-19-

11.5K 324 41
                                    

Multimedya Emre ^_^

Acı, sıkıntı, uykusuz, rahatsız, başörtülü geçen uzun bir haftanın sonunda artık rahattım.

Evet Fatih'le aram biraz bozuk. Doğru. Ama bundan Sevda'ya bahsetmek istemiyorum. Çünkü o benim en yakın arkadaşım ve sevdiğim adam yüzünden aramız açılsın istemiyorum. Fatih, Sevda'yı tanımıyor ve önyargılı davranması gayet normal.

Ama anlamadığı şu:

O kendisine insanların önyargısız davranmasını istiyor ama o herkese karşı önyargılı...

Ama ben iki tarafı birbirine karıştırmayacak kadar akıllıyım çünkü ikisini de çok seviyorum.

Emre'ye de bu konudan bahsetmemesi için dil döktüm.

Olayın üzerinden neredeyse 2.5 hafta geçti.

Derste oturuyordum. Anatomi her zaman zor bir ders olmuştu. Gerçekten. Odaklanmak için çok çabalıyordum.

Telefonum çaldı.

- Humeyra eve gel..  dedi Fatih ve telefon kapandı.

Sesi karıncalı ve titrek gelmişti.  Neden böyleydi?

Zaman üç dakika kadar durdu.  Beynim zonkluyordu. Kelimeleri hazmetmeye çalıştım.

Kendime geldiğimde aniden sıradan kalktım. Eşyalar yere döküldü. Saniyeler içinde telefonumu ve kitaplarımı aldım. Duyduğum tek şey arkamdan seslenen Sevda'ydı.

Caddede neredeyse koşuyordum. Emre'yi arasam? Ama Hayır, Fatih beni aramıştı..

Allah'ım lütfen bir kere de olsa annemi yanılt..

Otobüse uçarak ulaştım. Elim ayağım titriyordu. Neredeyse güneş batmak üzereydi. Otobüsten indim ve binaya koştum. Topuklularla hiçte kolay değildi.

Asansör onun katında durduğunda kalbime ağrı saplandı. Asansörden çıktım. Evin kapısı açıktı. Allah'ım...

Içeri girdim. Karanlığa yakındı. Koridorun sonunda yerdeki Fatih'i görünce kalbim gerçekten durdu. Nefesim, soluk borumda takılı kaldı. Nabzım yavaşladı.

O'na yaklaşırken düşündüğüm tek şey Allah'ım lütfen başka bir şey olsun. Lütfen bu olmasın.. Lütfen başka bir şey olsun...

Önünde durduğumda kitaplarım, telefonum tahta zemine gürültülü bir sesle düştü.

Önümde sevdiğim adam değil, hasta biri vardı.

Ve O...

Ve Fatih uyuşturucu krizindeydi...

Girdiğim an anladım ama kalbim, beynim anlamamak için yalvardı...

O heybetli,korkunç, uzun ve sorunlu adam.. Şu an yerde iki büklüm titriyordu.

Gözyaşlarım yavaşça yaktı yanaklarımı..

Duygularımla değil, bir doktor olarak düşünmem gerekiyordu. Bunu yapabilirdim..

Dizlerim üzerine çöktüm. Nabzını kontrol ettim. Çok yavaştı.

Fatih'se boş gözlerle bana bakıyordu. O hiçbir zaman hiç duygu görmediğim gözleriyle...

O'na bakmamaya çalışarak yere uzanmasına yardimci oldum. Kalp atışlarını dinledim. Titriyordu ve gözleri hiçbir şey görmüyormuş gibiydi.

-Fatih beni duyabiliyor musun?  dedim

Tepki yoktu.

-Beni duyabiliyorsan parmaklarını oynat. dedim

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin