KÜÇÜK MUCİZEM

1. BÖLÜMM

Bir insan bir günde herşeyini nasıl bir anda kaybedebilir ilk önce işini sonra sevdiği adamı ve herşeyi olan kadını yani annesini nasıl kaybeder nasıl bir günah işlemiş olabilir ki Allah onu böyle cezalandırıyor olabilir. Ölüm... Çok ağır Bi ceza geride kalanlar için hepimiz bir gün o toprağın o buz gibi karanlık toprağın altına giricez ama ya geride kalanlar onlar ne olucak
Şuanda hastane koridorunda yerde oturmuş benden izinsiz akan göz yaşlarımla annemi uğurluyoruz sadece göz yaşlarım ve ben çünkü benim annemden başka kimsem, anneminde benden başka kimsesi yoktu artık. Ben bu koca dünyada yapayalnız tek kaldım annemsiz napıcam ben neden gittin anne beni bırakıp neden ben hevin yalnız hevin, tek hevin, bu koca dünyada kimsesi olmayan hevin sevgilisi sevdiği adam tarafından aldatılan hemde arkadaşım dediğim kişi tarafından aldatılan hevin hemşire yanıma gelip benim yanıma yere oturdu " biliyomusun annem öldüğü zaman bende tam burada oturmuştum" dediğinde ona döndüm yüzünde buruk bir gülümseme vardı. "ben gamze" "hevin" "hevin güzel isim" "annem koymuş" annem ben bu sefer hıçkıra hıçkıra ağladım gamze bana sarıldı "ağlama sen ağladıkça oda üzülüyor hissediyorlar" orda öyle ne kadar oturduk hatırlamıyorum sanırım birisinin bana destek olmasına ihtiyacım vardı gamze arabasıyla beni evime bırakıp gitti. Evden içeri girdiğimde kendimi kötü hissettim anne ben geldim demek istedim ama annem artık bu evde değil ışıkları açmadan direk salona geçtim üçlü koltuğa yatıp kenardaki pikeyi üstüme örttüm yastığa sarılıp ağlamaktan şişen gözlerimi kapattım ovvvv gözlerim başım heryerim ağrıyor çokyorgun ve halsiz hissediyorum derken dalmışım uyandığımda güneş doğmuştu annemin cenazesi vardı bugün kalkıp üstümü değiştirdim simsiyah giyindim evden çıkıp taksiye bindim mezarlığa geldiğimde cenaze aracı gelmişti annemin bir kaç arkadaşı komşularımız buradaydı beni görünce hepsi acıyan gözlerle bana baktılar bana acıyolardı ama ben bunu istemiyordum o yüzden sadece bir kaç saatliğine güçlü olmam lazımdı gamzeyi gördüğümde kendimi birazda olsa iyi hissetmiştim onunla dertleşmek konuşmak iyi gelmişti bana yanıma geldi " nasılsın" "idare eder sanırım" koluma girdi "hadi gidelim" beraber annem için kazılmış mezarın başındaydık annemin cesedini getirip o çukura koyup üstüne toprak atmaya başladıklarında sanki kalbime bıçak saplıyolardı kendimi halsiz hissediyordum ayakta duracak halim yoktu bacaklarımın bağları çözüldü bian ve yere çöktüm gamze beni tutmaya çalışsada tutamadı beraber yere oturduk o bana sımsıkı sarıldı burnunu çekmesinden onunda benim gibi ağladığını anladım Bi süre sonra herkes gitmişti gamze kalmıştı sadece yanımda "gamze hadi sende git işin gücün vardır" "seni bu halde yalnız bırakamam." "ben iyiyim git hadi" "tamam bir. Şey olursa beni ara olur mu?" "tamam" gamze gittiğinde iyice mezara yaklaşıp elimi toprağa sürüp oraya uzandım "annem ben şimdiden seni çok özledim benim şuan sana cidden ihtiyacım var neden en kötü günümde beni bırakıp gittin he neden yalvarırım bana yardım et Bi akıl yolu göster nolur" artık hıçkıra hıçkıra ağlamaya ve