22|göğsümdeki yıldız

12K 962 632
                                    

Bölüm şarkısı; One Direction- Irresistible

Biraz da soft:')

*Lan bi zamanlar directionerdim ve facebooktan hikaye yazardım. O kadar cringe ki, arada açıp ablamla okuyor ve evde hayvan gibi anırıyoruz. Bir okuyucuya günde üç bölüm jxjxjx yaş zaten on iki

Neyse okumaya başlayın siz

Ama kitap kapağı nasıl? 😏👌

💫

Sonunda iki saatimizi ayrıp bitirmiş olduğumuz ödevi çantama koydum. Jungkook ilk kez ödev yaptığındandır herhalde, şakaklarını ovmaya başlamıştı.

Ona gülümseyip çalışma masamı toparlamaya başladım. Her yer boş sayfa ve silgi çöpleriyle doluydu.

"Jungkook?" Jungkook'a doğru seslendiğimde,"Efendim sarışın?" demiş, şakağını ovmayı kesip yorgun bakışlarını bana çevirmişti.

"Çöp kutusunu getir misin? Kapının arkasında." Elimdeki boş kağıtları buruşturdum. Renkli kalemlerini ve kitaplarını toplarken Jungkook çöp kutusunu almış, ve içine çöpleri doldurmaya başlamıştı.

"İşte bu yüzden ödev yapmayı sevmiyorum." diye mırıldanmıştı, bezgin bir sesle. Kitaplarımı rafıma geri koyduğumda ona döndüm.

"Neden sevmiyormuşsun?" diye sordum, arkamdaki rafa yaslanıp. Jungkook masadaki çöpleri çöp kutusuna attıktan sonra yatağıma oturdu. Başını yanlara doğru kütletti. Ensenini ovarken,"Çünkü beynim sulanıyor. Ders çalışmak beni hem zihinsel hem de bedensel olarak yoruyor." diye sızlandı.

Onun bu tatlı haline dayanamadım ve yerimden ayrılıp ona doğru yaklaştım. Cidden yorulmuştu. Saatlerdir ekrana bakmaktan boynunu ovup duruyordu. Jungkook gerçekten ders çalışmaya veya ödev yapmaya alışkın değildi. Bende yorgundum ama onun kadar kendimi bitkin hissetmiyordum.

"Çok mu yoruldun?" diye sordum, yanına doğru ilerleyip, kucağındaki yerimi alırken. Bu sefer isteyerek oturmam, Jungkook'un yüzünde memnun olmuş bir sırıtışa sebep oldu.

Elini belime dolarken, bende elimi boynuna doladım."Hıhım...çok yoruldum."Yüzüme doğru mırıldandı ve ellerim saçlarını, oradan ensenini okşmaya başlarken kafasını mayışmışlıkla göğsüme yasladı.

Nefeslerini tişörtümün üzerinden hissediyordum. Jungkook bana sıkıca sarılmıştı ve elim ensesine masaj yaparken derin bir iç çekmiş,"Sarışın..." diye fısıldamıştı.

Kalbim ağzımda atarken bir kez daha bana sarışın diye hitap etmesine düşmüştüm. Tanrım en çok onun dudaklarına yakışıyordu 'sarışın' kelimesi.

"Bana çok iyi geliyorsun. Nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama," Baş parmağıyla sol göğsümü gösterdi."Benim kalbimde seninleyken aynı bu şekilde atıyor." dedi, dokunsa yerinden çıkacak kadar hızlı atan kalbimi gösterdi.

Onunlayken hissettiğim kalbimi. Ancak onun yanında hızlanan kalbimi gösterdi.

Gülümsedim ve siyah saçlarına buse kondurdum. Karanfil kokuyordu ve her dokunduğumda sanki kendimi çiçek bahçesinde hissediyordum. Çok güzel kokuyordu ve benim bu minik ellerime çok yakışıyordu. Siyah saçları.

"Ben seninle ne yapacağım sarışın, tam şuraya yerleştin. Yerini kimse alamayacak." Jungkook yüzünü bana çevirdi. Gözlerime yoğun bir ifadeyle bakarken elim kaşına sonra da pirsingli dudaklarına kaydı. Parmak uçlarım güzel yüzünde seyehate çıkarken, gözlerini kapattı. Gezegenine girmeme izin verdi.

Mon Voisin | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin