Bölüm şarkısı; Mabel Matiz- Sarışın değil-
-Jeon Jungkook bakış açısı-
Yalan söylüyordum. Günlerdir Jimin'e yalan söylüyor, o gösterilere katılıyordum. Pişmandım. Çaresizdim. Bu sikik bir durumdu, farkındaydım. Yaptıklarımın doğru olmadığını zaten biliyordum.
Bildiğim tek şey; bunu yapmak zorunda olduğumdu. Çaresiz olduğum. Jiyong beni Jimin'le tehdit ediyor, tüm ipleri yerinden koparıyordu. Kendimden çok düşündüğüm sarışınımın hayatı ile beni tehdit ediyordu. Bunun karşılığında ise sikik gösterilere katılıyordum.
Piç herif zorla yaptığım gösteri üzerinden para kaldırıyordu. Benim ise tek düşündüğüm Jimin'di. Kendimi suçlu hissediyorum. Onu ne olursa olsun kandırmamalıydım. Yine de onu tehlikeye atamazdım. Gösterilere katılacaktım ve bitecekti. O piç kurusu Jiyong'u bok çukuruna gömecektim.
Yeteri kadar para kazandıktan sonra elbet yakamı bırakacaktı. Aksi halde bu sefer karşılık verecektim. Bu işin içine Jimin'i bulaştırmadan bir an önce Jiyong'tan kurtulmak istiyordum. Jimin'in haberi olmadan her şeyi halledecektim.
Üzerimdeki kırmızı motorcu kıyafetimi çıkarıp, kabine astım. Siyah kotumu ve tişörtümü giydiğimde odanın kapısı gürültü bir şekilde çalındı.
En sinir olduğum anların birine denk gelmiştik işte. Gösteriyi yapıyor, yetmezmiş gibi ergen veya benden yaşça büyük kızların yavşamalarını çekiyordum.
Kimisi bana numarasını veriyor, kimisi ise işi daha da ileriye götürüp, resmen beni evine çağrıyordu. Tabi ki hiçbirine yüz vermiyordum. Gözümde hiçbir değeri olmayan boya küpüne boyanmış kızlar pek ilgi alanım değildi. İlgi alanım Jimin'di.
Beni etkileyen tek kişiydi. Sarışınımdı.
Bezgince siyah tişörtümü üzerime giydim ve kabimden çıkıp, alacaklı gibi çalan kapıyı açtım. Ne olur, ne olmaz diye kapımı kitliyordum. Kızlar cidden rahat bırakmıyordu.
"Hay girsin size motor tekerleği!" Sinirle kapıyı açtığımda üzerinde kıçını zor kapatan elbiseli kızları görmeyi bekliyordum. Fakat tam karşımda duran kişi endişeli bir şekilde götünden nefes alan arkadaşım Yugyeom'dan başkası değildi.
Kaşlarım istemsizce çatılırken, Yugyeom'u kolundan nazikce kavradım ve odamın içine doğru sürükledim. Kapıyı kapatıp, meraklı gözlerimi Yugyeom'a çevirdiğimde bana olan bakışları hiç hoş değildi.
Bir şey olmuştu. Sikeyim ters giden bir şeyler olduğu her halinden anlaşılıyordu.
"Yugyeom ne oldu lan?"diye sordum merakla. Yugyeom gözlerime öyle bir ifade ile bakıyordu ki, korkum bedenimi sarmaladı ve saniyesinde zihnim kötü senoryalarla doldu taştı.
Neden karşımda ağlayacak gibiydi? Neden gözlerindeki çaresiz ve üzgün ifade kalbime taş gibi otururken, söyleyeceklerinden deli gibi korkuyordum?
"B-ben engel olamadım...üzgünüm Jungkook." Zorlukla dudaklarını araladığında niyeti beni çıldırtmaktı. Bakışlarındaki ifade ve sesindeki titreme ile ne söyleyecekse hemen söylemeliydi.
"Neye engel olamadın?" diye sordum. Alacağım cevaptan korsam bile, sormaktan çekinmesem de Yugyeom cevabını vermekten çekiniyor, gözlerime bile bakmaktan korkuyordu. Sinirle güldüm ve kapıya sert bir tekme savurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Voisin | jikook
Fanfiction"Biz iki zıt kutuplardık, Jungkook ve ben." 5.01.19 1.09.19 #1taegi/8723