BTS'in Tek Kızı

25.Bölüm

Medya: Vmin wallpaper veeeee BOY WİTH LUV.

iyi okumalaaaaaar~~~

_-_-_--_---_-_-_-_-__-_-_-_-__-_-_-_--__--_-_-_-_-_-_-

Young Shin'in Ağzından

Young Shin:

Tamam oppa gözlüğümü de alayım geliyorum.

Diye kapıda beni çağıran Yoongi oppaya cevap verdim. Bugün Kore'ye dönüyoruz Amerika'daki programlarımız bitti ve yeni şarkımız çıktı. Güneş gözlüğümü taktım ve sırt çantamı alıp kapıya yöneldim. Yoongi oppa beni görünce

Yoongi:

Sonunda çıkabildin şimdiye 3 defa Kore'ye gitmiştik.

Dedi. Beni affetmesi için koluna girip şirinlik yapmaya başladım.

Young Shin:

Oppa affet beni dün gece yorulduğum için valizleri toplayamadım ondan geç kaldım. Hem sana güzel bir kahve ısmarlayayım beni affet.

Dedim. Bana bakıp

Yoongi:

Kahve alırsan düşünürüm. Hem Jungkook, Tae ve Jimin'le sabaha kadar bilgisayar oyunu oynadığınızıda biliyorum.

Dedi. Şaşkınca ona bakıyordum. Nasıl bilmişti sabaha kadar oyun oynadığımızı. Dörtlü gruplar olarak odalarımızı ayrılmamız gerekiyordu. Bizde maknae line ve hyung line olarak ayrılmıştık. Çünkü dün gece yaptığımızı burada kaldığımız 20 gün boyunca bir gece uyuyup bir gece oyun oynayarak geçirmeyi planlamıştık. Ve planımızı gerçekleştirmiştik. Bu sebeple aşırı uykusuzduk. Arabayla havaalanına giderken Jungkook'un omzunda ben benim omzumda Jimin oppa onun omzunda da Tae oppa uyuyarak gelmiştik. Neredeyse gözlerim kapalı inmiştim arabadan. Yanımda yürüyen Yoongi oppanın koluna girip kafamı omzuna yasladım ve gözlerimi kalatıp yürümeye başladım. Durunca kameraların olduğu yere geldiğimizi anladım. Gözlerimi açınca armylerin bize endişeyle baktıklarını gördüm. Biri bağırarak

Army:

Unni hastamısın neden böyle halsizsin?

Dedi. Gülümseyerek kafamı Yoongi oppanın omzundan kaldırdım tam cevap verecekken

Yoongi:

Merak etmeyin hiçbir şeyleri yok sabaha kadar oyun oynadıkları için böyleler.

Dedi. Ona baktım. Armyler gülüyordu. Sonra yürümeye devam ettik uçağa binince direk koltuğu yatırdım ve uyumaya başladım.

_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Kolumdan dürtülmemle gözlerimdeki uyku bandını çıkarıp etrafıma baktım. Yanımdaki Namjoon oppa konuşunca dürtenin o olduğunu anladım.

Namjoon:

Koltuğu düzelt ve kemerini tak. Uçak inişe geçiyor.

Dedi. Kafamla onaylayıp. Uyku bandını tamamen çıkardım ve koltuğu düzeltip kemerimi taktım. Uçağın inmesini beklerken Namjoon oppayla konuştuk. Hostes gelip artık inebileceğimizi söyleyince kalktım ve çıkışa yürümeye başladım. Diğerleride arkamdan geliyordu.  Namjoon oppanın bize seslenmesiyle hepimiz durduk ve ona döndük.

Namjoon:

Sanırım pasaportumu kaybettim. Çantamda bulamıyorum.

Dedi. Hepimiz oflarken Jin oppa elini alnına vurup