BAY 'E' |Texting (FİNAL)

~50~

:)
***

Okula adım atmamla bir öküze çarpmam bir oldu. Pardon öküz demişim. Kankam Didem! Neyle besliyorlar bunu ya?

"Az yavaş be gülüm!"

Onu yerden doğrultup üstünü başını silkelemesine yardım ettim.

"Ayten'den kaçıyordum." dedi nefes nefese. Kaşlarımı çattım. Sonra birden kahkaha atmaya başladım.

"Neden?" diye sordum gülerek.

Etrafına bakınmaya başladı. Sonra bana dönüp konuştu.

"Beni annesiyle tanıştıracakmış. Bende şimdi olmaz dedim. O da ısrar edince suratına yumruğu geçirdim. Valla bulursa çiğ çiğ yer ben-"

Sözünü kestim.

"Bir saniye!" dedim. "Senle aynı kaderi mi paylaşıyoruz yoksa?" Afalladı ilk önce. Sonra sırıtarak konuştu.

"Eser de mi seni annesiyle tanıştıracak?"

Heyecanla kafamı salladım. Bugün okul çıkışı Eser beni alıp annesine tanışmaya götürecekti. Ya annesi beni beğenmezse diye bilmem kaçıncı düşüncemdi bu. Derin bir nefes aldım.

"Ya annesi beni beğenmezse?" diye sordum. Didem'in de fikrini istiyordum.

Ellerimi tutup sıcacık gülümsedi.

"Seni sevmeyen ölsü-"

"Didem!"

Bahçeden gelen anırmayla bir süre Didem ile bakıştık. İkimizin de gözleri kocaman olurken Didem hızlıca arkama saklandı. Buraya doğru gelen Alper boğasını görmemle ben Didem'in arkasına saklandım. Aynı şeyi bir kaç kere tekrarladık.

"Hain kanka seni!"

En son ben Didem'in önünde durdum. Alper Didem'e hitaben konuşarak buraya geliyordu.

"Gel buraya Didem! Ceza var sana!"

Kenara çekilip yandaki banka oturdum. Ne b*k yiyorlarsa yesinler be.

Didem bana kızgın bakışlar atarak tam önümden geçip kaçıyordu ki, Alper onu yakaladı. Ben de keyifle onları izliyordum. Çekirdek yok mu ya?

"Nereye güzelim?" diye sordu Alper. Didem'i iki kolundan da sıkıca tutup kaçmasını önlüyordu.

Ben daha ne olduğunu anlamadan Alper Didem'in dudaklarına yapıştı. Dejavu yaşıyorum sanırım? Hadi ama! Cidden mi?! Yine mi?

Hızlıca etrafıma bakındım. Eser falan yoktu. Derin bir nefes vererek önüme döndüm. Alper Didem'den ayrılmıştı. Şimdi ikiside birbirlerine sırıtarak bakıyordu. Alper gülerek konuştu.

"İşte cezan buydu."

Didem de az fena değil he. Ben kankamı tanıyorsam yine bir b*k yerdi. Ben keyifle onları izlerken Didem hızlıca Alper'e kafa attı. Allah'ım! Bunların nasıl anormal bir ilişkisi var böyle?

Ben şaşkınca onlara bakarken Didem gülerek yanıma oturdu. Suratını Alper'e çevirip;

"Al sana öpücük!" dedi. Alper yerden doğrulup Didem'in karşısına geçti. Dişlerinin arasından tısladı.

"Cezan ikiye katlandı." dedi. "Hatta üç oldu. Kaç güzelim!"

Didem bana bakmadan yanımdan füze gibi uçup okula girdi. Alper bana sırıtarak konuştu.

"Merak etme yenge." dedi. "Didem bende!'

O da okulun içine uçarak girdiğinde derin bir nefes aldım. Manyak çiftler. Tam banktan kalkıyordum ki biri arkadan gözlerimi kapattı. Çığlık atıcakken de ağzımı kapattı.

"Sakin ol bal peteğim. Benim Eser." Ellerini çekip yanıma oturdu. Ona dönüp omzuna yumruk attım.

"Gelmeden önce haber versene öküz!"

"Öperim."

"Ne?"

"Bundan sonra sen her öküz dediğinde öpeceğim seni."

Pis fırsatçıya bak sen.

"Hoşt!" deyip ayağa kalktım. Kolumdan çekip dizine oturttu. Gözlerim kocaman olurken fısıldadı.

"Az önce öküz dediğine göre, ilk cezan geliyor." Dudağıma yapışınca birden nefesim kesildi. Bak bu iki oluyor öküz!

Ayrıca nedir bu erkeklerdeki öpücük cezası be?!

***

S.D.