BEN SENİ NE DİYE KAYDETTİM?

188 24 20
                                    

Bazı arkadaşlar vardır sevdiğini öperek , gıdıklayarak ya da başka sevimli bir şekil de uyandırır.

Ama ben çok şanssız bir kız olduğum için yatağıma bir adet patates Nehir'in zıplayışı ile uyandırılıyorum.

Where is the adalet?

"Alya kalk." dedi hâlâ yatakta zıplarken.
"Neden?" dedim yorganı başıma kadar çekerken.
"Dün Uzay'la nereye gittiniz ? Ne yaptınız? Hiç anlatmıyorsun kalk anlat çabuk." dedi ve yorganı üzerimden aldı.

"Uzay ne alaka ya sabah sabah ? Rüyanda mı gördün?"
"Hı hı aynen rüyamda gördüm." deyip bağdaş kurdu.
Ben de bağdaş kurup karşısına oturdum.

"Bana kızabilirsin ama bence sana geç anlatmakta haklıyım."
"Neyi?"
"Sen bir gün biz de kalmıştın ya."
"Evet."
"Uzay geldi o gün sen uyurken."
"Oha , oha ,oha."
"İşte bir şeyler dedi sarhoştu zaten gitti sonra."
"Ee?" dedi merakla.
"Dün de Galata Kulesi'ne gittik." dedim yere bakarken.
"Ciddi misin çok şaşırdım."
"Evet."
"Uzay seni seviyor yani?" dedi sorar gibi.
"Bilmiyorum."
"Sen?"
"Ne ben?"
"Sen seviyor musun?"
"Bilmiyorum. Ben kalbimi aşka kapatalı çok oldu Nehir. Gönül işleri bana göre değil.
"Herkes aynı mı Alya? Şans ver Uzay'a."

Konuyu hemen değiştirmem gerekiyor yoksa Nehir asla bırakmaz beni.

"İstanbul'da ki son günümüzü boş geçirmeyelim bence zaten bugün serbest oluruz. Hadi hazırlanalım." deyip ayağa kalktım. Konuyu süper kapattım tebrikler Alya'cım.

"Benim valizim Güney'in odasın da."
"Tamam git o zaman. Ben de hazırlanıp gelirim."
"Görüşürüz aşkım." deyip öpücük attı.
"Nehir deme şu kelimeyi."
"Neden aşkım?" dedi aşkımı bastırarak.
"Sevmiyorum."
"Tamam , tamam şakasına dedim." deyip odadan çıktı.

Banyoda işlerimi halledip lacivert kotumu ve siyah bluzümü giydim. Saçlarımı kulaklarımın yanından alıp küçük bir topuz yaptım. Rimelimi sürüp parfümümü sıktım ve odadan çıktım.

Uzay kapının önün de bekliyordu.

"Günaydın." dedim
"Günaydın. Nehir Hanım bir türlü hazırlanamadığı için geç geleceklermiş inelim hadi biz."
"Güney oda da mı?"
"Evet."

Yürümeye başlayınca Uzay'da geldi asansöre binip aşağıya indik.

Tabaklarımızı alıp boş bir masaya oturduk.

"Başlayalım Nehir 2 saatte anca hazırlanır." deyip kahvaltımı yapmaya başladım.

Ben kahvaltımı yaparken Uzay'da bana bakıyordu.

"Ne var?"
"Hiç."
"Niye bakıyorsun o zaman?"
"Canım öyle istiyor." deyip burnumu sıktı.
"Yapma ayrıca bakma. Git kahvaltını yap."
"Tabi ki hemen yapıyorum." deyip bana bakarken salamı ağzına attı.
"Hazır İstanbul'dayız sen burdan direkt Bakırköy'e git."
"Oraya gitmesi gereken biri varsa o da sensin."
"Hı hı benim. Sus artık."
"Hiç konuşmam görürsün."
"Konuşma zaten."

Nehir ve Güney 10 dakika sonra sonun da gelebilmişlerdi. Ve Uzay 10 dakika boyunca konuşmadı. Gerçekten çok inattı bu çocuk.

"Şükür yani gelmeseydiniz keşke zahmet oldu size."
"Saçımı yıkadım o yüzden geciktim. - geciktik-

"Ne yapalım bugün?" diye sordu Güney.
"Kafeye gidebiliriz bence."
"Aynen ya kafeye gidelim sonra bir şeyler yaparız." dedi Nehir.

"Uzay sen ne dersin?" diye sordu Güney.
"Konuşmayacakmış beyfendi." dedim umursamaz bir halde.
"Neden?" diye sordu Nehir.
"Sus kahvaltını yap dedim o da susarsam konuşmam ama dedi ben de konuşma dedim ve sonuç." deyip Uzay'ı gösterdim.
"Gerçekten mükemmel anlaşıyorsunuz." dedi Nehir.
"Ya tabi ki süper anlaşırız." dedim süperi vurgulayarak.

KALBİMDE UZAY VAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin