~36~

15.8K 820 196
                                    

Multi= Eser Karayaş

:)
***

Marketten çıkıp evin yolunu tuttum. Annem beni alışverişe yollamıştı. İki koca poşeti taşımak eziyet gibiydi! Ben daha iki tane poşet taşıyamazken, annemin 5-6 tane birden taşımasına şaşırıyordum hep. Bence onunki alışkanlıktı.

Kollarım isyan ederken, pes edip yolun ortasına oturdum. Çok yorulmuştum yahu!

"Yardım lazım mı?"

Arkamdan gelen sesle irkilmiştim. Kafamı hızla arkama çevirip zürafa gibi bir boyla karşılaştım. Gözlerim şaşkınlık içinde açılırken yerden zor doğruldum. Ayağa kalkıp karşısına geçmiş olsamda, yinede bana tepeden bakıyordu. Lanet olsun kısa boylu olmak!

Ben ona, o bana bakarken ismini hatırlamaya çalışıyordum. Olmayan beynimi biraz zorlayınca hatırlamam kolay olmuştu.

Bu çocuk -daha doğrusu adam- bizim okula gelen Eser Karayaş'tı!

Ben hâlâ onun burada ne işi olduğunu düşünürken, o gülümseyip poşetleri yerden aldı.
"Gerek yoktu ama," diye mırıldandım. "Yine de sağol."

"Evin buraya yakın galiba." dedi. Beraber yürümeye başladık. Heyecandan elimi nereye koyacağımı bilemiyordum. Sakin ol Melis, sakin. Sakın anormal bir harelette bulunma, sakin ol.

"Evet, yakın." Gülümseyerek başını salladı. Gözlerim gamzelerine kayarken son anda kendime engel olup önüme döndüm. Başımı eğim yürümeye devam ettim. Arada bir gözüm kaymıyor değil yani. Taş gibi çocuk.

"Seni tanıyorum." dedim bir anda. Nereden gelmişti bu öz güven bana bebeğim?

Gözlerime baktı. Utanarak kafamı başka yöne çevirdim.

"Nereden tanıyorsun?"

Derin bir nefes aldım ve yutkundum. Hadi ama! Melis Şentürk bir erkekten asla utanmaz! Kendine gel Melis!

"Sen ve arkadaşların İstanbul Üniversitesi'nden bizim okula konferans için gelmiştiniz." dedim. "Hukuk okuyorsunuz."

"Hımm"

Bu muydu cevap? Bir 'Hımm' mıydı yani. Ay hasbam!

Evimin önüne gelince aldım poşetleri ondan. Az kalsın poşetler yine yerle buluşuyordu ama. Ne güzel taşımıyordum ya, bir anda verince kollarım tekrar isyan bayrağını çıkarı vermişti.

"Teşekkür ederim." dedim. Güldü.

"Önemli değil. Bu arada ben Eser." dedi. "Tam olarak tanışmadık." Elini uzatmıştı fakat gözlerim ile elimdeki poşetleri gösterdim.

"Melis." dedim.

"Tanıştığıma memnun oldum Melis."

"Bende."

Gülümseyerek içeri girip kapıyı kapattım. Allah'ım!

Hızlıca merdivenleri çıkıp bizim dairenin kapısının önüne poşetleri koydum ve kapıyı yumruklamaya başladım.

Annem kapıyı açınca hemen içeri daldım.

"Poşetler kapıda!" diye bağırıp odama koştum. Telefonumu burada unutmuştum.

Bu olanları hemen Didem'e anlatmam lâzımdı!

Ama bir sorun vardı. İçimdeki bu, bay 'E' yi aldatmışım gibi olan his de neyin nesiydi?

***

S.D.

BAY 'E' |Texting (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin