Üniversitenin kantininde arkadaşlarla oturuyorduk. Onlar aralarında konuşurken ben notlarımla uğraşıyordum.
Sonra Sevda seslendi bana ;
- Humeyra, bak bak karşı masaya. İşte sana bahsettigimiz çocuk o. Çok yakışıklı değil mi??? dedi.
Bakmak istemiyordum. Başımı kaldırmadım.
- Üff, Humeyra. dedi.
Kızlar;
- Cidden çok yakışıklı. Ama bize bakmaz O. O böyle açık saçık kızlar arıyordur. dedi Miray.
Miray'a döndüm;
- Neden öyle diyorsun Miray? Ne çocuğu tanıyorsun ne de öyle kızları. İnsanları dış görünüşleriyle yargılama. dedim
Israrla O'na bakmamı istiyorlardı. Gülüşme sesleri geliyordu.
-Ya bakmak istemiyorum. dedim
- Lütfen, benim için. dedi
Anlamıyordum bunları.İnat etmişlerdi. O'nu görmeden bu masadan kaldırmayacaklardı beni.
- Tamam. dedim
Başımı kaldırdım ve ona baktım. Nedensizce kalp atışlarım hızlandı. Diğer kızlar gibi olmak istemiyordum ama gerçekten çok yakışıklıydı.
Koyu yeşil gözleri vardı. Uzun boylu. Yapılı bir çocuktu. Sarışındı. Saçlarında hafif koyuluklar vardı. Üzerinde siyah pantolon ve siyah düz bir tişört vardı. Ama bunlar bile üzerinde çok güzel duruyordu.
Gülerken başını yana çevirdi. Göz göze geldik. O'na baktığımı görmüştü.
Başımı çevirdim hemen.Kızlar ;
-Göz göze geldiniz. dedi
Ve kıkırdamaya başladılar.
-Üff çocuk gibisiniz. dedim.
Sevda ;
- Yakışıklı mı?? dedi.
- Çok abartıyorsunuz. Normal bir çocuk işte. dedim
Ama hayatımda gördüğüm en kusursuz insandı... Ama bunu belli etseydim kızlar beni onun olduğu ortamlara zorla sokardı. Rezil ederlerdi. Bu yüzden sustum.
- Ay cidden çok zevksizsin Humeyra! dediler.
- Kalkın kalkın derse geç kalıyoruz. dedim.
Ben Tıp 4.sınıf öğrencisiydim.Derse gittik.
Son dersti. Karanlık olmuştu etraf. Baya yorgundum. Dersten çıktık.
Aşağıda kızların yanına iniyorduk. Kapının önündeyken
-Ahh! dedi Sevda
- Ne oldu? dedim
-Anatomi kitapların yukarıdaydı. Söylemeyi unuttum. dedi
-Tamam alıp geliyorum. dedim
Kitaplarımı aldıktan sonra koridorda ilerliyordum. Çok az kişi vardı.
Köşeyi dönerken birine çarptım. Elimdekiler düşmüştü. Eğilip onları aldım.
Başımı kaldırdığımda O'nu gördüm.
-Önüne baksana. dedi sinirlice.
Nedensizce kalbim kırılmıştı.
- Özür dilerim. dedim
- Tövbe tövbe yaa. dedi ve uzaklaşmaya başladı.
Merdivenin başına gittim hızlıca.Arkamdan bir ses "Bekle" dedi. Döndüm. O arkamdamdaydı.
- Efendim. dedim
Elindeki notları uzatarak ;
- Bunları unuttun. dedi
Yanına gittim ve notları ondan aldım.
-Teşekkürler. dedim başımı kaldırmadan
Ve hızlıca aşağı indim.
Sevda beni bekliyordu.
- Oha senden önce o çıktı binadan. Karşılaştınız mı ?? dedi.
Gözlerimi kaçırıp " Hayır" dedim.
Eve doğru yürümeye başladık. Evde iki kişi kalıyorduk. Ben ve Sevda...
Onu çok severdim. Benim için hep en iyisini isterdi. Zayıf, ince kısa saçlı piercing li bir kızdı.
Normalde Annem öyle arkadaşlar edinmeme izin vermezdi.Ama Sevda'yı çok kişilikli ve dürüst bulurdu.
Eve gelmiştik. Gidip kıyafetlerimizi çıkardık. Mutfağa geçtim. Yemek yapma sırası bendeydi. Sevda mutfağa geldi. Masayı kurdu. Saçlarımı yukarıdan toplayıp masaya oturdum.
Yemekleri servis ettim. Yemeğe başladık.
- Sevda?? dedim.
- Efendim kuşum. dedi
- Şu sabahki çocuk var ya.dedim
- Eee.. dedi.
- Adı ne onun?? dedim.
Önce güldü. Sonra ;
- Fatih... dedi.
- Neden sordun??? dedi.
- Merak ettim. dedim.
- Tanımıyorum sanki seni. dedi
- Ya merak ettim abartma. dedim
- Tamam tamam kuşum. Sakin ol. dedi
Biraz bekledikten sonra ;
- Soyadı ? dedim.
Bu sefer kahkahayı bastı.
- Üstündağ.. dedi.
-Hımm. dedim
Sevda'ya ikinci tabağı koyduktan sonra ;
- Bölümü? dedim.
- Hukuk. 4. sınıf . dedi
- Bak Humeyra. Seni çok seviyorum biliyorsun. Sakın bu çocukla uğraşma. Yani sadece yakışıklı ama pisliğin teki.. dedi
-Ya ne alakası var. Merak ettim. dedim
- O zaman sorun yok. dedi
Önüme döndüm.
Ben zayıf biraz uzun boylu mavi gözlü beyaz tenli bir kızdım. Sakin, kendi halinde.
O ise... Yapılı, uzun, yeşil gözlü, sarışın ve anlattıkları kadarıyla dinle alakasız bir çocuktu..
Ama ne güzeldi ismi Fatih...
Not: 29.bölüm bundan sonra görünüyor. 28.bölümü okumadan okumayın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
ChickLitGece ne kadar karanlıksa o kadar çok acı vardı. Yalnız değildik hiç. Hep biz ve acıydı. Uzun bir süre önce göğsünün kafesinde idam ettiği vicdanı,hayaletiyle buradaydı. Çok faraziydik haliyle.. Gölgeler boş kalplerde yaşıyordu. Bazı kalplerde başka...