşunuza gider. Diğer bölümler hem daha uzun olacak hemde daha merak ettirici olacak. Görüşürüz ❤️💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Romance"Ne bakıyorsun öyle ? İlk defa mı erkek gördün hayatında?" diye sordu. O soru o an hiç beynime ulaşamadı. Gözlerim büyülenmiş gibi kitlendi o harika ötesi gözlerine. İçimden bir şey koptu hissettim. Canım acıyacaktı sanki de yer hazırlıyor gibiydi...