My Cousin | Larry Stylinson✔️

38

"O ayıyı alabilecek misin?"

"Sadece geriye çekil ve beni izle." lunaparka gelmiştik ve çıkmadan önce Harry onun için bir ayı kazanmamı istiyor. Ayıyı alıp ona verdim. Yerinde zıplayıp bana sarıldı.

"Seni seviyorum Loueh."

"Bende seni seviyorum Güneşim. Hadi bir yerlere gidelim sana profeterol alalım."

"Olur." Bir kafeye girip koltuğa yan yana oturduk. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Harry'nin başı omzumdaydı. Saçlarıyla oynarken siparişlerimiz geldi. Başını omzumdan kaldırmadan profiterol yemeye başladı.

"Lou, sence bizi dışardan görenler tatlı olduğumuzu düşünüyor mudur?"

"Bilmem." yanımdan geçen kıza baktım. "Pardon bakar mısın?" kız bana şaşkın bir şekilde baktı.

"B-bana mı seslendiniz?"

"Evet bir soru sorabilir miyim?"

"Louis ne yapıyorsun?"

"Bir dakika Harold. Sence biz nasıl bir çiftiz? Yani dışardan bakınca nasıl gözüküyoruz. Az önce bize bakıyordun mutlaka bir fikrin vardır."

"Bence mükemmel bir çift gibi gözüküyorsunuz. Birbirinize bakarken gözlerinizi parlıyor."

"Teşekkür ederim."

"Bir fotoğraf çektirebilir miyiz?"

"Tabi." Harry benden uzaklaşırken kız tekrar konuştu.

"İkinizle?" Harry tekrar yanıma yaklaşıp kameraya poz verdi. Sonra benim çenemden tutup kafamı kameraya çevirdi. Kız teşekkür edip gittiğinde tekrar eski halimize döndük.

"Hazza, biz evlensek mi?" Harry öksürük krizine girdiğinde suyu ona uzattım. "İyi misin? Ne oldu? Nefes alabiliyor musun?"

"İyiyim. Sen-sen az önce ne dedin?"

"'Evlenelim mi?' dedim."

"Ciddi misin bu konuda?"

"Fazlasıyla."

"Lou daha 18 yaşındayız. Sence de erken değil mi?"

"İstemiyor musun? İstemiyorsan anlarım."

"Hayır hayır onu demek istemedim. Elbette seninle evlenmek isterim ama sence de biraz daha zamana ihtiyacımız yok mu? Hayatımızı düzene sokana kadar bekleyebiliriz değil mi?"

"Tamam. Bekleyebiliriz tabiki."

"Nereden geldi aklına birden?"

"Gaza geldim galiba. Kız öyle bizi övünce bir anda çıktı işte."

"Seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum." tam dudaklarımız buluşacağı anda birisi Harry'ye seslendi. "Harry." Harry çocuğa bakıp gergince güldü.

"Selam Robert."

"Nasılsın? Oturmam sorun olur mu?" soruyu bana yönelttiğinde karşımdaki sandalyeyi işaret ettim.

"İyiyim sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. Arkadaş kim?"

"Sevgilim Louis."

"Bende Robert. Xander ile takıldığını düşünmüştüm." Harry gerildiğimi anlamış olacak ki masanın altından elimi tuttu.

"O benim sadece arkadaşımdı."

"Bana öyle gelmiş olmalı. Xander sana  güzel bakıyordu."

"Bunu benim yanımda konuşmak zorunda mısınız?" diye tısladım.