burnumu çekmeye başladım "anne işten kovuldum kovdular beni, can beni burcuyla aldatdı burcu ya dostum dediğim insan, ya can cana ne demeli seni seviyorumlar felan hepsi boşmuş hepsi sende gittin ben napcam artık bilmiyorum anne bana bir mucize lazım o mucizede benim başıma gelmiceği için "buruk bir gülümseme oluştu yüzümde kalkıp cebimdeki peçeteyi alıp burnumu sildim peçeteyi tekrar cebime koyduğum sırada bir erkek çocuğu beni izliyordu" merhaba " dediğimde gülümsedi yanıma gelip oturdu" neden ağlıyosun " dediğinde" annemi kaybettim" diyip mezara baktım " sende mi ben daha 4 yaşındayken annem ölmüş "dediğinde ona baktım pekte üzgün görünmüyordu yada belli. Etmiyordu"Adın ne bakalım senin yakışıklı "" Akın senin adın ne "" hevin "" tanıştığıma memnun oldum hevin "o sırada birisi" Akın "dediğinde ikimizde sesin geldiği yöne döndük" efendim abi "" ben sana ordan ayrılma demedim mi "" dedin "" eeee burada ne işin var "" şeyy hevinin ağla sesini duydum "" eeeee "" biliyorsun ağlayan ve güzel olan kızlara kayşı koyamam "dediğinde güldüm." akıııınnnn " dedi sert bir şekilde" öfffff neyse hevin bu abim Giray abi buda hevin "giraya baktığımda göz göze geldik o kahverengi gözlerio kadar güzeldi ki., sadece gözlerimi giydiği siyah takım elbise, çenesi, esmer ten rengi, saçlarının o takım. Elbiseye göre dağınıklığı o kadar hoş duruyordu ki ne diyorum ben ya birden gözlerini benden kaçırıp akına döndü" hadi yürü gitmemiz lazım bakıcı adayların gelicek "" gene miii "" evet gene uslu dursan sürekli değiştirmek zorunda kalmayız "" öffff tamam by By hevin "" by By " gülümsedim el sallayıp koşara abisinin yanına gitti ben annemin mezarına dönüp biraz daha oturup ağladım.

Kalkıp eve gittim eve geldiğimde direk odama geçtim bu evden taşınmam lazım heryerde annemle ilgili bişey var yatağa girip gözlerimi kapattım saat daha 4 de geliyordu kalkıp mutfağa gittim su içtim derken telefon çaldı kim arıyor diye baktığımda ajanstan arıyorlardı bakıcılık işi var sanırım "efendim.. evet.. tamam gidebilirim yarın bir dk kağıt kalem alıyim" masanın kenarındaki kağıt ve kalemi alıp adresi yazdım " yalnız Nermin hanım ben bu hafta pek işmiş felan gerçekten uğraşamam annem vefad etti... sağolsun haftaya giderim teşşekür ederim kolay gelsin" odama gittim gerçekten hiç iş görüşmesi felan çekmemem görüşmeyi geçtim daha toparlanamadan elin çocuklarıyla uğraşamam annem hep derdi ölenle ölünmez diye haklıydı ölenle ölünmezdi gidip yatağıma yattım yorganı üstüme çekip hiçbirşey düşünmeden uyudum çünkü o kadar yorgun ve bitkinim ki uyku benimi in herşeyin ilacıydı biraz annemi şu son iki günde yaşadığım şeyleri düşünürken uyuya kalmıştım. Uyandığımda saat 6 ya geliyordu güneş doğmak üzereydi yataktan kalkmak istemedi canım sanırım tüm hafta böyle kalabilirim desende pek öyle olmadı arada gamze geldi beni kontrole alt komşumuz Semra abla, ve Bir kaç tane tanımadığım komşular geldi hepsi gelip bana annemin ne kadar iyi bir insan olduğunu anlattı Ben kendimi annemi biliyordum zaten ama onların ağzından duyunca kendimi kötü hissedip her gelenin yanında ağladım tüm haftam böyle geçti

1 hafta sonra...
