SAPLANTI

-18-

Humeyra..

Sabah Fatih beni eve bıraktı. Eve girdiğimde Sevda uyanmamıştı. Üzerimi çıkarıp hemen pijama takımı giyindim çünkü gece elbiseyle yatmıştım. Fatih hâlâ bunu çok saçma bulduğunu söyledi.

Saçlarımı tepemden topuz yapıp mutfağa girdim.

Fatih'le uyumak gerçekten çok güzeldi. Karnım ağrımadı ve O çok sıcaktı.

Sabah O'nu uyandırdığımda kollarını belimden çekmiyordu. Zorlada olsa onu kaldırdım.

Mutfakta kendime vitamin küpü hazırlıyordum. Kahvaltıyı da kurdum.

Sevda'nın kapısını tıklattım. Ses vermeyince içeri girdim.

Sevda'nın odasına genellikle mor, beyaz ve kırmızı hakimdi. Aslında hep mimar olmayı istemiş ama Tıp kazanınca izin vermemişler.

O'na hep hayranımdır. Hayatı hiç düzende olmasa da kararlı ve kendinden emin geçer. Bir amacı var en önemlisi.

Mesela Graffiti ve Hip-hop O'nun hayatının merkezinde. Ilk başlarda bana çok saçma geliyordu. Yani hep Arsız Bela gibi tipler bu işte sanıyordum ama alakası yoktu.

O bunun için şöyle derdi ; "Rap, amacı olan yaşamların fon müziğidir.. Mike Tyson, Mohammed Ali, Malcomn X, Tupac Amaru Shakur.."

Sağ duvarda bir çeşit kombinasyon yapmıştı. Bir çok Mc resmi kesip asimetrik birleştirmişti ve duvarda çok hoş duruyordu.

Yatakta hep çok dağınık yatardı. Onu dürtmek için eğildim.

- Sevdaaa?? dedim

- Hııı??? dedi başı yastığa gömülü.

- Hadi kalk! Geç kalacağız !! dedim

- Üfff!!!! diye sitem edip diğer tarafa döndü.

Evet, O'nu kaldırmanın yolunu biliyordum.

Telefonunu aldım ve müzik kutusuna bağladım. Müzik listesine girip doğru şarkıyı aradım.

Evet, bulmuştum.

Bu şarkı neredeyse O'nun hayatının merkeziydi.

Odada yüksek sesle Skylar Grey söylemeye başladı.Eminem şarkıya başladığında Sevda'nın başı mutlulukla yastıktan kalktı. Şarkıya yüksek sesle eşlik etmeye başladı.

Bu adamın neredeyse her şarkısını ezbere biliyordu.

Bağırarak söylemeye devam ederken odadan çıkmıştı bile.

Üzerini giyinip gelip sofraya oturdu. Hâlâ dilinde I need a doctor vardı. Gülümsedim.

İştahla yerken;

- Bugün Graffiti Fest'e gideceğiz. dedi

- Gideceğiz? Siz? Biz? dedim

- Hem siz hem biz. dedi dudağını kıvırıp.

- Ne? dedim yüzümü buruşturarak.

Koca bir çatalı ağzına tıktıktan sonra;

- Yani biz derken sen ve ben. Siz derken de Emre'yle beni kast ettim. dedi

Yüzüme koca bir gülümseme yerleşirken;

- Emre??? dedim kahkahalarla.

- Üff! Saçmalama. Sanat sözkonusu burada dedi bir çatal daha alarak

Bu konuşmayı senenin başında da yapmıştık. Fakat o zaman ben Fatih'i soruyordum. O da şu an benim ona verdiğim tepkiyi bana vermişti.

Yüzüme baktı. O da bunu hatırlayınca gülmeye başladık.