Başımın üzerinden tır geçmiş gibi olduğu yerden kaldıramadığımda, açılmak bilmeyen gözlerimi kırpıştırdım.Ağzımdaki ekşi tatla yüzümü buruşturdum.Nerdeydim ben?Aklıma gelenlerle korkuyla yatırıldığım yatakta doğrulup kaçırılan birine göre oldukça temiz dizilmiş odada göz gezdirdim.En son hatırladığım zifiri gözlerdi.Sonrası ise adamın gözlerindeki siyahlık heryeri kaplamıştı.Elimin kolumun bağlanmamasına hayretle bakıp sendeleye sendeleye odanın kapısına doğru yürüdüm.Dışarıdan hiç ses gelmiyordu.Yavaşça kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm bedenle irkilip geriye doğru bir kaç attım.
"Korkmayın Hüma Hanım!Size zarar vermek niyetinde değilim.Aras Bey sizi bekliyor."Şaşkınlıkla benimle oldukça saygılı bir üslupla konuşan esmer kıza göz gezdirdim.Sanki kaçırılmamışımda randevuyla gelmişim gibi davranması normalmiydi?
El mahkûm başımla onaylayıp peşine düştüğümde beni nelerin beklediği konusunda oldukça merak uyanmıştı içimde.Dar uzun koridora göz gezdirdim bir süre.Çok havasız bir ortamdı.Ve benim çıktığım oda dahil altı tane oda vardı.Duvarlarda yetenekli birisi tarafından resmedildiği oldukça belli arkadan kapalı kız resimleri vardı.Şaşkınlıkla göz attım resimlere.Nedense bir yerden tanıdık gelmişti kızın üzerindeki kıyafetler.Bilerek silik resmedilmesine rağmen içimde tuhaf duygular uyandırmıştı.Önündeki uzun boylu kız birden durduğunda benden önce kapıyı tıklatıp içeri girdi.Birşeyler konuşup tekrar dışarı çıkıp eliyle gir der gibi odayı işaret etti.Tedirgince kapıya baktığımda güven verir gibi omzumu sıktı.Nedense samimi gelmişti bu kız bana.Yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğimde geniş odada göz gezdirdim.Baştan beri olan ayrıntıyı şimdi farkediyorumda hiç bir yerde pencere yoktu.Ama lüks dizilmişti her yer.Yavaşça ardımdan kapı kapatıldığında geniş koltuklara, lüks avizelere, kaliteli halılara baktım bir süre.İlginç bir şekilde güzeldi.Oysaki ben kirli bir depoda falan uyanıcağımı hayal etmiştim...
"Yıllarca bu sahneyi hayal ettim."
Duyduğum kalın sesle irkildiğimde bakışlarımın rotasını köşede elinde tuttuğu neyi temizleyen adama baktım.
Aras karaer. .
Yavaşça yerinden kalkıp elindekini oturduğu yere bıraktı.Sakin adımlarla yanıma doğru gelmeye başladığında korkuyla geriye doğru bir kaç adım attım.Adımlarını durdurup baştan aşağı beni süzdü.
Garip bakışlarla..En çokta asla anlayamadığım özlemle."Ah benim küçük Hümam.Nasılda degişmişsin."
Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırıp heran ağlayacakmış gibi duran adama baktım.Sesi titriyordu.
"Siz kimsiniz?Neden bana böyle şeyler söylüyorsunuz?"
Nedense kötü bir enerji almamıştım burda bulunmamın nedenine tezat.Ama yine de korkuyordum.
"Herşeyi anlatıcam yeter ki beni sakince dinle!"
Oturmam için gösterdiği koltuğa bir kaç tedirgin bakış atıp yavaş adımlarla yürümeye başladım.Yani sonuçta kaçırılmama rağmen oldukça kibar muamele görmüştüm.
Oda karşımdaki tekli koltukla yerini aldığında bir süre daha gözlerini gezdirdi üzerimde.Rahatsızca yerimde kıpırdandığımda anlamış gibi bakışlarını kaçırıp başka bir yere odaklandı."Emir'in dosyayı farketmesine sen sebep olmuşsun."
Buz gibi bir olayı bile sıcacık söylediğinde o bir katil dedim iç sesime.Sakın gevşeme Hüma!O masum bir insana kıydı.Belkide insanlara...
Sessiz kaldığımda bir kez daha araladı dudaklarını."Bilmediğin o kadar çok şey varki."derince iç çekip"Sana olayları en başından anlatamam malesef.Ama benimle ilgili kısımları anlatmaya calışıcam.Çünkü yardımına ihtiyacım var." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP(Sonbahar Serisi-1)
EspiritualSonbahar bir veda değildi aslında.O bir vuslattı.Topraktan gelen yaprakların yeniden toprağa kavuşması firak olurmuydu hiç.. Düşünene kitap..Görene levha! Sonbahar kadar sarı.. Lavanta kadar pembe.. Ve ıhlamur kadar hoş kokulu bir dünya.. Bir gün zi...