Saat 11 gibi uyandım başım çok kötü kalkıp duş aldım saçımı kurutup düzleştirdim göz altlarım mosmor ovvv göz altlarına biraz kapatıcı sürüp üstüme düzgün bişey ler giyindim ve evden çıktım canım bişey ler yemek istemedi 1 haftadır doğru düzgün bişey ler yemiyorum, zaten aç değilim. Adresi yazdığım kağıdı cebimden çıkartıp okudum Hıı iyi yakınmış dolmuş geçiyor burdan şimdi fazladan para veripte taksiyle gitmeye gerek yok dolmuşların geçtiği yere doğru yürüyüp dolmuşun gelmesini bekledim dolmuş gelince binip parayı verdim 15 dk sonra ineceğim yere geldim inip yürümeye başladım NEVİZADE konağı baya zengin olmaları lazım bu nevizadeler yiyecek içecek sektöründe baya iyilermiş dolmuşta gelirken biraz araştırma yaptığım iyi oldu şirketin başında Giray diye birisi varmış babadan kalmış babası 6 yıl önce trafik kazasında anneside 4 yıl önce kalp krizinden ölmüş babaannesi sağmış derken konağın tam önündeyim kapıyı açıp içeri girdim şöför olduğunu düşündüğüm adam "buyurun hanfendi kime bakmıştınız" "merhaba iş görüşmesi için geldim" "heee buyurun ben size yardımcı oliyim" diyip önden yürümeye başladı bende arkasından yürümeye başladım konakta konak yalnız he 3 katlı dışı bembeyaz camların önünde renkli renkli çiçekler vardı bu hoşuma gitmişti konak ağaçların arasına gizlenmiş gibiydi bu cidden güzel bir görünüm varmişti eski olduğu belliydi ama güzel bakmışlar valla içeri girdiğimizde beni salon olduğunu tahmin ettiğim yere aldı "siz oturun ben Giray beyle küçük beyi çağırıyım" diyip gitti tekli koltuğa oturup gelmelerini bekledim bir kadın girdi içeri 30 lu yaşlarda "hoşgeldiniz içeçek birşey ler alırmısınız" "teşekkür ederim" "peki" diyip içeri geçti büyük ihtimalle burada çalışanlardan biriydi içeri koşarak biri geldi o gelene baktığımda bu mezarlıktaki çocuk beni görünce Bi durdu "aaaa hevin" "Akın" "ne işin vay buyda" "iş görüşmesine gelmiştim de sen" "buyda oturuyom ben" "burada" "evet" o sırada içeri abisi yaniiii Giray girdi gene o kahveleriyle bana bakıyordu Bi insanın gözleri nasıl bu kadar soğuk ama bir o kadar da derin bakabilir Di anlamıyorum ben ya bana bakıp öyle kaldı "sen şu mezarlıktaki kızsın" "evet" diyip ayağa kalktım "hevin" diyip elimi uzattım oda elimi tuttum "Giray" el sıkıştık gözlerime öyle güzel bakıyordu ki utanıp elimi çekip bakışlarımı kaçırdım "abiiii iş görüşmesine gelmiş" "yaaa çocuk bakıcısı sın yani" yok musluk tamircisiyim Allah Allah ya "hıhı aynen" "o zaman şartları konuşalım" "konuşalım" oturup şartları felan konuştuk burada kalmam lazımmış maaşım. Şimdilik 4 bin liraymış şimdilik birde manyak la bu neyse üç ay çalışsam 12 bin liram oluyor buda yeni bir ev yeni bir hayat için yeter bana sanırım ama olsun belki gene kovuluruz sözleşme imzalamayan önce "Akın sen ne diyorsun" Akın bana bakıp gülümsedi