Sarhoş

1.6K 117 12
                                    

İyi okumalar ve Hayırlı Ramazanlar

Melih'ten

Miray'ın masadan ayrılmasının üzerinden tamı tamına 10 dakika geçmişti. Acaba bir şey mi oldu diye endişelenmeye başlamıştım. Miray'ın yanına gelmeden önce konuşmak için Remzi'lerin yanına gitmiştim ama dayak yiyerek dönmüştüm.

Kendilerine yediremiyorlardı, bu kadar sene arkadaş oldukları birinin kendilerinden bu kadar önemli bir şeyi saklamasını yediremiyorlardı. Onların da Miray'dan tek bir farkı bile yoklar, çökmüşlerdi.

Kendi gururlarına yediremedikleri için beni Miray'ın yanına Samet'in korumam hem de onun kafasını dağıtmak için göndermişlerdi. Sandalyemi biraz masadan uzaklaştırıp kalktım ve lavaboların olduğu kısıma doğru yürümeye başladım.

Kızlar lavabosunun kapısını açmamla kızların çığlık atmaları bir oldu. Onları umursamayıp içeri girdim ve tuvalet kapılarında arızalı yazısını gördüm. Arkamdan birinin bana dokunmasıyla o tarafa döndüm.

"Sapıklıklarını başka yerde yap!"

Bunu söyleyen kız 160 boylarında ince, omzunun üzerinde biten kahverengi saçlı bir kızdı. Gözlerimi devirip yanından geçecekken kolumdan tuttu.Sesli şekilde nefes verdim.

"Ne var?" Diye çıkıştım,daha önce bu kadar güzel kahverengi göz görmemiştim. Bu detayı daha sonra düşünmeye karar verip cevabını bekledim.

"Burası kızlar lavabosu farkındaysan. Burada ne işin var?"

"Arkadaşımı arıyorum," deyip lavabodan çıktım. Kızlar lavabosunda yoktu. Yoksa erkekler lavabosunda olabilir miydi? Olamazdı değil mi? Normal bir kız olsa olmazdı ,ama bu Miray hem de kafası normalden daha dağınık olduğu için kesinlikle erkekler lavabosunda.

Kızlar lavabosunun karşısında ki erkekler lavabosunun kapısının önüne geldim ve açmaya çalıştım. Ama ilk seferde açılmamıştı. Bir daha denediğim de açılmıştı. Kapıyı sonuna kadar açtım ve karşımda gördüğüm manzarayla nutkum tutulmuştu.

Miray'ın gözleri kıpkırmızıydı ve yerde Samet'le otutuyordu.

Samet'e dönüp sinirle "Senin burada ne işin var? Miray neden bu durum da?," diye sordum.

Samet ilk başta dediklerimi anlamadığı için cevap vermemişti ama sonradan cevap verdi.

"Ben lavaboya gelmiştim Miray da o sırada buradaydı ondan sonra kapıyı açmaya çalıştık ama sıkışmış. Miray..."

Cümlesinin gerisini beklemeyip yere eğildim ve kolumun birini Miray'ın dizlerinin altından geçirdim diğerini de sırtından destekledim ve kalktım. Sinirle kapanmak üzere olan kapıyı itip dışarı çıktım.

"Küçük cadı?"

Hâlâ ağır ağır ağlıyordu ve dediklerimi algılayamıyordu. Kafenin içine girdiğimizde herkesin gözü bize dönmüştü. Bir siz eksiktiniz zaten siz de üzerimize gelin. Kasada duran Erkan'a hesabı sonra hallederim derecesinde kafamı sallayıp dışarı çıktım.

Biraz ileride ki çimleri görmemle derin bir nefes verdim. Şimdi bu kızı bu krizden kurtarması kalmıştı . Çimenlere geldiğimizde Miray'ı sarsmamak için yavaşça yere çöktüm ve oturtum.

"Miray? Ne oldu orada ? Hadi anlat güzelim."

Rahatlaması için yavaş yavaş saçıyla oynamaya başladım. Akmak üzere burnunu elinin tersiyle silip kafasını bana çevirdi.

"Ben içmek istiyorum Melih!"

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. İlk başta anlamamazlığa vermek iyi olabilirdi.

Tatil SürpriziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin