4|İblis

12.5K 1.1K 1.2K
                                    

-Bölüm şarkısı;Chase Atlantic'devilish-

Multi medya ile okuyun:')

💫

Hâlâ asfalt kokan yolda, eskimiş, turkağaz renkli, yedi katlı apartmanın sol kuşağında, beşinci katta yer alan evime doğu ilerliyordum. Attığım her adımda bugün yaşadıklarım ve Jungkook'un son yaptığı -matematik dersindeki şovu-aklıma gelirken tekrar bedenimin ürperdiğini hissetmiştim.

Sonra sinirlerimin tekrar gerildiğini ve Jungkook'un kafasını kırmak istediğim geldi aklıma. Ki zaten bunu çoktça zihnimde Jungkook'a uyguluyordum.

Benim için zor olsa da Jungkook'un edepsizliklerini ve gevşekliğini düşünmemeye çalıştım.

Kulağımda çalan yüksek sesli müziğin sesini hafif kıstım ve apartmanın bahçesinden içeriye girdim.

Tam demir kapıyı kapatacağım vaziyet, Jungkook sertçe kapıyı bana doğru itmiş, sinir bozucu bir sırıtma yollayıp yanımdan geçip gitmişti.

Düşünmemekten bir yana onunla beraber kaldığım bu apartmanı unutuyordum sanırım.

Omzuna astığı antreman çantası,salaş kıravatı ile yine okulun bitmesine iki ders kala basketbol oynamış, kısa bir zaman diliminde yanımdan geçerken burnuma ter ve sigara kokusu gelmişti.

Sinirle soludum ve dış kapıyı bu sefer kapatabildim. Apartmandan içeriye girdiğimde asansörü kaçırmamak için adımlarımı hızlandırdım.

Jungkook'un da içinde bulunduğu asansöre kendimi attım. Normalde onunla asansöre binmeyi pek tercih etmezdim, yorgun olmasaydım.

Ayrıca adım atacak halim kalmamıştı. Beş kat merdiveni çıksaydım, kendi mezarımı kendim kazardım.

Dar ve eskimiş asansöre girdiğimde kapısı da kapanmış, ne yazık ki Jungkook'la yalnız kalmıştım. Bunu umursamamaya çalışıp sesizce kendi katımın gelmesini beklemeye çalıştım.

Ki arkamdan ritmik bir şekilde çalmaya başlayan ıslık sesleriyle arkama dönmüş, gözlerimi Jungkook'a çevirdim.

Elleri ceplerinde bir şekilde asansörün duvarına yaslanmış, yüzündeki muzip ve alaycı bir ifade ile bakışlarını yüzümde gezdirmişti.

Pirsingli dudakları ile çaldığı ıslığı sinirlerimi bozarken kendimi tutamadım ve soğuk bakışlarımı bana ukala bir tavırla bakan Jungkook'ta gezdirdim.

"Islık çalmayı kes."dedim önüme dönerken, Jungkook önce sırıtmış, umursamaz bir tavırla dar,siyah kot pantolonundan telefonunu çıkarmıştı.

Bu işlemi yaparken de ıslık çalmayı ihmal etmiyordu. Sinirle soludum. Gerçekten gün boyunca beni sinir hastası etmişti. Okul yetmezmiş gibi,bir de apatmanda çekiyordum onun bu gevşek tavırlarını.

"Jungkook sana diyorum." dedim sert bir sesle, Jungkook'un rahatsız olmama rağmen inadına ıslık çalmaya devam etmesi beni öfkelendirmeye başlamıştı.

Ayrıca sikik telefonundan gözlerini ayırmayıp beni duymamazlıktan gelmesi içimdeki öfkeyi körüklemekten başka hiçbir şeye yaramıyordu.

Hızla arkama döndüm ve Jungkook'un elindeki telefonunu aldım. Jungkook anında bakışlarını bana çevirirken ıslık çalmayı kesmişti.

Mon Voisin | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin