Umut ettiği hislerin gerçekleşmesi elinde olsaydı insanın..
Umut etmeye devam etmeyi mi seçerdi?
Yoksa gerçekleşen duyguların hazır lezzetine yenik mi düşerdi?---------------♡-------------
Emir'in annesinin lafının ardından henüz on dakika geçmişti ki içeri gayet normal tavırlarla önce babam ardından sinir küpü bir şekilde Emre girmişti.
"Abla bu olanlar ne demek?Sen bu adamla evlenmeyi kabul etmedin öyle değil mi?"
Ona hiç cevap vermeden Neriman Teyzeye bakıp gözlerimle izin istediğimde oda anlayışlı bir şekilde başını salladı.
"Tülaycım Hümalara rahatça konuşabilecekleri bir oda gösterir misin?"Lafıyla genç esmer bir kız hemen yanımıza geldi.
"Buyrun" deyip önümüze geçtiğinde bende Emre'yi kolundan tutup kızı takip etmeye başladım.
Gösterdiği odadan içeri girip kapıyı kapattığımda açıklama bekleyen Emre'ye döndüm.Beni kendisinin minik kız kardeşi gibi sahiplendiğini görüyordum.O yüzden haklılık payı büyüktü.
"Emre ben Emir Beyle evlenmeye karar verdim." Tam lafımı bölmek için hamle yapmıştı ki elimle durdurdum."Benim için hiç bişey namusumdan,inandığım davadan, ailemden daha değerli değil.Ben beni sevmeyen bir adamla yaşarım ki yaşadım da.." gözlerine bakıp acıyla tebessüm ettim."Beraber yaşadık.Ama bir ömür boyu inandığım değerlere laf getirecek olmanın yükü altında yaşayamam.Bunu sen de biliyorsun.Lütfen beni de anlamaya çalış."
Ne demek istediğimi anlamış gibi önce sessiz kaldı.Sonra kendince çözüm yolu üretmeye başladı.
"Başka yere gideriz olmaz mı?"
Alayla gülümseyip"Nereye gidicez adamı Türkiye tanıyor.Başka ülkeye zaten gidemeyiz." dedim.Sessiz bir kabullenişe geçtiğinde ağzının içinden öfkeyle homurdanmaya başladı.
"Ben sadece seni bırakmak konusunda tedirginim. ""Aslında bugün çok mutlu bir haber aldım.Sinirden aklımdan çıkmış."
Anlaşılan Neriman Teyze ödevine iyi çalışmıştı.
"Noldu? " diye bildiğim cevabı almak için meraklı bakışlarla kardeşime yöneldim.
"Kaç aydır hep başvurduğum etüt okulundan olumlu yanıt gelmiş.Seni bırakmamak için gitmiycektim ama..-"
Emrenin gözlerindeki ışıltı bile bana verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu göstermeye yetmişti.
"Emre baksana belki de herşeyin hayırlısı benim bu eve gelin gelmem.Zaten çok iyi insanlar.Hiç zorlanacağımı zannetmiyorum.Zaten sık sık görüşürüz ki"
Oda başka çaresi yokmuş gibi başını zoraki bir şekilde salladığında bende güven vermek için tebessüm ettim.
"Sadece ikimiz için istiyorum abla oraya gitmeyi.İyi bir meslek sahibi olduğumda seni çekip alıcam bu hayattan merak etme!"
Zaten küçüklüğünden beri hayali doktor olup ikimizide rahat ettirmekti.
"Tabi o zamana kadar beni bırakıp evlenmezsen-" hızla yanındaki yastığı alıp suratıma fırlattığında bende başka yastığı elime alıp ona vurmaya başladım.Şuna bak yaa!!Dışardakileri unutmuş bir şekilde yastık savaşı yaparken birden kapının açılmasıyla elimdeki yastığı yere düşürdüm.
"Noluyo burda?"Suçlu bir insan gibi yavaşça arkamı döndüğümde kapıda boy gösteren Korkunç adama baktım gözümün ucuyla.
"Hiiiiç yastık savaşı yapıyorduk."Emre sen ciddi misin abla der gibi yüzüme baktığında omzumu silktim.Yalan söyleyemezdim sonuçta.
Emir'de içeriye girmeden kapıda sinirle, bir eliyle şakaklarını oğuşturduğunda yine diyeceklerini dememek için çaba gösterdiğini farkettim.Ailenin yanında diyemezdi tabi..
"Oyununuzu bırakında salona gelin!"
Sonra gözlerimin içine en acımasız bir şekilde bakıp tısladı.
"Yüzükler takılacak!!"Kafama birden balyoz etkisiyle inen kelimeyle"NEEEEEE" diye bağırdım.
"Nasıl olur ne yüzüğü?Siz ne dediğinizin farkındamısınız?Şaka dimi şaka!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP(Sonbahar Serisi-1)
SpiritualSonbahar bir veda değildi aslında.O bir vuslattı.Topraktan gelen yaprakların yeniden toprağa kavuşması firak olurmuydu hiç.. Düşünene kitap..Görene levha! Sonbahar kadar sarı.. Lavanta kadar pembe.. Ve ıhlamur kadar hoş kokulu bir dünya.. Bir gün zi...