19|tozlar

13.7K 1.2K 1.1K
                                    

-Bölüm şarkısı:Zaynaşkımın Drunk.

Zayn=bu fic💞

Bu bölüm feeelllslik uyarığğğ😏

💫

Pekala şu anda evimde, yatağımda uzanmam gerekirken, onun aksine gecenin saat on ikisinde üzerime aldığım ince hırkamla Jungkook'un olduğu parka doğru ilerlerken bu yaptığımın delilikten başka bir açıklaması olmayabilirdi.

Zaten zorla arkadaşım Taehyung'un Yoongi'yi aramasını ve Jungkook'un yerini öğrenmesini sağlamam delilikti. Gecenin bir saati Jungkook'un parkta olacağı kesin değilken benim onun yanına gitmem tamamiyle içimi kemiren bu edişe ve merak duygusundan kaynaklanıyordu.

Jungkook için endişeleniyordum. Sanırım günlerdir ondan uzak durmam işe yaramamıştı. Sadece kendime eziyet etmiştim. Ona kapılıyordum ve artık zamana bırakacaktım. Çünkü başka türlü bununla baş edemiyordum. Ne aklıma, ne de kalbime söz geçiriyordum.

Bedenim çoktan onun için yanmışken, küllerimi toplamanın faydası yoktu. Bırakacak, Jungkook'un beni daha çok yakmasına izin verecektim. Çünkü tek istediğim onunla yanmaktı.

Hızlı adımlarla eski park alanına girdim. Kalbim ağzımda atıyordu ve gecenin karanlığını aydınlatan sadece paslanmış bir sokak lambası vardı.

Olduğum yerde durup bakışlarımı parkta gezdirdim. Umarım Jungkook'u bulurdum. O kadar yolu boşuna gelmiş olmak istemiyordum. Üstelik. evden kaçmıştım. Anem şu an beni odamda uyuyor biliyordu.

Onu kandırmayı istemezdim elbet. Ama Jungkook'a karşı olan endişemle kafayı yemekte istemezdim.

Pes edeceğim zaman onu sırtı bana dönük bir şekilde bankta otururken gördüm. Çınar ağacının gölgesinde kalan bankta görünmüyordu. Tek bir sokak lambası vardı ve ışığı oraya çok az ulaşıyordu.

Hızlanan kalp atışlarımla yanına doğru ilerledim. Buraya gelirken ne konuşacağımı hesaplamamıştım. Bu yüzden heyecanımın yanına bir de gerginlik eklenmişti.

Fakat gitmeyecektim. Jungkook sigarasını içerken, sessiz adımlarla ilerleyip, tam arkasında durdum. Nefesimi tutup, olduğum yerde öylece bekledim bir süre. Dengesiz biriydim ve aklım çoktan buraya neden gelişimi sorgulamaya bağlamıştı.

Eve geri dönmeli miydim?

"Nefesini tutma sarışın." Jungkook bitmiş sigarasını yere atıp, ayakkabısının ucuyla söndürdü. Bana omzunun üzerinden bir bakış attığında düğümlenen boğazımı ıslattım ve ciğerlerime nefes girmesini sağladım.

"Tuhaf birisin. Bu saatte burada ne işin var diye sormaktan korkuyorum." dedi Jungkook, sadece ikimizin olduğu parkta sesi fısıltılı çıkmıştı. Ağaçtan gelen böcek sesleri bile Jungkook'un sesinden daha güçlüydü.

Gergin bakışlarımı yüzüne çıkardığımda hafif kızaran gözleri kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

Siyah saçları dağınık ve gözleri kızarıktı. Sesi boğuktu. Jungkook ağlamış mıydı?

"B-Ben...seni öyle görünce merak ettim." Her kelimem de kalbim hızla atarken, gözlerimi Jungkook'tan ayırdım. Heyecanlıydım ve bu konuşmamı engelliyordu. Oysa ki buraya gelirken ne kadar cesaretliydim.

Jungkook yine tüm kalelerimi yıkmıştı. Yine onu karşısında ve onun bakışlarında ilk mağlubiyetimi vermiştim.

Jungkook kaşlarını yukarıya kaldırdı. Bir süre gözlerimin içine baktı. İfadesiz bakışları beni endişelendirmekten ve gergin olmamı sağlamaktan başka hiçbir şeye yaramıyordu.

Mon Voisin | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin