Last Christmas| Texting

Three

Noel'e Kalan Süre: 23 Gün

Bilinmeyen Numara: Beni daha ne kadar görmezden geleceksin?

James yazıyor...

James çevrimiçi

James yazıyor...

James: Ah, yine mi?

James: Bak tatlım, sana anlatmaya çalıştım.

James: Seni tanımıyorum ve sen yanlış James'e mesaj atıyorsun.

James: O yanlış James benim.

James: Açıklayıcı oldu mu?

Bilinmeyen Numara yazıyor...

Bilinmeyen Numara çevrimiçi

Bilinmeyen Numara yazıyor...

Bilinmeyen Numara: Neden böyle davranıyorsun?

Bilinmeyen Numara: Ben Jennifer'ım, James.

Bilinmeyen Numara: Fransa'da el ele dolaştığın kız benim.

Bilinmeyen Numara: Beraber büyük meydanda buzda kaydığın kız benim.

Bilinmeyen Numara: Eğer imkanın olsaydı hep burada, benimle kalmak istediğini söylemiştin.

Bilinmeyen Numara: Şimdi bunları nasıl inkâr edebiliyorsun?

James yazıyor...

James çevrimiçi

James yazıyor...

James: Fransa'ya hiç gitmedim.

Bilinmeyen Numara yazıyor...

Bilinmeyen Numara çevrimiçi

Bilinmeyen Numara yazıyor...

Bilinmeyen Numara: Ne?

Bilinmeyen Numara: Bunu gerçekten yazdın mı sen?

James yazıyor...

James çevrimiçi

James yazıyor...

James: Bu gerçek, Jennifer.

James: Artık bana yazmayı bırak.

James: Ben senin aradığın kişi değilim.

James: Ve hiç olmayacağım.

-Artık bu numaraya mesaj gönderemezsiniz.-

------

Jennifer: Siktir!

Jennifer: Beni engelledi!

Ambra yazıyor...

Ambra çevrimiçi

Ambra yazıyor...

Ambra: NE?

Ambra: James'den bahsediyorsun, değil mi?

Jennifer yazıyor...

Jennifer çevrimiçi

Jennifer yazıyor...

Jennifer: Fransa'ya hiç gitmediğini söyledi, Ambra.

Jennifer: Ona yazdım.

Jennifer: Anlattım.

Jennifer: Bunu yaparken her şeyin farklı olacağını düşünmüştüm.

Jennifer: Yanılmışım.

Ambra yazıyor...

Ambra çevrimiçi

Ambra yazıyor...

Ambra: Eminim, mantıklı bir açıklaması vardır.

Ambra: Bir hat daha al.

Ambra: Yeterince paran yoksa, sana gönderirim tatlım.

Ambra: Hemen pes mi edeceksin?

Jennifer yazıyor...

Jennifer çevrimiçi

Jennifer yazıyor...

Jennifer: Bu hattı alırken yanında yedekler de aldım.

Jennifer: Ve tabii ki hemen pes etmeyeceğim, Ambra.

Jennifer: Eğer gerekirse, onun karşısına çıkacağım.

Jennifer: İşte o zaman, benden asla kaçamayacak.

------

Jennifer elinde tuttuğu sıcak çikolatadan bir yudum aldı ve kamerada kendisine gülümseyen babasına karşılık verdi.

"Keşke Noel'de burada olabilseniz," dedi babası üzgünce. Kızından ayrı geçireceği ilk bayramdı. Bu kalbinin derinliklerinde bir sızıya neden oluyordu. Lakin, artık alışmak zorundaydı. Küçük kelebeği kanatlarını dünyaya karşı açmıştı. Bu onu oldukça mutlu ediyordu.

Jennifer ailesini ne kadar özlediğini bir kez daha farketti. Buraya gelmek için onlarla yaptığı tartışmayı anımsadı sonra. Şimdi o güne geri dönse, o güçlü savaşı kazanmaya çalışır mıydı? Bunu düşünmeden duramıyordu. Bu sabah James Wilson onu hiç düşünmeden engellemiş, Fransa'ya gitmediğini söylemişti. Jennifer'a bir yabancı gibi davranıyordu. Bu kızın kalbini kırıyor, kırıklar tenine batıyordu. Anlamaya çalışıyordu ama anlamak imkânsızdı. Genç kızın çocukla yaşadıkları bir hayal olamazdı.

"Üzgünüm, baba. André ve ben bu eve bir ağaç kuracağız."

Jennifer babasıyla bir süre daha sohbet ettikten sonra bilgisayarını kapattı. Sabah güneşli olan gökyüzüne kara bulutlar sıralanmaya başlamıştı. Genç kız derin bir nefes aldı. Bugün gidecek bir dersi yoktu. Henüz bu ülkede bir arkadaş da edinememişti. Düşüncelerini engellemek için film izlemeye karar verdi. Televizyonu açtığında telefonunun titrediğini hissetti. Gelen mesajları okudu. Sanırım, artık film izlemesine gerek kalmamıştı. Alışverişe çıkması gerekiyordu.

-------

André: Hey, Jenny?

André: Bugün dersim biraz uzayacak ve evde yiyecek hiçbir şey yok.

André: Bana bir iyilik yapıp, alışverişe çıkar mısın?

Jennifer yazıyor...

Jennifer çevrimiçi

Jennifer yazıyor...

Jennifer: Olmuş bil, Şef!

André yazıyor...

André çevrimiçi

André yazıyor...

André: Şemsiye almayı unutma.

André: Ve dışarısı çok soğuk. Lütfen kalın giyin, Jenny.

André: Çok geç kalmamaya çalışacağım.

André: Ben gelene kadar kendine iyi bak.

André yazıyor...

André çevrimiçi

André yazıyor...

André: Her neyse, görüşürüz.
●Görüldü.

YN/  Bakar kendine iyi, Jenny ;)