AKHİRA - Kıyamet Vakti (KİTAP OLDU)

Bölüm 6 - KURT ADAM SALDIRISI

      Kendisini bir anda bahçede buldu, güneş gözünü kamaştırıyor elleriyle gözünü kapatıyordu. Hemen yere baktı yine aynı çiçekler ve mavi güller. Güllere doğru adım attığı sırada dikkatini dağıtan kadın sesi kulaklarını doldurdu. Kadın: "Bars! Bars!" diyerek ona seslendi. Duyduğu sesin şaşkınlığı ile etrafında döndü ancak kimseyi göremedi. Sesin geldiği yönü anlamak için etrafa bakınırken, birden hava kararmaya, çiçekler solmaya başladı. Ne olduğunu anlamak için başını yerden kaldırdığında sapsarı gözler ve kocaman dişlerle karşı karşıya geldi.

      Kendine geldiğinde atların kişnemesini duyuyordu. Bir anda ayağa fırladı. Yanından ayırmadığı baba yadigarı kılıcını çoktan eline almıştı. Sağa sola döndü ve rüya gördüğünü anladı. Henüz güneş doğmamıştı, kılıcını yavaşça indirip kişneyen atların yanına gitti. Onları neyin rahatsız ettiğini anlamaya çalışırken atlar birden şahlandı.

      Başını yukarı kaldırdığında mağaranın üzerinde bir Kurt adamın üstüne atlamak üzere olduğunu fark etti ve o panikle elini kılıcına attı. Kurt adam çoktan üzerine zıplamıştı. Kendini geriye doğru çekmek isterken ayağının taşa takılması ile yere düştü Bars. Kurt adam onun yere düşmesi ile boşluğa zıplamış oldu. Yamaçtan aşağı doğru düşerken, pençesini Bars'ın kıyafetine takması ile birlikte ikisi birden aynı anda  aşağıya doğru yuvarlanmaya başladılar. Bodur bir ağacın gövdesine çarparak durabildiler. Üzerinde duran Kurt adamı hızlıca kenara ittirdi, elinde sımsıkı tuttuğu kılıcını çoktan Kurt adamın göğsüne saplamıştı. Kaşlarını hafifçe yukarı kaldırdı, "şansına küs" derecesine, Kurt adamın göğsünde duran kılıcını çekip çıkartı.

      Mağaraya gitmek için arkasını dönmüştü ki duyduğu seslerle tekrar arkasını döndü. Kurt adam yaralı bir şekilde ayağa kalkmıştı, pençe darbesinden son anda kendini geriye iterek kurtuldu. Yarasından dolayı gücü kalmayan Kurt adamın son çırpınmalarına izin vermeden hızlıca kılıcını bir bıçak edasıyla kafasına geçirdi ve Kurt adamın beyni kulaklarına kadar ikiye ayrıldı. Yere düşen cesedinden kılıcını aldı. Dizlerinin üzerine çöktüğünde şaşkınlıktan gözleri neredeyse erik kadar büyümüştü, böyle bir şeyi kendinden beklemiyordu, bunu daha önce de hissetmişti, Kurt adamlarla savaşırken sanki bedeninin kontrolünü kaybediyor istemsizce yaptığı hamleler ile Kurt adamları her defasında alt etmeyi başarıyordu.

      Bugün yaşadıklarından aldığı ders ile daha dikkatli davranması gerektiğini anlamış olmalı ki mağaraya dönmeden önce etrafı iyice incelemeye başladı. Ormanın sağ ve sol tarafından iki Kurt adamın daha geldiğini gördü. Soldan gelen daha yakın olduğu için ona doğru koşmaya başladı.

      Birbirlerine yaklaşmışlardı ki bir kayanın üzerinden zıpladı Kurt adam. Olduğu yerde öylece bekleyen Bars,  Kurt adam havada üzerine doğru süzülürken birkaç adım kenara geçerek kendisine yeterince yakın bir yere düşmesini sağladı. Kalbi bu heyecana dayanamayacak gibi hızlı hızlı çarparken, aşağı doğru süzülen Kurt adamın başını gövdesinden koparttı. Kurt adamın başı ve gövdesi ayrı yerlere düşmüştü.

      Hiç vakit kaybetmeden diğer Kurt adama dönerek ona doğru koşmaya başladı. Kurt adam üzerine zıpladı, bir anda kendini bir kayadan destek almış bir şekilde havalanırken buldu.Havada birbirlerine doğru süzülürken çevikliğini kullanarak Kurt adamın göğsünü keserek altından diğer tarafına geçti. Yere indiklerinde vakit kaybetmeden saldırıya geçtiler. Kurt adamın üzerine doğru koşan Bars, Kurt adamın sağ ayağını kılıçla keserek kenara çekildi. Kurt adamın pençe darbesi ona ulaşamadan boşluğa savruldu. Yaralı olmasına rağmen Kurt adam hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp üzerine tekrar atladı, can havliyle üzerine atlayan Kurt adamın sol kolunu kesti bu defa. Kolu kopan Kurt adamın, kalbine kılıcını soktu ve içinde kılıcı çevirdi. Kılıcı geri çektiğinde Kurt adamın cansız bedeni yere seriliverdi.