-Bölüm şarkısı;Halsey'him&l-
İyi okumalar:')
💫
Hayat koca bir nehire benziyor. Biz sadece kendimize uygun gördüğümüz nehirde ilerliyoruz. Herkes seçimini kendi yapıp, kendisi yolunu belirliyor. Ayrı seçimler ayrı yolları da beraberinde getiriyor. Benim yolumdaki nehirde ise çözülmeyen matematik soruları, bitmek bilmeyen sınavlar, koca bir ailenin beklentisi vardı.
Yolun sonunda ise güzel bir meslek ve huzurlu bir yaşam. Yolum belliydi, seçimlerimi çoktan yapmıştım. Derslerimde başarılı olacak, ailemi gururlandıracak, gelecekte iyi bir yaşam sürmek için iyi bir meslek sahibi olacaktım.
Elime aldığım matematik test kitabım ile bunu ileriye sürmeye çalışıyordum. Malum lise son sınıftım ve üniversite sınavına bir ay vaktim kalmıştı.
Okulun çokta sakin olmayan bahçesinde test çözmeye çalışıyordum. Ki bu oldukça zordu. Tam arkamda sınıfımdan olan Sejun ve kız grubu oturuyor, az ileride arkadaşları ile basketbol oynayan meşhur Jeon Jungkook ve gereksiz arkadaşlarını süzüyorlardı.
Keşke süzmekle kalsaydılar tabi. Sejun denilen sarı kafalı, yüzü boya küpüden farksız, okula neden geldiği belli olmayan, okulun görünen 'şıllığı'olma yolunda emin adımlara yürüyen kız, neredeyse geldiklerinden beri Jungkook denilen herifin kaslarından, bacaklarından bahsediyor, her defasında çok yakışıklı olduğunu söyleyip duruyordu.
Öyle hülyalı bir şekilde anlatıyordu ki bunu, sinir bozucuydu. Bu kız ve diğer beyinsiz arkadaşları yüzünden normalde beş dakikada çözeceğim soruya yirmi dakikamı ayırıyordum.
"Çok yakışıklı aklımı kaybedeceğim." Sejun kaç kez kurmuştu bu cümleyi bilmiyordum. Bildiğim tek şey Taehyung biraz daha geç kalırsa kafayı yiyeceğimdi.
Gözlerim bir anlığına Jungkook ve arkadaşlarına kaydı. Jungkook'un üzerine giydiği okul forması vücudunu sarmış, kıravatını salaş bırakmıştı siyah saçları gibi. Kollarında, dirseklerine kadar uzanan şekilli dövmeleri ve dudaklarındaki gümüş pirsingi ile oldukça farklı bir tarzı vardı.
Yine de o kadar da yakışıklı değildi. Tabi ki bunu sinir bozucu yan komşum olduğu için söylemiyordum.
Benimle uğraşmasından ve birbirimizden haz etmememizden değildi o şekilde düşünmem.Jungkook gibi hovarda, kendini beğenmiş, aylak aylak dolaşan tiplerle işim olmazdı benim. Üstelik ben düzdüm be.
Zihnindeki düşüncelerimden kafama çarpan basketbol topu ile ayrılmıştım.
Canımın yanması ile yüzümü buluşturdum, gülüşme sesleri kulağıma çarparken. İtinayla çözmeye çalıştığım test kitabıma kalemimi bıraktım.
"Şşt sarışın, topu atsana." Jungkook alaycı gülüşünün ardından bana doğru yavaş adımlarla ilerledi.
Sinirle bakışlarımı ona çevirdim. Sejun aptalı hevesle,"Bana mı dedin?" diye sorunca bakışlarım kafama çarpıp Sejun ve arkadaşlarının oturduğu bankın yanında öylece duran basketbol topuna kaymıştı.
Jungkook kaşlarını kaldırdı, dudakları alayla kıvrılırken kısa bir bakış attı Sejun'a.
"Yok güzelim sana değil, önde oturan sevgili komşuma dedim." dedi alayla bakan gözleri öfkeyle parlayan gözlerimdeydi artık.
Sinirle soludum. Şurada test çözmek istemiştim, yine rahatımı bozmuştu.
"Seni bekliyorum sarışın. Basketbol topunu ver." Jungkook dilini pirsingli dudağında gezdirdi önce, bir kaç adım ötemdeydi arkadaşları ile beraber.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Voisin | jikook
Fanfiction"Biz iki zıt kutuplardık, Jungkook ve ben." 5.01.19 1.09.19 #1taegi/8723