27

1.7K 121 99
                                    

"Güzel şimdi bir bakalım nasıl olduğuna." Sözleri kontrol edip bana gülümsedi.

"Harika oldu dostum. Ayrıca sana yardım eden arkadaşınla da tanışmak isterim. Gayet yetenekli."

"En yakın zamanda tanıştıracağım sizi."

"Ben bu akşam bakarım yine buna konuşuruz sonra. Şimdi çıkmam lazım."

"Tamam görüşürüz Julian."

~~~

"Harold pasta aldım sana. Neredesin?"

"Geliyorum." pastayı mutfağa bırakıp Harry'nin odasına gittim. Pencerenin önünde telefonla konuşuyordu.

"Tamam anne. Bunu şimdilik kimseye söylemiyoruz sende söyleme. Louis beni bekliyor kapatmam lazım. Görüşürüz." Arkasından beline sarıldım.

"Korktum."

"Özür dilerim." dedim mırıldanarak.

"Annem aradı. Seni izlemiş ve neden sevgili olduğumuzu söylemediğini sordu."

"Üzgünüm böyle olmasını istemezdim. John ile konuşup halledeceğim."

"Lou bunu yapmak zorunda değilsin."

"Ona çoktan mesaj attım konuşmamız gerektiğini. En kısa zamanda konuşacağım." bana doğru dönüp gülümsedi.

"Seni çok seviyorum Lou."

"Seni çok seviyorum Hazza."

"Şuan öpüşmemiz gereken yerdeyiz sanırım."

"Banada öyle geldi." dudağına ufak bir öpücük bırakıp geri çekildim. Arka tarafıma bakıp benden uzaklaştı.

"Baba!"

"Selam çocuklar. Sizin için pizza söyledim. Ben duş alıp uyuyacağım. Siz yiyin bana da birkaç dilim bırakın." Harry'nin yüzüne baktığımda kıpkırmızı olmuş iki yanak gördüm. Dayımın peşinden odadan çıktı. Bende kapıya birazcık yaklaşıp konuşmalarını bekledim.

"Baba biz şey-"

"Açıklamana gerek yok Harry. Ben zaten sizi daha önce görmüştüm. Utanmanada gerek yok. Ben ve halan en başıdan bunun olacağını biliyorduk."

"Daha önce ne zaman?"

"Anne gelmeden bir gün önce mutfakta gördüm sizi. Hadi ben duşa gireceğim." Odadan çıkıp salona doğru yürüdüm. Harry yanıma oturdu.

"Pizza bir an önce gelse iyi olur çok acıktım." Harry hala şok içinde oturuyordu. Onu kendime çekip göğsüme yasladım. "Harold iyi misin?"

"Bizi ilk günden beri biliyormuş."

"Ne güzel işte."

"Hiç belli etmedi."

"O zaman bunu kutlayalım."

"Louis ne zaman bir şeyleri kutlamak istesen beni öpüyorsun." burnumu burnuna sürdüm.

"Güzel bir kutlama değil mi?"

"Ya ne demezsin? Babam evde seni aptal."

"Az önce zaten gördü." daha fazla konuşmasına fırsat vermeden dudağına yapıştım. Dudağımın üzerinde gülümsedi. Dudağına ard arda öpücükler bırakıp geri çekildim. Kapı çaldığında ayağa kalktı.

"Çabuk gel" diye fısıldadım. Şişmiş dudaklarıyla bana gülümsedi. Bende arkasından yürüyüp biraz geride durdum. Bu o pizzacıdaki sarışın çocuktu.

My Cousin | Larry Stylinson✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin