2.Bölüm

1.3K 60 6
                                    

Otobüse binecektim ama bir çift göze takıldı gözlerim. Bu gözler bir ressamın özenle çizmek isteyip , asla cizemeyeceği tarzdandı. O yeşilleri , onca boyayı karıştırsan da asla elde edemeyeceğin bir tondu.
Peki ya , bu kimdi ?
"Ne bakıyorsun öyle ? İlk defa mı erkek gördün hayatında?" diye sordu. O soru o an hiç beynime ulaşamadı. Gözlerim büyülenmiş gibi kitlendi o harika ötesi gözlerine. İçimden bir şey koptu hissettim. Canım acıyacaktı sanki de yer hazırlıyor gibiydi. Bana şaşkın bir şekilde bakmaya devam etti ben ise ona sadece " birine benzettim kusura bakma" diyebildim. Zorla da olsa beynimden bacaklarıma yürüme sinyalini göndermeyi akıl edebilmiştim. Hızlı hızlı uzaklaştım oradan. Arkamdan seslenmesini ne çok isterdim. Bir daha göremeyeceğim birine bu denli kafayı takmam cidden normal miydi ?
Ergenlik diyordum içimden hep ergenlikden dolayı bunlar. Otobüsü de kaçırmıştım. Tabana kuvvet yürüyordum , o sırada telefonum çalmaya başladı. İlkokuldan beri beraber olduğum arkadaşım Volkan arıyordu.
"Volkan 🌋" Arıyor...
Hemen yanıtladım.
"Alo minik kuşum" sesi her zaman huzur verirdi bana.
"Efendim"
" Yine çok sıcak bir karşılama oldu sağol ya " diye kahretti.
" Ya kanka otobüsü kaçırdım şimdi yürümek zorunda kaldım zaten"
"Gelip alayım mı seni " dedi.
"Neyle alacaksın volkan Allah aşkına" sanki arabası vardı.
" Kuzenim arabayı verdi bana birkaç gün takıl dedi , nerdesin söyle"
Hemen tarif ettim ve 5 dakika sonra önümde çok mükemmel ötesi hatta hayal edemeyeceğim kadar güzel bir araba durdu. Araba isimlerini bilmezdim. Çünkü ilgim yoktu ama bu aşık olunabilecek kadar güzeldi.
Arabaya attım kendimi hemen " bu efsane ya " diye söylenmeye başladım.
"Dimi kanka ya bende seviyorum yavruyu" deyip direksiyonu öpünce gülmeye başladım. Sonra aklıma o çocuk geldi. Sabah gördüğüm o güzel gözler. Volkan da çimen gözlüydü. Onunda gözleri kendine hayran bırakacak kadar güzeldi.
" Kız daldın hayret noldu"
Her şeyimi anlamak zorunda mısın gereksiz demek gelse de icimden
" Aynı şeyler volkan babam falan işte" deyip geçiştirdim. Ne ara geldiğimizi farketmesem de yeni okulumdaydım. Volkan da benle inince sen niye indin diye sordum.
" Yeni okulum" dedi 32 dış sırırtarak.
Nasıl sevindiğimi anlatamam
Yeni okulumda 4 sene daha onunla olacaktım.
"Volki tolki pinponpiii ne kadar mutluyum bilemezsin" diyerek yanaklarını sıktım hemen.
"Ezgicim biliyorum beni çok seviyorsun ama okuldayiz " dediğinde kendime geldim.
Okula doğru ilerleyip sınıfımı öğrendim. Volkan ile aynı sınıftaydık. Yanımda oturuyordu Allah'tan da tanımadığım biri ile sıramı paylaşmak zorunda kalmamıştım.
Sıkıcı bir ilk gün de bitmişti. Volkan yine beni eve bırakmıştı sağolsun. Eve girdiğimde hiç tanımadığım bir ses vardı evde. O vardı. Ama nasıl ?
" Anne selam "
Annem içtenlikle gülümsedi.

"Ezgi gelsene , yeni özel ders hocan ile tanış"
Ama bu nasıl olurdu ?

"Yeni özel ders hocam mı?"

"Evet kızım matematiğin zayıf temelin yok. İyi olacak devam etmen , Şebnem Hanım biliyorsun ki doğum yaptı ve Ankara'ya taşındı. Bizde Cenk Bey'i bulduk"
Demek ismi Cenk'ti.

"İyi memnun oldum " dedim. Kendine gel kızım sen lise 1e giden bir ergensin , sana mı bakacak salak demek ile yetindim.
Çünkü çok güzel gözleri ve çok güzel gülüşü olan biriydi.
Çirkinim demiyordum. Ama dikkatini cekmeyecegimi biliyordum.
Üzerimi hemen değiştirip salona geçtim. Annem mutfağa kahve yapmak için gidince yeni hocam ile yalnız kalmıştık. Bakın hocam diyorum çünkü H O C A !

Gözleri ile ne düşündüğümü anlamaya çalışır gibi bana bakınca tek kaşımı havaya kaldırıp ona bakmaya başladım.
Dayanamayıp " ne var " deyince yarım ağız gülüp " tavırlara bak ya ergen " deyip güldü.
Evet şimdi bir de ergen olmuştuk. Tam ağzımı açıp cevap vereceğim sırada , kapı çaldı.
Kötü bakışlarımı ona yollayayım derken sehpaya takılıp nerdeyse düşüyordum. Allah korudu. O ise sırıtmaya devam ediyordum umarım tanımaz diye içimden dua ettim.
Kapıyı açınca şok oldum. Ayı kostümü ile önümde bir adet Volkan , dinozor kostümü giyen bir adet Çağrı ve tavşan kostümü ile önümde bir adet İrem duruyordu.
" Burası hayvanat bahçesi değil gençler" dedim gülerek.
İrem ise : " biliyoruz evde yabani hayvan beslenmesi yasak olduğundan seni almaya geldik" deyince rezil olduğumu hissettim. Çünkü arkadan Cenk' in sesi geliyordu. Ama konuşma sesi değil K A H K A H A sesi.
Sabır dilerken arkadaşım zannettiğim hayvanları içeri aldım. Annem onları görünce hem şaşırmış hemde " ne bu hal çocuklar" deyip gülmeye başlamıştı.
"İnsan olmaktan sıkıldık , bir de hayvanlıkta şansımızı deneyelim dedik" diye yanıt vermişti Çağrı. Grubun en salağı diyebilirdim.
Volkan ise " valla Havva abla benim canım çok sıkkın depresyona girdim ondan böyleyiz " deyince anlamıştım. Yine Sevil konusuydu. Ne zaman bitecekti şu kız.
Hemen boynuna atladım Volkan'ın. O da kollarıyla sarmıştı beni iyice. Çünkü biliyordum arkadaşlık böyle şeyler için vardı. Cenk ise değişik bakıyordu. Ama umrumda değildi. Beni kıskanamazdı. Çünkü abim yaşındaydı. Abim yoktu ama olsun .
Volkanlar ile televizyon karşısına geçip film açtık. Sadece sen , adında çok güzel ve duygusal bir filmdi. Kör bir kızın hayatını anlatıyordu. Ağlamaktan gözlerimiz sismisti. Cenk ise inatla gitmiyor , hala duruyordu.
O sırada bir horlama sesi geldi.
Volkan hem uyumuş hemde horluyordu.
"Sessiz olun"diyen Çağrı'ya anlam veremezken video çekmeye başladı. Volkan'ı
Çekiyordu.
"Sevil'e atayım da görsün puşt. Sabahtan beri başımızı şey etti yeter lan" diyip söylenmeye başladı. Haklıydı. Volkan ve Sevil çocukluk aşkıydı ve bu zamana kadar beraberlerdi. Volkan bu ayrılığı kaldıramamıstı.
Çağrı Sevil'e videoyu çoktan atmıştı.
"Volkan seni gebertecek ve haklı" diye olacakları söylemiştim.
İrem ise " o zaten kendinden geçti Ezgi baksana şu haline, terkedildi" deyince hak vermiştim. O sıra Cenk' e kaydı gözlerim. Acaba kaç yaşındaydı ?
...

2 saat sonra hem çocuklar hem de Cenk gitmişti. 18 yaşında olduğunu üniversiteye hazırlandığını öğrenmiştim. Umarım beni fazla zorlamazdı.
....
2 ay sonra
"Ya cenk ver şu defteri"
Günlüğümü almıştı. Her satırda ondan bahsettiğim günlüğümü almıştı ve vermeyi reddediyordu. Bu iki ay boyunca özel ders vermişti. Her gün neredeyse. Matematiğim yükselmiş başarılı bir öğrenci olmuştum.
Ama ona olan hislerim de çocuk hislerine benzemiyordu.
" Ne var bu defterde " diye sormuştu.
Sen varsın.
Her satırında.
Her sayfasında.
Demedim tabiki sacmalayın.
" Birkaç özel anı" diyebilmistim sadece.
O sırada babamın bağırma sesleri geldi kulağıma.
" Ben sana kaç kez diyeceğim Havva kız ile şu zibidi oğlanı aynı odada koyma diye"
" Ya Allah aşkına Kenan ne var ? Ders çalışıyorlar."
Babam beni ne olarak görüyordu sürtük falan mı ? O kadar utanmıştım ki Cenk'e bakamıyordum.
Elini gelip omzuma koyup" boşver sen babanı al bak defterini gel hadi" demişti. Ama benim ne ayağımda güç ne de ruhumda dayanacak derman kalmıştı. Senelerdir çektiğim resmen işkenceydi. Babamın bana gülüşüne hasret kalmıştım.
Neden diye haykırmak istiyordum ona.
Ama yapamayacağımı bende biliyordum o da. Olmadı bir tokat atar sustururdu. Ellerimde bir sıcaklık hissettim o an " Ezgi iyimisin sen rengin soldu " dediğinde doğrudur dedim sessizce hep olurdu.
Hatta bir gün babam ile aynı evde sadece ikimiz kaldığımızda ben odada bayılmıştım , babamsa hiç farketmemisti.
Elini yanağıma koydu " Ezgi iyi misin burnun kanıyor" diye endişe ile baktı gözlerime. O an şaşırdım ilk biri gözüme endişe ile bakıyordu. İçerden hala bağırma sesleri geliyordu hatta babamın hakaretlerini duydukça içim parçalanıyordu
"Küçük sürtük"

O an işte kendimi kaybettim . Odayı açtım ve yanlarına doğru ilerledim. Tam ağzımı açıp iki çift laf edecektim ki gözlerim karardı ve bedenim soğuk yerle temas etti. Annemin adını haykırması , Cenk'in ise koşar adımlarını duydum . Peki babam ne mi yaptı , evin kapısını açtı ve evden gitti .
Gözlerimi iyice kapattım ve zihnimin bulanıklaşmasına izin verdim.

____
Ve yeni bölüm, daha çok az okuyucu kitlem var ama olsun ❤️

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin