Tatil Sürprizi

Kadınlar Hamamı

Medya: Melih VS Samet ( İki tarafı dene ve tarafını seç.)
İyi okumalar

Derya teyzeninde havuza girmesiyle tek başıma oturmak zorunda kaldım, karşımda bir birine su atan , yüzen,  eğlenen insanlar varken ben nasıl mutlu olabilirim acaba?

Kesinlikle arkadaşlık kurarken doğru insanlarla arkadaş olun, yoksa sonunuz benim gibi mutlu arkadaşlarınızı izlemekle yetinirsiniz.

"Kocaman dört tane ailede benimle oturacak bir kişi bile mi yok?" Sonlara doğru sesim çatallaşmıştı,  galiba şu sıralar fazla duygusalaşmıştım. Remzi, Oğuz ve Melih hepsi sanki bu sorumu bekliyormuş gibi kenara doğru yüzmeye başladılar.

Melih hızlı davranıp "Siz yüzün, ben küçük cadıyla ilgilenirim." Dedi ve havlusuyla kurulandı. Bu Melih görmeyeli kas mı yapmıştı yoksa çocuk önceden de kas yığını mıydı?

Derya Teyze haince bir gülümseme takınıp " Melih bunun neresi küçük? Gözlerinde ileri derecede sorun var galiba? İstersen göz doktorundan randevu alabilirim?" Dedi.

"Derya teyze , kârı koca olarak bugün beni aşağılamaya mı sözleştiniz? Sabah Ahmet amca şimdi sen. Ağlayacağım bak."

Annem olaya el atarak "Kızımı rahat bırakında havuzun keyfini çıkartın." Dedi, anneme öpücük atıp yanıma oturan Melih'e döndüm.

"Melih sen kas falan mı yaptın? Ne bu baklavalar?"

Havaya girerek " Kış boyunca spor salonlarında süründüm kas yapacağım diye, şimdide keyfini süreceğimde işte bir tek havuz var." Dedi.

Dediğine gülüp " Bende spor salonundaydım ben neden görmedim peki?" Dedim bacak bacak üzerine atacakken bacağının kırık olduğu yüzüne çarptı. Gerçekten ben bugünü ağlamadan bitirebilirsem şükredeceğim.

"Sen futbol sahasında takılmaktan üst katlara gelmedin ki."

Haklı çocuk, " Derya Teyze ya benim alçım ne zaman çıkacak?"

"En fazla iki haftaya çıkar."

İki hafta demişti değil mi? Ben kendimi bir yerlerden atabilir miyim? Melih sandalyesini bana doğru yaklaştırıp kafamı omuzuna yatırdı.

"Bu kötü günlerde geçecek küçüğüm."

En son zorla koruduğu ciddiyetini bozup gülmeye başladı. Etrafım hainlerle çevriliymişte  benim haberim yokmuş. Remzi yanımıza kurulanarak geliyordu.

"Şu kızı bırakın az sonra zaten ağlayacak. Yerinde durmayan kız iki gündür hareket edemiyor , bünyesine ağır geldi. Gel kuzum gel."

Yanıma sandalye çekip kollarını açıp beni bekledi, zorla sandalyemi ona yaklaştırıp  kucakladım.

"Bu kadar insanın arasında bir tek sen beni anlıyorsun küçük prens."

Saçıma baskı uygulamasıyla,  saçımı öptüğünü anladım. "Tabi ki de onlar hain ,onlar acımasız..." gülmekten gerisini getiremedi.

"Ya siz ne kadar pislik insanlarmışsınız ? Bende çok güzel dostluklar kurdum sanıyorum,  ben daha çok sanarım."

Bu sefer yanımıza Oğuz geldi, acaba o nasıl benimle dalga geçecek?

"Ceviz seni dışarıya çıkartayım mı?"

Elimle kalp yapıp yanıma gelmesini bekledim. O bir kolumun altına girdi diğer kolumaysa koltuk değneğini alıp yürümeye başladım.

"Oğuz ya sen olmasan bunların arasında kimse beni anlamayacak."

Remzi itiraz etmek için ağzını açacakken kötü bakışlarınla ellerini masumum dercesine havaya kaldırdı. Aferim akıllı ol bakışı atıp ışığa doğru ilerlemeye başladım.