28.Bölüm

1.7K 132 2
                                    

Issız bir geceydi.Sıcak sonbahara tezat, odada soğuk rüzgarlar esiyordu. Yıllardır bu anı bekleyen adamlar sessizdi.Farklı hayal etmişlerdi belki de ama kader bizim bilmediklerimizinde yazılı olduğu gizli bir levha değil miydi?
Gözlerin hırsla birbirleriyle konuştukları saniyelerde dayanamayan adam hızla atılıp yumruk attı yıllardır aradığı adama.Onların birbirlerine olan öfkelerinin ardına sakladıkları hasret kırıntılarını gören Ahmet"Emir kes şunu!Kedi köpek gibi kavga etmenin sırası değil!"dedi.

"Bırak Dede!.Onun düşmanlığı kendine.Nasıl böyle bir yanılgıya düşerim diye kendine sinirleniyor."

Emir'in sonsuz öfkesine tezat Aras oldukça sakindi.

"Hadi ne gösterecekseniz gösterin!Benim şu gevşek herife daha fazla tahammülüm kalmadı."
Avına atılmayı bekleyen bir kaplan edasıyla kükrediğinde, Aras hala daha gece gibi sessiz ve sakindi.Yerin altında yıllarca kalmasının sukütu çökmüştü  belki de yorgun bedenine.

Cd kart laptopa takıldığında şifreyi girdi Aras.
"Manolya"
Gizli bir tebessüm sardı adamın çehresini.Felçli bir ağrı gibi yerini bulamayan tebessümün tek nedeni vardı.Hüma..Kızın zekâsı sayesinde bulmuşlardı şifreyi.Dedesi ne kadar da haklıydı ona güvenmekte.Geçen saniyelerin ardından bir adamın sesi yankılandı odada.Herkes gibi Arasta videoyu ilk kez izliyordu ve bu ses şakaklarından bir damlanın aşağı doğru süzülmesine neden oldu.

Gördüğü görüntüyle buz gibi olan Emir'in ağzından acılı birfısıltı süzüldü.

"Ah-Ahmet!"

"Selamun aleyküm Emir.Muhtemelen sen bu videoyu bulduğunda Arasta yanında olucak o yüzden onada Selamun aleyküm."
Ve sonra şen bir gülüş...Özlenilen kadar uzak..Kavuşulan kadar yakın..
Espirili kişiliği burda bile kendini belli eden adam, izleyenlerin bir gülüp bir ağlamasına sebep oldu.

"Beni burda zorla tutuyorlar.Bulunduğum yerin neresi olduğunu bilmiyorum.Sadece tek bildiğim çok büyük bir oyunun içinde olduğumuz.Size bir süre ulaşamadım çünkü ulaşmaya çalışmadım.Verdikleri ilaçlar yüzünden.."
Sıkıntıyla şakaklarını sıkan adamın yüzüne acılı bir ifade oluştu.
"Yıllarca kendimi bilemedim.Onların kullandığı bir kukla gibi altı yıl boyunca onlara çalıştım.Sonra birisi beni kurtardı.Verdikleri ilaçları değiştirdi.Yavaş yavaş kendime geldiğimde bana herşeyi anlattı.Kulübede çıkan yangını..Sizi..Nasıl beraberligimizi bozduklarını..Oda nerde tutulduğumuzu bilmediği için tek çare bu karta kayıt yapmak oldu.Ve onu size nasıl ulaştıracağımı gece gündüz düşünmeye planlar yapmaya başladık."

Birden durdu adam ve tedirgin bakışlarla etrafı kontrol etti.
"Sonra adamlardan birinin ağzından kaçırdığı babamın ismiyle olayların seyri değişti.Ba-bam meğer en başından beri bu adamlara çalışıyormuş.Ama beni asıl korkuya sevkeden kızım Sırmanın onun elinde olduğunu öğrenmek oldu."

Dolan gözlerini gizleme gereği duymadan özgürlüklerine kavuşmalarına izin verdi.
"Düşünsenize kendi evladının başına gelenleri umursamayan adam benim küçük kızıma neler yapamazdı ki?İlk önce mantıklı hareket edemedim.Günlerce kendimi toparlayamadım.Son-sonra yine bana yardım eden kişinin sayesinde kendimi toparladım.Bana dedi ki onlar için mücadele etmek zorundasın.Kızın için..Sel-Selma için.."

Kelimeleri titreyen adamın, bedenide titremeye başladığında odadakiler çoktan intikam yeminleri etmeye başlamışlardı.

"Sahi Selma nasıl Aras?İyi öyle değil mi?Tabi iyi olucak..Kesin iyidir benim papatyam.."

İyi değil diye batırmak istedi genç adam.O sensiz iyi değil.Yuttuğu sessiz çığlıklar yüreğinde sancı yapmaya başladığında iki adam gözgöze geldi.Uzun zamandır özlediği dostunu gördüğünde acılı bir tebessüm sardı çehresini.Ona aynı merhametle bakan Emir'i özlemişti Aras.

AFİTAP(Sonbahar Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin