-17-

13.6K 398 73
                                    

Humeyra...

Yarıyıl tatilinde beklediğim gibi Fatih sadece geceleri arıyordu. En fazla beş dakika konuşup kapatıyordu.

Tatilden döndüğümüzde annesiyle tanışacaktım. Ki bu çok daha korkunçtu. Beni sever miydi? Ona başka bir kız mı bulmuştu? Ya da herhangi bir şey...

Tatile çıkmadan hemen önce bir gece sabaha yakın Fatih'i Süleymaniye'ye götürdüm. Sabah ezanına yetiştik. Koca şehirde ilk defa ezan duyduğunu söyledi. Kollarını açmış, gökyüzüne bakıyordu.

Koca şehirde ezanı ilk defa duyduğunu söyledi..

O günden sonra bir şekilde namaz kılmayı öğrendi. Rahatlatıcı olduğunu söyledi. Yani tamam değişsin istemiyorum ama birazda müslüman olmayı öğrenmeli..

Sabah yola çıkacaktım. Gece saat 3,5 gibi aradı.

- Efendim Fatih? dedim

- Yarın yola mı çıkıyorsun?? dedi

- Evet, akşama doğru orada olurum. dedim

- Uçakla mı?? dedi

- Evet. dedim

Bir süre konuşmadı.

- Fatih? dedim

- Efendim? dedi

- Seni çok özledim... dedim

Sanki güldüğünü hissettim.

- Bende... dedi

Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım.

Tatil olmadan iki gün önce imam nikahı kıymıştık. Yani gerçi imamı ikna etmek çok zor oldu ama.İmam bile bizim birlikte olma ihtimalimize inanmıyordu.. Şahitlerimiz Sevda ve Emre oldu. Sevda bunun hesabını anneme nasıl vereceğini söyleyip durdu. Emre ise Fatih'in en yakın arkadaşı.

Yani evli sayılırdık.En azından maddeten. Yani ruhumu bu fikre alıştırmam asırlar sürerdi. Evde olduğum sürece Fatih'ten bahsetmedim bile.. Fatih, kimseye ilişkimizi anlatmamamı istiyordu. Zaten mümkün değildi. Kendime bile anlatamıyordum ki..

Saat 12 gibi havaalanına indiğimde kapının önünde Sevda bekliyordu. Biraz daha yürüyünce arkasında Fatih'i gördüm.

Elimde olmadan hızlandı kalp atışlarım...

Önce Sevda'ya kocaman sarıldım.

Fatih'in yanına gittim. Başımı avuçlarının arasına aldı. Başını başıma yasladı. Eğilip yavaşça öptü beni.

O güzel tenini özlemiştim.. O elektrik etkisini.. Midem de develerin tepişmesini...

Elleri belime indi. Yavaşça sarıldım boynuna. Beni kendine iyice çekmişti. Bir elini sırtıma diğerini bel boşluğuma koydu. Kaldırıp, döndürdü etrafında yavaşça.

Yani zaten diğer türlü yüzüne yetişemiyordum. Onun boyu 1.89. Yüzüne bakmak daha da zorlaşıyordu.

Elimi tuttu. Sevda'yla hararetli hararetli konuşuyorduk. Fatih yine konuşmuyordu.. Tek kelime bile etmedi. Ne "Hoşgeldin" ne de bir "Nasılsın"..

Eve geldiğimizde O'nu yukarı davet ettim. İşi olduğunu söyledi. Her zaman ki gibi.

Sevda'yla yukarı çıkıp, yaşadıklarımızı anlatmaya başladık.

Okula gitmek için çok yorgundum ve Sevda'ya dinlendik biraz. Zaten Fatih'te aramamıştı.. Şu an en çok korktuğum şeyse aramasıydı zaten.. O'nu engellemek için hiçbir bahanem kalmamıştı. Yanına gitsem ne isteyeceğini biliyordum...

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin