24|çizi(m)ler

15.5K 956 804
                                    

Bölüm şarkısı; Somo- Talking Body

Arsız yazacağımı söylemiştim 😏
!Uyarı veriyorum, isteyen okumasın.
Ve azcık vote+ yorum :3

💫

Hayatımdan şu zamana kadar pek bir beklentim yoktu. Kendimi o kadar dışa kapatmıştım ki, çoğu gençlerin yapmış olduğu eğlencelerden uzak kalmıştım.

Çoğu gençlerin hobi olarak yaptığı şeyler bana çok uçuk gelmişti. Bunlardan biri ise dövmeydi. Söylediğim gibi bu zamana kadar asla eğlenceden, bana kıyasla oldukça farklı hobilerden uzak durmuştum. Buna pirsing yaptırmak, gece partilerde sızmak, kusana kadar içki içmek de dahil olabilirdi.

Çünkü çoğu akranım saydıklarımla uğraşırken ben çözülmeyen matematik sorularıyla uğraşıyordum. Bana yabancı, bana göre oldukça uçuk geliyordu hepsi.

Ailemden miydi? Hayır annem çokça beni eğlenmeye teşfik etmişti. Sadece gece saatlerine kadar sürmeyecek, gereğinden fazla alkol alınmayacak şartıyla. Babam ise polis memuru olduğu için karşıydı. O da eğlenmemi istiyordu ama her şeyin bir sınırı olduğunu düşünüyordu.

İkisi de genç olmanın ne demek olduğunu biliyordu. Beni anlıyorlardı. Onlar beni eğlenceye, farklı hobilere itse de, ben kendimi hep geri plana atmıştım.

Fakat şu an. Tam da şu an, hayatımın bir şekilde içinde olan Jungkook, bitirmiş olduğu dövme işine hayranlıkla bakıyordu. İnce bir bant örtmüştü derimin üzerine. Söylediği gibi iki haftaya kalmaz kabuk bağlayıp dökülecekti.

Daha sonra ise bir mühür gibi derimin bir parçası olacaktı. Yıldızları.

Harika olmuştu. Bu kadar güzel duracağını tahmin etmemiştim. Tıpkı Jungkook'un bileğindeki yıldızlar gibi bileğimde güzel durmuştu.

İlk kez dövme yaptırıyordum ve içimde gram pişmanlık yoktu. Sadece gitmesin istiyordum. Jungkook asla gitmesin ve biz birbirimizi yeni bulmuşken kaybetmeyelim.

Yaptırmış olduğum bu dövme anı olarak kalmasın. Çünkü tam aynısı onun bileğinde de vardı. Yıldızlarımız asla ayrılmamalıydı.

"Bu işte çok iyisin." Yerimden yavaşça doğrulduğumda, Jungkook gibi bende gözlerimi kızaran bileğimde gezdirdim.

Jungkook gülümsedi. Sanki böyle gözlerinin içi de gülmüştü bana ve yapmış olduğu dövmeme bakarken.

"Sen sadece fazla güzelsin sarışın..." Derinden çıkan sesiyle, nazikçe bileğimi kavradı ve dövmemin üzerinden yavaşça öptü. Onun bileğindeki yıldız dövmesi ile aynı dövmeyi taşıyan bileğim ellerinin içinde o kadar güzel durmuştu ki, bu güzellik karşısında ağlayabilirdim.

"Yıldızlar fazla güzel durdu teninde. Sanki ait oldukları yer," Dudaklarında tatlı bir tebessüm vardı, baş parmağı ile hafifçe dövmeme dokunduğunda gözlerime baktı,"Burası." dedi.

Gözlerim gözlerinin içindeki parıltıyı görünce kalbimi saran kelebekler, sanki göğüs kafesimin her yerinde uçmaya başladı. Göz bebeklerim sulanırken ağlamamak için kendimi kasıyordum ama nafileydi.

Hem Jungkook'un bana olan bakışları, hem de onun bana değerli bir mücevher gibi dokunması. Hepsi ağlamam için etkendi. Ve ben ona doğru yaklaşıp, dudaklarına usulca öperken, onun da gözlerinin dolduğunu hissettim. Çünkü elmacıklarımı ıslatan yaşlar bana ait değildi.

Çöl de kalmıştı da, suyu bulmuştu dudaklarım dudaklarıyla temasa geçtiğunde. Suya kanar gibi, dudaklarına kanamıştı dudaklarım. Yoğun öpüyordu beni ama her dokunuşu hassastı. Öpüşmemiz yavaş, kalplerimizin atışı ise hızlıydı.

Mon Voisin | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin