Medya: BTS- Love Maze
İyi okumalar.~~~~
__-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-
Young Shin'in Ağzından
Buluşacağımız yere vardığımda bizimkileri arabanın kenarında dururken gördüm. Arabamı minibüsün yanına park ettikten sonra güneş gözlüklerimi saçıma çıkardım. Ve arabadan indim. Kendimi affettirmek için bizimkilere tek tek sarıldım çünkü biraz bekletmiş olabilirim. Hey dondurmacı görünce dayanamadım ne yapayım. Konuşmaya başladım.
Young Shin:
Canlarım şimdi ben güzel güzel giyindim otoparkta arabamı buldum bindim tam geliyordum bir de ne göreyim en sevdiğim dondurmacı bende dedim ne zamandır ziyaret etmemiştim oranın patronunu biliyorsunuz arkadaşım kendisi gitmişken birde dondurma yiyim dedim bir bakmışım saat geçmiş hızlı hızlı geldim.
Dedim. Jin oppa kaşlarını çatıp
Jin:
Sana saati 1 saat erken söyledik ki hemen hazırlan ve gel ama sen nasıl becerebildiysen bizden 1 saat sonra geldin ayrıca bir daha hız yaparsan ölürsün sabah evden çıkışını görmedim sanma ayrıca sokağın başında yavaşladığınıda gördüm. Hızlı sürersen arabanı alacağımızı söylemiştim.
Arabamı alacaklar korkusuyla anahtarı arkama sakladım ve birkaç adım uzaklaştım. Bana doğru yürüyen Namjoon oppayı görünce geri geri adımlarımı hızlandırdım o da hızlanınca arkamı döndüm ve arabamın etrafında koşmaya başladık arkama bakıp bana yaklaştığını görünce çığlık atıp koşmaya başladım. Haliyle çığlık atınca yoldan geçen insanlar bizi fark etmeye başladı yavaş yavaş etraftaki kalabalık artarken benim halime gülenler ve bizi videoya alanlar oldu. Koşup üyelerin arasına daldım Jimin oppayı arkamdan gelen Namjoon oppayı doğru ittirdim ve Jungkook'un arkasına saklandım beni satacağını bildiğim için beline sarılıp tehtid etmeye başladım
Young Shin:
Eğer beni onlara verirsen PlayStation ölür. Yaparım ve oyunların bir gece ansızın kırılmış olabilir ya da o çok sevdiğin şapkan öğütücüye düşebilir.
Jungkook kafasını yavaşça bana doğru çevirince yüzündeki dehşete düşmüş ifadeye gülmek istedim ama gülersem inanmazdı ve beni onlara verirdi ciddi bir şekilde bakıp
Young Shin:
Yaparım Jungkook dediysem yaparım.
Dedim. Jungkook hala korkuyla bakarken konuşmaya başladı.
Jungkook:
Ya Young Shin çok acımasızsın şapkamı nasıl öğütücüye atmakla tehtid edersin.
Young Shin:
Beni onlara vermezsen bunların hiçbiri olmaz.
Dedim. Üyeler birbirlerinin ayağına takılıp düşen Namjoon oppa ve Jimin oppayı kaldırdıktan sonra bize dönmüş Jungkook'un beni onlara vermesini bekliyorlardı. Tabi onu tehtid ettiğimden habersiz oldukları için onlara gideceğimi sanıyorlardı. Ama unuttuğum bişey vardı konu birimizin iyiliği ise Jungkook oyunlarını ya da şapkasını umursamazdı. Yani kolumdan tuttuğu gibi Namjoon oppaya teslim etti ve arabamın anahtarı artık bende değil.
Arabamın anahtarları koşuşturma falan derken etrafımızdaki insanlar gittikçe çoğalmıştı korumalarını yardımıyla mağazaların olduğu sokağa girdik arkamızdan kalabalık bir grup geldiği için haliyle ilgi çekiyorduk. Biraz yürüdükten sonra bir mağazanın vitrininde gördüğüm elbiseyle mest olmuş bir şekilde mağazaya ilerledim diğerleride girince korumalar kapıda kalıp içeri girmeye çalışan fanları engelledi çalışanlar saniyesinde etrafımzı sarıp ne istediğimizi sordu. Vitrindeki elbiseyi gösterip bedenimi söyledim ve getirdiler beyaz rengi fazla sevmem aslında ama bu elbise beni benden almıştı hem ödül törenlerinde birinde giyebilirdim. Denemek için kabine girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'in Tek Kızı
FanfictionBaşından beri onlarla olan bir kız olsaydı 7 tane erkekle büyümüş bir kız nasıl kız gibi davranabilirki Wattpadde ilk BTS'İN Tek Kızı adlı hikaye.