Bölüm şarkısı: Sedef Sebüntekin-Kayboluyorum.
Thanks for song🌸
💫
Ateşe değmiştim. Bu öyle bir ateşti ki yanan sadece bedenim değil, ruhumdu. Yanarak can vermekten daha beterdi, Jungkook'la yanmak.
Ateşiyle kavrulmak.
Saatlerdir erkekler tuvaletinden çıkmamıştım. Yüzümü kaç kere soğuk suyla yıkadığımı saymamıştım. Bedenim titriyordu ve tam alt tarafımda hissettiğim sancı bana hiç iyi gelmiyordu.
Her şeyi bok etmiştim. Kendimi Jungkook'la beraber mahvetmiştim. Aklımdan çıkmıyordu. Kütüphanede yaptıklarımız, Jungkook çenemi öpmesi, boynumu. Sanki tattığım her yoğun hissi tekrar yaşıyordum.
Dili ve ısırıklarıyla kızartmış olduğu çeneme ve boynuma her baktığımda bedenimi yoğun bir ateş sarıyordu.
Sonuna kadar açtığım musluğa biraz daha eğildim. Avuç içimi suyla doldurup, boynumu yıkadım. Bir aptal gibi Jungkook'un izlerini silmeye çalışıyordum.
Üzerime bıraktığı bu yoğun hissi ancak bu şekilde atabiliyordum. İnmek bilmeyen kalp atışlarıma bakılırsa ancak kendime yalan söylüyordum.
Jungkook bana öyle bir iz bırakmıştı ki, bu suyla geçecek kadar basit değildi. Şayet aynı iz ruhumda da vardı.
Son kez yüzümü soğuk suyla yıkadım ve tuvaletten çıktım. Seri bir şekilde zaten tuvalettin çaprazındaki sınıfıma ilerledim. Kendimi hala dağılmış hissediyordum. Bu nedenle eve gitme kararı almıştım.
Devamsızlığım fazla olmadığı için sorun etmiyordum. Sınıfa girdiğimde bazı öğrencilerin anlamsız bakışları beni bulmuştu. Umursamadım. sıramdan eşyalarımı toplayıp, çantamı kaptığım gibi sınıftan çıktım.
Tek isteğim eve gitmekti. Tek dileğim ise Jungkook'la karşılaşmamaktı. Sanırım artık onun yüzüne bakamayacaktım.
Okul dışına çıktığımda evim pek uzak olmadığı için şanslıydım. Hızlı adımlarla evime doğru ilerledim. Attığım her adımda aklıma kütüphanede yaşadıklarımız geliyordu.
Bir adım atıyor, Jungkook'u hatırlıyordum. Bana attığı delici bakışlarını, kulağıma çarpan etkileyici sesini ve bana kurduğu tüm cümlelerini. Bir adım daha atıyordum. Elimi saçlarında gezdirişimi, beni boynumdan ve çenemden öpüşünü hatırlıyordum.
Bir adım daha atıyordum ve bam. Bana dokunduğunu hatırlıyor ve nefesim kesiliyor, boğazım düğümleniyordu. Sert bir küfür homurdanıp, önüme çıkan küçük taşlara tekme savurdum.
Aptaldım. Tanrım asla teklifini kabul etmemeliydim. Ona karşı olan etkileşimimin biteceğini sanarak aptalın önde gideniydim. Jungkook'a olan tuhaf hislerim şimdi daha da yoğunlaşmıştı ve ben her şeyi bok etmiştim.
Apartmanın önüne geldiğimde asonsöre bindim. Jungkook benim yan komşumken bu deliliği nasıl yapabilirdim. Deliye dönmüştüm. Ama o beni tahrik etmişti, aklımı karıştırmıştı. Beni savunmasız anımda yakalamıştı ve ben gerisini düşünmeden onun beni yakmasına izin vermiştim.
Şimdi ise üzerimde bıraktığı ateşinde kavruluyordum. Evimin kapısının önüne geldiğimde annem evde olmadığı için rahattım. Kapıyı anahtarlığımla açıp kapıyı kapattım.
Sırtımı kapıya yaslayıp derin nefesler aldım. Yaşadıklarımın etkisiyle normalde on dakikalık yolu beş dakikada gelmiştim.
Gözlerimi kapatıp başımı kapıya yasladım. Tamam fazla abartmıştım. Lanet olası bir ergen olduğum için uçmuş hissetmem normaldi. Daha fazlasını istemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Voisin | jikook
Fanfiction"Biz iki zıt kutuplardık, Jungkook ve ben." 5.01.19 1.09.19 #1taegi/8723