36

2.9K 105 94
                                    


''Sanırım bu sabah iblisi gördüm. Aynada bana bakıyordu. Kendimi açıkça anlamama yardımcı oldu. Asla bir yangın başlatmak istememiştim. Asla kimseyi yaralamak..kanatmak..

 Bugün.. Bugün daha iyi bir adam olacağım. 

Dünyayı seveceğim, yapmam gerektiği gibi . İyi olacağım. İyi olacağım olamadığım tüm zamanlar için. Ellerimdeki kan beni ölümüne korkutuyordu, hiç olamadığım kadar uyanık olma vaktim geldi sanırım. İyi olacağım. Dünyayı yapmam gerektiği gibi seveceğim. İyi olacağım içimde masum olan her şey için, bugüne kadar şüphe ettiğim her şey için.. İyi olacağım, tüm gözyaşlarım için..tüm bu yıllar için.. kendimden kaçıp sığındığım her yer için.. kendime bile anlatamadıklarım için.. İyi olacağım , şüphe duyduğum tüm o mükemmel anlar için..

İyi olacağım. İyi bir adam olacağım. Dünyayı seveceğim. Kendimi seveceğim. Olamadığım tüm o anlar için.. Bu yangını ben başlatmak istemedim, kendimi de başkalarını da kanatmak istemedim.. 

İyi olacağım..''







FATİH

-Nasıl başladığını hatırlıyor musunuz ?

Soğuk bir duruşu vardı. Ekoseli krem tonlarında bir ceket giyinmişti. İçindeki kazakla samimiyet katmak istemişti. Yağmur yağıyordu. Yanında oturduğumuz tam boy cama sık aralıklarla büyük taneler düşüyordu. Uykumu getirmişti. Karşılıklı oturuyorduk. İki  kadife tekli koltuktu oturduklarımız. Ortamızda ahşap bir sehpa vardı. Eski modeldi. Üzerine lamba konulanlardan gibi duruyordu. İki büyük düz kırmızı kupada kremalı kahvelerimizin dumanı tütüyordu. Yağmur sesine eşlik eden ,arkada, küçük bir mangal vardı. Odun yakıyorlardı. Çıtırtısı sinirlerimi yatıştırmıştı. Önündeki beyaz post halı beyaz olmak için yeterince temiz değildi. Camdan görüntüsü gittikçe bulanıklaşan ormana baktım. Yudum mideme sıcak bir şekilde indi. 

Sahi ilk ne zaman başlamıştı? Diğerlerinin göremediğini ne zaman anlamıştım?

O sırada içeriden kırılan bir şeylerin sesi geldi. Sonra gözümde canlandı bir şeyler. Altı ya da yedi yaşındaydım sanırım. Annemin çığlığıydı duyduğum. Odamdan elimde kulaklarından tuttuğum kirli oyuncak ayımla çıkmıştım. Annem ve babam abimin odasındaydı. Annemin dediklerini hatırlıyordum. 

-Senin ucube genlerinden zaten başka bir şey olmasını beklemiyordum!Şu çizdiklerini görüyor musun? 

Abimi görüyordum kapı aralığından. Yerde dönüyor ve cenin şeklinde daireler oluşturuyordu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Saçlarını makaslamıştı ve bazı yerlerde kanı kurumuştu. 

-Ben şimdi bu çocukla ne yapacağım? Şu söylediklerini biri duysa ne yapacağız? Baksana kendine nasılda zarar vermiş! Bilerek böyle yapıyor!

Kavgalarını dinlerken kendimi hatırladım. Yaklaşık 20 25 kilo bir çocuktum. Üzerimdeki açık mavi pijama takımı kollarımdan ve ayaklarımından sarkıyordu. Büyüktü. Hep büyük beden oluyordu zaten. Yaşıtlarıma göre uzun sure sıskaydım. 

Abimi öyle görmek beni korkutmuştu. Sessizce " anne " demiştim. Beni duymamıştı. Odama gitmek için arkama dönmüştüm. Koridorun başında çok uzun bir adam vardı. Uzun elleri ve parmakları da vardı. Bacakları biçimsizdi. Dişleri çok büyüktü ve ağzına sığmıyordu. Bir elinde bıçak gibi bir şey vardı ve ucundan bir şeyler akıyordu. 

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin