BÖLÜM 28

2.5K 297 134
                                    

"Yardımcı!"

Kefâli'nin yardımcısı hızla girdi odaya. Kefâli'nin hafif gülümseyen suratına baktı.

"Planladığımız şeyleri yapma zamanı." dedi Kefâli heyecanla. Pencerenin önüne geçip ellerini cebine koydu.

"Bakalım aşk denen bu duygu, ne kadar güçlüymüş?"

***

Yatağımın sol tarafı çökünce uykunun kollarından sıyrıldım. Jungkook olduğunu düşündüğüm bu kişinin yatağa uzandığını anladığımda açtım gözlerimi. Hava hala karanlıktı. Muhtemelen gece 2-3 falandı.

"Jungkook?" dedim uykulu gözlerimi ovalarken.

"Hım?"

Jungkook'un ifadesiz yüzüne baktım. Bana dönüp bakmamıştı bile. Tavana dümdüz bakıyordu. Biraz doğruldum ve hala uykulu çıkan sesimle konuştum.

"Neden uyanıksın?"

Jungkook yutkundu.

"Namjoon kendi gezegenine döndü." dedi soğukça. "Burada yapacağı bir şey kalmadı."

Kafamı salladım yavaşça. Namjoon'a veda etmek isterdim. Her ne kadar kötü başlamış olsak da, sonunda dost olmuştuk.

"Baban..." dedi Jungkook yavaşça. "Onun hakkında ne biliyorsun?"

Kafamı kaşıdım yavaşça. Neden bir anda babamı sorduğunu anlayamamıştım.

"Bildiğim pek bir şey yok." dedim kaşlarımı çatıp. "Sadece iyi bir insanmış."

Jungkook sinirle güldü. "İyi bir insan..." dediktan sonra bana döndü. Düz bakışları gözlerimin içine bakarken gözleri siyaha döndü.

"Gerçekten babanın iyi biri olduğunu mu düşünüyorsun?"

Bu davranışının sebebini anlayamamıştım. Kaşlarım çatılırken konuştum.

"Gece gece neden bunu sorguluyorsun?"

Sesim istemsizce kızgın çıkmıştı. Babam hakkında böyle konuşması beni hafif sinirlendirmişti.

"Şu kadın..." dedik Jungkook. Sonra derin bir nefes alıp devam etti. "Annenden önce sevgili olduğu kadın hakkında ne biliyorsun?"

"Neden bana böyle şeyler soruyor-"

Jungkook sözümü kesti.

"Siktiğimin sorusunu cevapla!"

Korkuyla gözlerimi kırpıştırdım. Jungkook'un bana en son bağırmasını hatırlamıyordum bile. Bir anda sinirlenmesine anlam veremedim.

"Babamın eski sevgilisi hakkında çok bir şey bilmiyorum!" dedim alınmışçasına. Gözlerim bu anlamsız tartışma için çoktan dolmuştu.

"Sadece bana tuhaf biri olduğunu söylemişlerdi. Deli olduğunu ve bu yüzden babamın onu bıraktığını biliyorum. Yeterli mi?"

Jungkook keskin gözleriyle bana bakarken çenesini sıktığını fark ettim.

"Bu mu yani?" dedi Jungkook yataktan kalkarak.

"Ben senin yüzünden öldüğümde de arkamdan bunu mu diyeceksin?! 'Delinin tekiydi, tuhaf biriydi' mi diyeceksin? Kalbim paramparça olurken sen başkasıyla mutlu mesut mu yaşayacaksın?!"

Korkuyla yerime sindim. Jungkook'u hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Gözlerinin içi kan çanağı olmuştu.

"B-ben neyden bahsettiğini anlamı-"

THE ALİEN -KOOKMİN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin