BAY 'E' |Texting (FİNAL)

~10~

:)

***

Ceketimi de üzerime geçirip çıktım evden. Bugün hava güzeldi. Güneş olmasına rağmen hafif de olsa rüzgâr vardı. En sevdiğim hava tipi. Havaya da tip yaptığıma göre yola koyulabilirim. Sokaklar tek tük insanlarla gayette ferahtı. İki sokak ötede büyük bir park vardı.

Parka geldiğimde boş bir bank bulup oturdum. Park ne kalabalık, ne de çok sakindi. Salıncakta oturan bir çocuk ve yanındaki adam bana babamı hatırlatmıştı. Sinirle dişlerimi birbirine bastırdım. Şuan onu düşünüp güzel başlayan günümü mahvetmek istemiyordum.

Yanımda bir hareketlenme olunca o yöne döndüm. Genç sarışın bir çocuk bana gülümsüyordu. Ne olduğuna anlam veremedim ilk başta. Sonra bana elini uzatmasından tanışmak istediğini anladım. Peki ben onunla tanışmak istiyor muydum?

"Merhaba ben Doğukan." Sevecen bir şekilde konuşsa da bir terslik hissetmiştim.

Biraz ileride çimenlerin üzerinde oturan kızlı-erkekli gençlerden gülme sesleri geliyordu. Başımı o yöne çevirmemle bize baktıklarını gördüm. Ben onlara bakınca hemen önlerine döndüler. Daire şeklinde oturmaları ve ortada duran şişeyle jetonum düşmüştü. Doğruluk-cesaretlilik oynuyorlardı.

Yanımda oturan genç ve yakışıklı çocuğa dönüp gülümsedim. Elini tutup hafifçe salladım.

"Memnun oldum. Bende Melis." Elini çekip derin bir nefes aldı. Ben kaşlarımı çatmış ona bakarken konuştu.

"Üzgünüm" Bunu der demez eli hemen saçıma gitti. Ben kendimi geri çekemeden o saçımı çekti. Canımın acısıyla ve ani bir refleks ile ağzımdan ficar eden çığlık, herkesin dikkatini buraya çekmişti. İleride ki genç toplukuğundan gelen kahkahalar beni sinirden kudurtmaya başlamıştı. Elimi saçıma götürüp yüzümü buruşturdum. Hayvan!

Bir anda yanımdan gelen acı bir çığlıkla o tarafa döndüm. Kapşonlu yüzünü göremediğim yapılı biri, Doğukan denen hayvanın elini tutup bükmüştü. Hatta kırmış bile diyebilirim. Çocuğun eli kırmızıdan mora döndüğünde kapşonlu adama çevirdim bakışlarımı. Korkudan iki adım geriledim. Bir hareketi çocuğun elini kırarken bana neler yapar Allah bilir.

Bana bakmıyordu. Telefonunu çıkarıp bir kaç bir şey yapmasıyla, kendi telefonumun bildirim sesini duymam bir oldu. Yok artık!

E: Hemen uzaklaş buradan!

Bay 'E'?

***

S.D.