Noel'e kalan süre: 25 Gün
Bilinmeyen Numara: Geçen Noel kalbimi sana vermiştim. (22.57)
Bilinmeyen Numara: Sen ise onu bana geri verdin. (22.57)
James: Ne?
James: Vay canına, dostum. Geçen Noel'i hatırlayacak kadar bu bayramı seviyor olmalısın.
Bilinmeyen Numara: Geçen Noel'i hatırlayacak kadar seni seviyorum.
James: Adamım, sarhoş musun?
James: Sanırım yanlış numaraya mesaj atıyorsun. (23.00)
Bilinmeyen Numara: Hayır bebeğim, tam olarak James Wilson'a mesaj atıyorum.
Bilinmeyen Numara: Ve adamın olamayacağım için üzgünüm...
Bilinmeyen Numara: Ben Jennifer ve bu Noel kalbimi tekrar sana vermeye geldim.
Bilinmeyen Numara: Geri almamak üzere!
--------
Jennifer camına çarpan yağmur damlalarından oldukça rahatsızdı. Uykularını bölen Londra yağmurları.. Bu ülkeye taşındığından beri içini ısıtan güneşe hasret kalmıştı. Bir sisin arasında nefes alıyor gibi hissediyordu. Fakat, bu kadar şikayet etmesinin bir anlamı yoktu. Buraya onun için taşınmıştı. James Wilson için...
Bir önceki Noel üzerinden neredeyse 1 yıl geçmişti. Bu uzun süre Jennifer'ı yıldırmamış, kalbinde filizlenen aşkın çürümemesi, aksine güçlenmesi için elinden gelen her şeyi yapmıştı. James'le geçirdiği güzel, sevgi dolu zamanlar onun umutlarını yeniden güçlendirmeye yetmişti. Bu yabancı şehirde onun varlığına tutunuyordu.
Okul dönemi ani bir kararla, en yakın arkadaşıyla ışıl ışıl parlayan Paris'ten, üzerinde kara bulutların eksik olmadığı Londra'ya taşınmışlar. Yüksek notları ile öğrenci değişim programlarından kolaylıkla yararlanmışlardı. Ve şimdi, James'in soluduğu havayı soluyordu. Jennifer bunun için oldukça mutluydu.
Yağmur artık pencereye tüm hızıyla vurduğunda genç kız uyuyamayacağını anladı. Yatağının kenarında duran saate bakışlarını yöneltti. Jamesle yaptığı ilk konuşmanın üzerinden saatler geçmişti. James son yazdığı mesaja cevap vermeyi tercih etmemişti. Genç kız bu duruma bozulsada aldırmamıştı. Onunla yeniden konuşacaktı. Bunun için daha günleri vardı.
Odasından çıkıp küçük salonuna geldiğinde en yakın arkadaşı André'nin televizyon karşısında uyuduğunu gördü. Sarı dağınık saçları alnına dökülmüş, dudaklarını hafif aralamıştı. Bu hali kızı gülümsetti. André onun için çok özeldi. Onun hep özel kalmasını istiyordu. Koltuğun kenarında gördüğü battaniyeyi çocuğun bedenine örttü. Açık olan televizyonu kapattı ve André'nin yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.
"İyi geceler, André."
YN/ Wham- Last Christmas
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Christmas| Texting
Short StoryBilinmeyen Numara: Geçen Noel kalbimi sana vermiştim. (22.57) Bilinmeyen Numara: Sen ise onu bana geri verdin. (22.57)