BTS'in Tek Kızı

51. Bölüm

Medya: Sope 😻😻😻💜💜 ve
BTS- Hip Hop Lover

İyi Okumalaaaaarr~~~~

35k olmuş kitap okuyan herkese teşekkür ederim. Bu kadar olacağını tahmin bile etmezdim hatta ilk yazmaya başladığımda 15-20 bölüm yazar bırakırım falan demiştim ama 51.bölümü yayınlıyorum. 500 okunma olduğunda ne kadar mutlu olmuştum anlatamam. Bu zamana kadar yanımda olan herkese teşekkür ederim.

_-_-_-_-_-_-__-_-_-_-_--_-_-__-_-_-_-_-_-_-_-

Namjoon'un Ağzından

Namjoon:

Tamam Young geç kalmam zaten çıktım geliyorum havaalanından. Tamam menajer hyung aldı beni. Young sana tamam dedim kapatıyorum.

Dedim ve ne söylediğini dinlemeden telefonu yüzüne kapattım. Tatilimizin son bir ayını ayrı ayrı tatil yaparak geçirmiştik. Ben bir kaç ülke gezmiştim. Jimin Paris'e gitmişti. Young ve Kook beraber ufak bir ülke turu yapmışlardı. Kiraladıkları karavanla Kore'nin şehirlerini gezmişlerdi. Jin hyung evine gitmiş ailesiyle tatilini tamamlamıştı. Taehyung kız kardeşi ve erkek kardeşiyle ufak bir tatile çıkmıştı. Yoongi hyung ise hiçbirimize nerde olduğunu söylemeden kaybolup duruyordu sonradan nerde olduğunu öğreniyorduk. Hoseok hyung başta Jin hyung gibi ailesiyle olsada sonrasında çocukluk arkadaşlarıyla bir tatile gitmişti. Bugün hepimiz ülkeye dönmüştük ve Young Shin bizi özlediği için sürekli arayıp gelip gelmediğimizi kontrol ediyordu. Ya da ona aldığımız hediyeleri merak ettiği içinde olabilir. Bizi her gün arayıp dönerken hediye almadan dönersek eve almayacağını söylüyordu. Yoongi hyunga bile ulaşmıştı. Ona gittiğim her ülkenin bir hatıra biblosunu almıştım. Jimin küçük bir eyfel kulesi almıştı birde güzel bir ayakkabı. Yoongi hyunga ulaşamadığımız için ne aldı bilmiyorduk. Tae büyük bir risk alıp hiçbir şey alamadığını söyleyecekti. Hoseok hyung ona bir elbise almıştı. Jin hyung ise üstünde ismi yazan güzel küpeler almıştı. Menajer hyungun bana seslenmesiyle kafamı camdan ona doğru çevirdim.

Menajer:

Namjoon ilk olarak YG'ye geçeceğiz sizin Blackpink'le yazdığınız şarkıda sorun olmuş ona bakacaksın. Young ve Yoongi'de gelecek sözler için.

Dedi. Gideceğimiz yeri duyduğum an söylenmeye ve surat asmaya başlamıştım bile. Jennie'den nefret etmiyordum ama her görüştüğümüzde bana laf sokma çabaları beni kızdırıyordu. Sakar olmak benim istediğim bir şey değildi bunu ben seçmedim her seferinde yüzüme vurması kırıcı oluyordu. Bunlar olmasaydı onunla gerçekten yakın olabilirdik. Tarzlarımız, dinlediğimiz müzikler, yaptığımız müzik okuduğumuz kitaplar bile neredeyse aynıydı. Kavga etmeden konuştuğumuz 3 saat içinde bunları öğrenmiştik. Gerçekten o 3 saat hayatım boyunca geçirdiğim en keyifli zamanlardandı. Bunu ona henüz söylememiştim çünkü bunuda yüzüme vurabilirdi.

Namjoon:

Hyung ben olmak zorundamıyım? Sadece Young ve Yoongi hyung gitse olmazmı ? Onların yanımda rahat hissetmiyorum.

Dedim. Menajer hyung gözlerini anlık yoldan ayırıp bana baktı ve tekrar yola döndü.

Menajer:

Jennie ile iyi anlaşamadığınızı biliyorum ama şöyle düşün bu şarkı tamamlandıktan sonra bir daha görüşmenize gerek yok.

Dedi. Gözlerimi devirip ona bıkkın sesimle cevap verdim.

Namjoon:

Promosyonlarda da benim yerime sen çıkarsın artık.

Dedim. Gülüp omzumu sıvazladı ve yola devam etti. Bu buna mecbursun demek oluyordu. Araba durduğunda oflayarak kapıyı açıp indim. Önümüzdeki arabadan inen Young ve Yoongi hyungu gördüm. Young seke seke yanıma gelip kucağıma atladı. Sıkıntılı havam anında dağılırken düşmesin diye bacaklarından tuttum.