My Cousin | Larry Stylinson✔️

1

Bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktınız ya beni, helal olsun size.

Öncelikle kuzen ilişkisi ensest bir ilişki değil. Ensest ilişki birinci ve ikinci derece akrabalarla olan ilişkiler. Peki kim bu akrabalar? Birinci dereceden akraba; anne, baba, kardeş ve çocuk. İkinci derece akrabalar; Büyükanne, büyükbaba, dayı, amca, hala, teyze, torun ve yeğen. Eğer benim yazdıklarıma inanmıyorsanız gidin kendiniz araştırın. Kuzen bunların arasında yok.

Kuzen ilişkisinde tek sorun doğacak çocuklar açısından sağlık sorunu. (Evet bu da büyük bir sorun) Ülkemizde de kuzen evliliği çok fazla, dünyada da. Gösterdiğiniz tepkiyi anlamıyorum. Kaldı ki Harry ve Louis bu hikayede üvey kuzenler. Anlatabiliyor muyum? Her kelimeden sonra 'onlar üveyler, kuzen ilişkisi ensest değil vs.' yazmamı mı bekliyorsunuz?

Bir hikayeyi okumadan önce adına, açıklama kısmına falan bakıp öyle okumak gerekiyor. Adı 'Kuzenim' olan bir hikayeden ne bekliyorsunuz. Yorumlarda kuzen ilişkisi okuyamam yazıp gideceğinize hikayenin adına bakıp sessizce uzaklaşın. Sabrım taştı artık ya. Ben sabırlı olmaya çalıştıkça saçma sapan yorum yapanlar var.

Bu arada ensest ilişkinin tam olarak ne olduğunu ve kimler arasında olduğunu bilmeyenlere asla sözüm yok, yanlış anlaşılmasın. Hikayeye başlamadan önce bu kısmı sabredip okuyabilirseniz sevinirim. Eğer okuduydanız da teşekkür ederim.
Hala okumaya devam edecek olanlara iyi okumalar diliyorum, diğerleri sessizce uzaklaşabilir.

•••

"Anne çok acıktım."

"Louis şu haline bak. Ter içindesin. Git ve hemen duş al. Bende o zamana kadar sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Oflayarak odama girip çantamı kapının yanına bıraktım. Bir kaç kıyafet alıp banyoya gittim. Hızlıca duş alıp temizlendiğimden emin olduğumda ıslak saçlarımla mutfağa girdim.

"Bugün Hailey yok o yüzden en hızlı şekilde bir şeyler hazırlamaya çalıştım."

"Teşekkür ederim." deyip yanağını öptüm.

"Bir daha eve bu kadar terli gelmeni istemiyorum. Futbol oynamana bir şey demiyorum ama böyle terli dolaşırsan hasta olursun."

"Kendimi fazla kaptırmışım bugün. Bir daha olmaz."

"Seninle bir şey konuşmalıyım."

"Nedir?" bir yandan yemeğimi yerken bir yandan annemi dinliyordum.

"Okulunuzun seviyesinin baya düştüğünü duydum." anlamaz gözlerle ona baktım. "Müdürünüz değiştiğinden beri okuldaki disiplin azalmış ve okula artık zararlı maddeler bile girmeye başlamış." annem bunları nasıl öğrenmişti. Devam etmesi için gözlerine baktım.

"Biliyorsun ki seni burada gönderebileceğimiz en iyi hatta tek okul orasıydı."

"Anne bu konuşmanın sonu nereye varacak merak ediyorum."

"Milward dayınla bu konu hakkında konuşurken bana bir fikir sundu." Merakım iyice artmaya başladı.

"Ve?"

"Ve onun yanında okuyabileceğini orada çok güzel okullar olduğunu söyledi. Eğer sende onaylarsan hemen işlemlerin başlatılacak." şaşkınlıkla ona baktım.

"Yani şimdi- yani dayımın yanına Londra'ya gitmemi istiyorsun?"

"Senin iyiliğin için. Hem biliyorsun senden 1 yaş küçük bir oğlu var. Senin bir yıl kaybın olduğu için onunla aynı sınıfta okuyacaksınız. Böylece daha hızlı adapte olabilirsin. Ne dersin?"