Hayat ne kadar garipti. İnsanların hep hayalleri vardır. Yıkılan gerçekleşmeyen..
Bir daha hayal kurmaya korkan insanlar var.
Yaşamak için küçük bir umut kırıntısı ararlar. Ama bulamazlar . Hangi dala tutunsalar , ellerinde kalır.Atmamıştır değil mi diye düşündü genç adam. Bunu yapmış olamaz değil mi diye düşündü.
Gözlerinin önüne geldi Ezgi bir anda. Bakışları , gülüşü, masumluğu...
Bir kızın hayatını mahvetmek bu kadar kolay olamazdı değil mi ?
Volkan'ın sinirli bakışlarını hissetti üzerinde. Volkan için çok kıymetlidir Ezgi. Bunu herkes bilirdi. Genç adam öyle bir hata etmiştiki herkesin öfkesini kazanmıştı.
Havva Hanım'ın içini bir pişmanlık kaplamıştı. Kızını da kaybeder miydi ? Canından değerli olan bir varlığını koymuştu toprağın altına. Şimdi sıra Ezgi de olamazdı değil mi ?
Kenan Bey'in pişmanlığı gözünden okunuyordu. Yıllarca oğlunun ölümünden Ezgi'yi sorumlu tutmuştu. Ece ,Ezgi'nin okulundaydı ve Burak ile o şekilde tanışmışlardı. Yıllar süren ilişkileri Ezgi yüzünden bitmişti. Ece ile başlayan düşmanlıkları , hem ilişkiyi bitirmişti hem de oğullarının ölümüne sebep olmuştu.
Şimdi ise kızını kaybediyordu. Ece 'ye kaydı gözleri. Pişmanlık aradı. Ama bulamadı. Gurur vardı Ece'nin gözlerinde.Çağrı zar zor izin alıp gelmişti. Geldiğinde ise Ezgi'yi değil , koca bir enkaz ile karşılaşmıştı. Gelen telefon ile dünyası başına yıkılmıştı.
İrem , sakin kalamıyordu. Ezgi'yi kaybetme fikri ona çok korkunç geliyordu. Volkan ona destek olmak istercesine "sakin ol güzelim , ona hiçbir şey olmayacak." Dedi. Ama buna kendisi bile inanamıyordu. Kendisini attıysa yaşama şansı çok azdı. Burak ordan düşüp ölmüştü !
Ece sessizliğini bozarak en büyük hatayı yapmıştı. " Ne ağladınız be ? Bir şey olmaz o cadıya." Dedi alayla. Dalga geçiyordu herkesle. Oyun oynuyordu resmen. Gülüşü içine dokundu Çağrı'nın.
" Ne diyorsun lan sen ! O bizim canımız lan! Burak abiyi senin gibi değersiz bir sürtük yüzünden kaybettik! Canımızın acısı hala tazeyken şimdi Ezgi'yi kaybediyoruz! Hemde Ezgi'nin sorumsuz ailesi yüzünden ! Kızını sevgiyle büyütmeyen baba , oğlunun katiline kızı gibi davranıyor! Yazık lan halinize ! Sıçayım sizin ebeveynliğinize!"
Çağrı tüm nefretini kusmuştu.O kadar haklıydı ki , Volkan tebrik etti içinden Çağrı'yı.
" Boşuna ağlamayın ! Komik oluyorsunuz. Hele sen Cenk, hiç mi için acımadı lan ! Hala tutmuş şu kızı getiriyorsun!"
İrem dayanamadı.
"Yeter! Susun artık! Durdur şu arabayı Kenan amca!"
Kenan Bey arabayı durdurmuş, İrem'in ne yapacağını merak ediyordu.İrem arabadan inip , Ece'nin tarafına geçti ve onu da saçlarından sürükleyerek indirdi.
"Senden nefret ediyorum ! Annemin adını sürtüğe çıkartmıştın! Senden nefret ediyorum. Burak abiyi elimizden aldın. Ezgi'yi hayatından ediyorsun. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsun?! Senden nefret ediyorum"
Saçlarını biraz daha eline doladıktan sonra sürüklemeye başladı.
Bu kızı burada öldürmek istedi İrem. Kardeşinin intikamını almak istedi.
"Bırak beni ! Cenk yardım et !"
Cenk onlara doğru kosacakken , Volkan kolundan tuttu.
"Eğer şimdi gidip Ece'yi korursan , sakın gelme Ezgi'nin yanına! Yemin olsun seni döverek öldürürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Romance"Ne bakıyorsun öyle ? İlk defa mı erkek gördün hayatında?" diye sordu. O soru o an hiç beynime ulaşamadı. Gözlerim büyülenmiş gibi kitlendi o harika ötesi gözlerine. İçimden bir şey koptu hissettim. Canım acıyacaktı sanki de yer hazırlıyor gibiydi...