9|baş belası

11.7K 1.1K 1K
                                    

-Bölüm şarkısı;Troye Siwan'heaven-

Hepinizi seviyorum,iyi okumalar.)

💫

Bedenim sanki yanıyordu. Jungkook gözlerini çıplak gövdemden ayırmayarak sanki yanan bedenimi daha da körüklüyordu.

Çoğu sınıf arkadaşımın sapık bakışlarına maruz kalmam sinirlerimi bozuyordu elbet, ama bu sinirim Jungkook'a olan öfkemin önüne geçemiyordu.

Bana sarf ettiği o cümleler aklıma gelirken soyunduğum için pişmanlık duymuyordum. Kendimce Jungkook ve Hoseok gereksizinin çenesini kapatmak için yapmıştım.

"Önünüze dönün lan." diye mırıldandı Jungkook, etraftaki kalabalığa. Bakışlarını gözlerime çıkardı."Ben gözlerinizi sikmeden, önünüze dönün." Jungkook'un çenesi kasılırken neden aniden sinirlendiğini anlayamamıştım.

Onu ne öfkelendirmişti? Gergince nefesimi dışarıya verdim. Şu an tanamiyle bana karşı artislik taslıyordu. Onun yüzünden soyunmuştum. Karışmaya hakkı yoktu. O nasıl bakabiliyorsa bana, başkaları da bakabilirdi.

Ki Jungkook'un yüzünde yer alan o rahatsızlık ifadesi ve gözlerindeki öfke ile sanki sadece o bakabilirdi bana.

Elinden kayarak yeri boylayan beyaz gömleğimden bakışlarımı ayıramıyordum. Jungkook ise hala bana bakanlara boş tehditler savunuyordu. Yine de bu, bana olan bakışların son bulmasını sağlamıştı.

Umursamıyordum bunu. Aklım nedensizce Jungkook'un bana olan bakışlardan rahatsızlık duymasındaydı. Zihimde bunu tartışıyor, Jungkook'un beni kıskanması gibi bir saçmalığın olacağına inanmak istemiyordum.

"Çık lan sen de şuradan!" Jungkook sinirle bağırıp, kabine sert bir tekme savurduğunda tüylerim ürpermiş, gözlerim refleksle kapanmıştı. Jungkook aynı öfkeli bakışları ile bana kısa bir bakış attıktan sonra askılıkta duran beden dersi için getirdiğim kıyafetlerimin olduğu poşeti almış, ifadesiz bakışlarım üzerindeyken tişörtümü o poşetten çıkarıp resmen bana doğru fırlatmıştı.

"Giy şunu." demişti, emir veren bir sesle. Gözlerine sert bir ifade ile baktığımda, emri baksini sineğe çektim.

Herkes benim gibi Jungkook'un bu amansız öfkesine anlam veremiyordu. Taehyung sesizce ve ürkekçe bir an önce şu soyunma odasından çıkmak istiyordu.

Ben de istiyordum. Jungkook'un bana uzattığı tişörtümü üzerime geçirdim.
Ellerim pantolonumun düğmelerine giderken Jungkook hayretle kaşlarını çatmıştı. Az önce sert bir şekilde uyardığı kalabalık ise tekrar bakışlarını bana çevirmişti.

"Jimin-ah fazla cesur çıktı ha Jungkook? Açıkçası o pantolonun altında ne saklıyor merak ediyorum." Gözlerim fal taşı gibi açılırken kaşlarımı çatıp, öfkeli bakışlarımı Jaehyun'a çevirdim.

Bana utanmaz bir şekilde göz kırptığında yüzündeki alaycı gülüş ile Jungkook'a dönmüştü. Utancımdan yanaklarım alev topuna dönerken, lanet kabinin açılmasını bekliyordum.

Sınıfında Jungkook haricinde başka abazaların da olduğunu unutuyordum. Bu nedenle pantolonunu dahi burada çıkarmaya yeltenmem tamamiyle aptallıktı.

Kendimi aptal durumuna düşürüyordum. Jungkook'un gazına gelmiştim. Jungkook beni tahrik etmiş, bu yüzden soyunmuştum. Bir nevi aklımda Jungkook'a cesaretli olduğumu bu şekilde kanıtlama cabasına girmiştim.

Şimdi ise sadece Jungkook'un sapık bakışlarına maruz kaldığım yetmezmiş gibi, sınıfın bazı ergenlerine de görsel şölen hazırlamıştım.

Mon Voisin | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin