Yolculuk

681 47 6
                                    

Medya: Melih

Melih'e son bir kez daha sarıldım. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme vardı.

"Ağlamayacaksın değil mi?"

Dediğime tebessüm edip alaycı bir tonda "Tabi ki de ağlayacağım hatta höyküreceğim." Dedi. Dediğine gülüp el salladım.

Valizimi alıp otobüse doğru ilerlemeye başladım, uçaktan korkan bir kankaniz olunca uçakla yarım saatte gidilecek yolu uçaktan korktuğu için 5 saat çekmek zorunda kalıyorsunuz. Muavine valizimi uzatıp Melih'in hâlâ bekleyip beklemedigine baktım, hâlâ olduğu yerde duruyordu.

"Gitmeyecek misin?"

"Otobüs gidinceye kadar bende gitmiyorum. Ben sizi sokakta mı buldum ? Güvenceye almadan hiç bir yere gitmiyorum."

"Aslında bir bakıma bizi sokakta buldun kanka."

Gamze'yle Samet'in de gelmeleriyle Melih'in gözleri şaşkınlıkla sonuna kadar açılmıştı.

Çenesinin ucuyla Samet'leri işaret edip "Bunların burada ne işi var?" Diye sordu.

"Remzi sana söylemedi mi onlarda bizimle Antalya'ya gelecekler."

Dediklerimle şaşkınlığı daha fazla arttı, muavinin otobüsün kalkacağını duyurmasıyla son kez Melih'e el sallayıp otobüse bindim. Herkes yerlerine yerleşmişti; Samet'i, Gamze'yle Remzi'nin yan yana oturmasına ikna etmek için dilimde tüy bitti resmen. En son senden önce Remzi'yi ben döverim dememle yatıştı.

Cam kenarına geçmem için kalkıp bana yer verdi, teşekkür maiyetinde tebessüm ettim. İkimizde yerlerimize yerleşmemizle Samet'in gözleri her zaman olduğu gibi Gamze'ye gitmişti. Dikkatini çekebilmek için omuzuna dokunmamla bana dönmesi bir oldu.

"Ne dedim ben sana Remzi yamuk yaparsa senden önce ben dalacağım."

Kabullendiğini belli etmek için kafasını salladı. Şu an konuşacak konu bulamıyordum bu yüzdende fazlasıyla geriliyordum. Neyse ki Samet konuşmaya başladı.

"Uzum zamandır gitmediğin bir yere gidiyorsun bu nasıl hissettiriyor?"

Bu soruyla gözümün önüne özlediğim tüm insanların yüzü geldi.

"Mutluyum ama daha mutlu olmamı sağlayan şey sevdiklerinle gitmek."

"Bunu üzerime alına bilir miyim?"

Elimle çenemi sıvazladım ve güldüm.

"Sevmediğim biri olsaydın şu an yanımda oturuyor olmazdın."

"Bunu biliyorum hatta birkaç kere tecrübe ettim baş belası."

"Bana başka lakap bulsana mesela Oğuz Meltem'e Rüzgar Gülü diyor ,Meltem de Oğuz'a Yıldızların Efendisi diyor."

Kıkırdayıp "O ne lan Yüzükleri Efendisi gibi ?"

Hemen önümüzde oturan Meltem öfke dolu bakışlarını Samet'e çevirdi. "Sen çok biliyorsun (!) Miray şu sevgiline sahip çık." Noktayı koyup önüne döndü. O az önce Samet'e sevgilim mi dedi?

Samet hınzırca gülümseyip böğrümü delme girişimine girdi yani koluyla beni dürtüyordu.

"Bak senden başka herkes sevgili olduğumuzu kabul ediyor. Ha bir de arkadaşların var."

Bu konu daha fazla uzarsa ben utancımdan yerin dibine girebilirdim.

"Konumuza geri dönebilir miyiz? Hem bencede çok güzel bir hitap şekli."

Gözleri yine Gamze'lerin olduğu taraf kaydı. İğneleyici bir dille "Benimde kardeşim birilerine Güneşim diyor da o güneşin aydınlattığı evrenden bir bok olmaz." dedi.

Tatil SürpriziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin