Tatil Sürprizi

Bayram

İyi okumalar

Evin içinde annemin "Miray" diye bağırışı yankılandı. Bu da gösteriyor ki herkes uyanmış bir tek ben uyuyorum. Benim ne zararım dokunuyor size? Uyuyorum işte kimseye zararım dokunmadan, ama olmaz değil mi? İlla uyanacağım.

Yataktan zorla kalkıp ayağımı sürüyerek lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Akrabalarımın yanında ağzımın kokmasını istemediğim için dolaptan diş fırçamla ,diş macunumu çıkardım. Bazen Remzi'yle Oğuz'a eziyet etmek için fırçalamıyorum. Şimdi birbirimizi kandıramayalım, kim düzenli olarak her gün günde iki kere dişini fırçalıyor?

Hızlıca dişimi fırçalayıp aynada kendime baktım. Saçım kendi başına bir hükümet kurmuştu. Saçımı çözüp tekrar düzgün bir şekilde topuz yaptım ve odama girdim. Ben pijamalarla akrabalarımın önüne çıkarsam annem beni çiğ çiğ yerdi.

Yapmadığım şey değilde sonrası fazla kötü olmuştu. Ağır şiddetten dolayı RTÜK sansürledi. Dolabımı açtım ve annemin özenle ütüleyip astığı yeni aldığı bayramlıklarımı çıkardım. Bildiğimiz siyah kabarık etekle sıfır kol beyaz gömlekti.

Ağlamak istiyorum ,sanki 2. sınıfımda 23 Nisan'da gösterim var ,gösterideki kıyafetlerim de bunlar. Hemen yatağın içindeki telefonumu aramaya başladım. En sonunda yastığımın altında buldum ve hemen anneme mesaj attım.

Anne ben bunları giymem. Ne bu çocuk gibi? Öğk kusucam şimdi.

Askıyı geri asıp siyah salaş tişörtle jiletlenmiş siyah kotumu çıkardım ve hemen üzerimi değiştirdim.
Telefondan ses geldiğinde gelen mesaja baktım.

N'aparsan yap Miray şu an halana kahvaltıyı beğendirmeye çalışıyorum seninle uğraşamam

Annem kahvaltı dedi de karnından gelen guruldamalar odanın içini dolduruyordu. Yere baktığımda kim yattıysa yer yatağını öyle bırakıp gitmiş. Şimdi küfür edeceğim akrabam olduğu için ucu bana da dokunacak, bu yüzden sakin kalamaya çalışarak odadan çıktım.

🎈🎈🎈

Kahvaltı faslını bitirip el öpme faslına geçmiştik. Herkes büyüğünün elini öpüyordu. En son sıralarda olduğum için neredeyse evin tamamının elini öpecektim, ama benden küçüklerde var Allah'a şükürler olsun.

Sırasıyla uzatılmış elleri çeneme ondan sonra alnıma koyuyorum. Benim el öpme sıram bittiğinde hemen odama sıvıştım. Arkadan ayak sesleri geliyordu. N'oluyoruz lan? Kapıyı açtım ve yatağıma uzandım tam da o sırada benden küçükler odamı bastı.

Hepsi ayrı yerleri karıştırıyordu. Mağaradan falan mı çıktınız çocuğum siz? Ne bu görmemişlik? Biri beni elimden çekerek zorda olsa yatağımdan kaldırdı ve elimi öptü. Iy ıslak ıslak öptü birde.

Hemen elimi çektim ama çocuk yine elime yapıştı.

"Bak Alp'çiğim insanlar ellerini sulu sulu öpen çocukları sevmezler , bu yüzdende harçlık vermezler. Öpmeden çenene koyacaksın. Tamam mı?"

Çocuk tamam anlamında kafasını salladı, bende o sırada elimdeki tükürüğünü üzerine sildim. Tabi çocuk saf anlamadı. Dediğimi hepsi yaptı ,ama hâlâ odamdan çıkmadılar .

"Çocuklar ne bekliyorsunuz? Defolun!"

Alp'in yanındaki sarı kıvırcık saçlı kız sinirli sinirli bana bakıyordu.

"Ee hani öpmeyince harçlık veriyorlardı, harçlıklarımız nerede?"

Ne tür yüzsüz bunlar? Tehdit edercesine üzerlerine yürüdüm, ama arkalardan bir çocuk arkasında bir şey saklıyor gibi duruyordu. Silah falan yoktur değil mi? Arkasından odunu çıkartıp bana doğru önünü yara yara geliyordu.