Oğuz'dan
Bir önümdeki ıstakada dizili olan taşlara bir de karşımda sıkılmaktan bin bir şekile giren Miray'a baktım.
"Oğuz atacaksan at şu taşı artık! Yarım saattir düşünüyorsun. Hem iki kişiyle okey mi oynanır anasını satayım? Şerefsiz Remzi nerede? En azından üç kişi olunca yoldan birini döndürüp okeye dördüncü arıyoruz diyebilirdik."
"Remzi piçi Gamze ile sinemaya gideceklermiş."
Miray , daha fazla beni beklemeyip ıstakasını masaya devirdi.
"Bu piç daha sevgili olmadan bizi bu kadar ekerse , sevgili olunca düşünemiyorum. " Elinin içini gün boyunca ısrarla kaşımıştı.
"Remzi'yi dövmeyi falan mı düşünüyorsun, ne bu sabahtan beri avucunun içini kaşımak?"
Dediklerimle keyiflenip azıcık olsada gülümsemişti. Bir insan neden birini dövdüğünü düşününce mutlu olur, ruh hastası.
"Bir kavga falan mı ayarlasak? Koskocaman bir ay boyunca karakola girmemişiz lan!"
Onu nasıl becerdiğimizi benim harika zekam bile anlamamıştı, şimdiye kadar en az haftada bir kez gittiğimiz yere bir ay gitmemişiz. Bence bu yaz hayatımıza giren insanların bunda büyük katkıları var.
Cevap vermeme olanak vermeden başka bir öneride bulundu. "Maç falan mı ayarlasak?"
Tatilin bitmesine bir ay kalmış bu safımda maç ayarlayalım diyor, oğlum mahallede bizden başka yaşıtımız yok ki.
"Herkes tatilde."
Üzüntüsüyle masadaki okey taşlarını havuza atmaya başladı.
"Oğlum bu tatile tatilin başında gidilmez mi? Ne son bir ay gitmek?"
"Miray şu taşları havuza atmaktan vazgeç. Heralde beni dalgıç falan sandın ya da köpek. Maalesef ikiside değilim. "
Benim dediklerimi bir gram bile umursamadığını yüzündeki ifadeden anlamıştım. "Aşağıki mahalleden birileriyle yapalım?"
Bu maçı ayarlamasam gün boyunca başımın etini yiyeceğini bildiğim için başka bir şıkkım yoktu, bunu kendi lehime çevirebilirim ama.
"Tamam ayarlayacağım ama sende bana yardım edeceksin."
Yüzünde kuşku vardı, ucunda futbol vardı bunu her türlü kabul edeceksin ceviz, fazla uzatma. Yüzüme sırıtışımı yerleştirdim ve Miray'ın yenilgiyi kabul etmesini izlemeye başladım.
Yakınarak "Şerefsizin en önde gidenisin biliyorsun değil mi oğuz? Tamam kabul, ne istiyorsun?" Dedi masada kalan son taşlarında havuza atarak. Ya ben onları oradan nasıl alacağım?
Derin bir nefes aldım. "Ben Meltem'e çıkma teklifi etmek istiyorum."
Kuşkulu bakışlarını bana yönlendirdi, emin olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Ben çok eminim ceviz.
"Sence vakti mi? Kızın annesi hastanede yatıyor. "
Evet duyduğunuz doğru Meltem'in annesi hastanede yatıyor ve biz burada iki kişiyle okey oynuyoruz. Aslında sabah yanlarına gittim , yapabileceğim bir şey olmadığı için Miray beni sürükleyerek hastaneden çıkarmıştı.
"Cık cık çok yanlış düşünüyorsun cevizciğim. Kız zaten üzgün ben çıkma teklifi edersem morali biraz olsa daha yükselecek, onun morali yükselince annesininde morali dolaylı yoldan yükselecek. Ben hastayım kızımda benim için üzülüyor diye kederlenmeyecek böylelikle müstakbel kaynanam çabucacık iyileşecek. Hep benim sayemde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatil Sürprizi
HumorHer şey ailesinin karne cezası olarak elektrikçi Mahmut Abi'nin yanına vermeleriyle başladı. - Ama anne ben erkek değilim. Artık her kötü karne getirdiğimde beni tamircinin,oto lastikçinin ya da elektrikçinin yanına vermeyin!! Annem elindeki kulağım...