My Cousin | Larry Stylinson✔️

3

Dayım ve Harry yemek hazırlarken ben masada oturmuş onları izliyordum. "Louis yemek yapmayı sevmez misin?"

"Aslında bu zamana kadar hiç yapmadım." ikiside şaşkınlıkla bana baktılar. "Bana öyle bakmayın. Genelde kardeşlerimle zaman geçirirdim. Ben onları oyalarken annem ve yardımcısı Hailey yemeği hazırlardı. O yüzden hiç yapmadım."

"İstersen sana öğretebiliriz."

"Belki de benimde kardeşim olsaydı bende öyle olabilirdim."

"Harry bu konuyu tekrar açmasak mı?"

"Zaten hiçbir zaman açmıyoruz ki." dayım sessiz kaldığında kendimi kötü hissettim.

"Harry artık ben varım. Eğer sende istersen beni kardeşin olarak görebilirsin."

"Sağol."

"Hadi yemek hazır. Harry dolaptan kola çıkarır mısın?"

"Elim dolu."

"Ben çıkarabilirim."

"Bardaklarda buz dolabının yanındaki dolapta."

"Baba önce sadece kola dedin şimdi masayı kurduracaksın." deyip ben bardakları alırken yanıma geldi. Tabakları alıp masaya bıraktı. Bende bardakları ve kolayı bıraktım. Dayım yemekleri servis yapıp oturdu. "Baba Louis'nin matematiği çok iyi biliyor musun?"

"Öyle mi?"

"Bütün soruları çözdü hatta bana kopya bile verdi. Ama sanırım bu son söylediğimi söylememeliydim." gülüp ona baktım.

"Harry belkide matematikten özel dersini Louis'den almalısın."

"Neden? Bay Clark gelmek istemiyor mu?"

"Ben onun gelmesini istemiyorum."

"Neden?"

"Harry ders boyunca sadece adamı izliyorsun. Hangi konuyu anlattığını sorsam bilmezsin bile." gözlerini devirip burnunu kırıştırdı.

"Abartma." Harry kızarmaya başladığında konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Yemek çok lezzetli olmuş."

"Beğenmene sevindim."

"Ben kalksam sorun olur mu?"

"Daha tabağın bitmedi."

"Baba bugün zorla yemek yedirdim. Onu da yarım bıraktı."

"Neden Louis?"

"Bir nedeni yok. Normalde de fazla yemek yemem."

"Bu çok sağlıksız. Hadi biraz daha ye."

"Ben gerçekten yiyemiyorum. Odaya gitsem."

"Baba zorlama."

"Tamam nasıl istersen." odama gidip bavulumu açtım. İçindeki kıyafetleri dolaba yerleştirmeye başladım. Kapının sesini duyduğumda kapıya baktım. "Gel"

"Sana meyve suyu getirdim."

"Teşekkür ederim." bardağı bana uzatıp geriledi. "Otursana. Yani işin yoksa?"

"Tamam. Yardım etmemi ister misin?"

"Kendim hallediyorum."

"Bence pekte halledemiyorsun. Resmen dolaba tıkıştırmışsın." deyip gülmeye başladı. "Çekil biraz ben sana göstereyim." geri çekilip onu izledim. "Bak öncelikle dolabının bir tarafına pantolonlarını bir tarafına tişörtleri koyarsan senin için kullanması daha kolay olur. Ayrıca katlayıp koyarsan daha iyi olur."