Araba durduğunda Hilal kulağıma
''Bu Bora mı?'' diyince duyduğum sözle kafamı kaldırdım etrafı arandım. Hilal'de tam bi sürtük gibi gülüyordu. En hassas olduğum şeydi Bora okulumuzun meteoruydu o benim hassas tek yönümdü. Beni sıradan buluyordu klasik bir kız olduğumu düşünüyordu sarı saçlı mavi gözlü. O esmerlerle ilgileniyordu. Yani Rihanna'ya akınca ben olsam bende esmerlerle ilgilenirdim. Bu yıl öyle bişey öğrenmiştim ki. Siz siz olun sevdiğiniz kişiye onu sevdiğinizi söylemeyin...
Bu yıl yine kızlar Bora'nın başında dört dönerken yanına gittim ve ona baktım bi ara göz ucuyla beni süzdü sonra hemen yanındaki kızla ilgilendi. Ders zili çaldığında hemen yanlızlığından faydalanarak yanına gittim ve tam ağzıma açıcakken
'' Ne istiyorsun?'' utandım ve gözlerim parlarcasına ona baktım
''Ben senden çok hoşlanıyorum...'' dedim utanmadım değil çok utandım. Bana alayla bakarken bacaklarıma baktı ve
''Sarışınlardan nefret ederim ama bacaklarını sevdim'' dedi. O an kalbim acıyla kaplandı ve gözümden yaş geldi ağlarsam ezik olduğumu düşünürdü. Ben susarken devam ettidi
'' Seni seveceğimi mi düşündün? Sarışınsın sıradansın aptalsın tarzın berbat ve boş konuşuyorsun. Cesareti nerden aldıysan geri iade etmelisin'' Bir an ölceğimi düşündüm. Kalbim paramparça oldu ağlayarak yanından uzaklaştım. Bir sonra ki gün okula gözlerim şiş gitmiştim ve herkes bana bakıp aralarında konuşuyordu... Bu kadar kötü bişey mi yaptım ben? İnsanlar benimle dalga geçiyordu... Kıvanç Nehir'e böyle mi yaptı? Bir sonra ki gün 2 haftalık bir rapor aldım okuldan uzaklaşmak istedim... Ben bunları yaşarken Hilal hep yanımdaydı.
Ben bir an aklıma gelen o olay yüzünden gözümden yaş geldi. Hilal pişmanlıkla bana bakarken aniden sarıldı ve bana şu meteorun bakışlarına bak diyince güldüm. Moralim geri yerine gelince arabadan inince hemen önümüzde kocaman bir villa duruyordu inanılmazdı Baker bize bakıp içeri davet etti.
Bavul valiz ne varsa içeri attık.Sanki ev bizim için özel yapılmıştı. Hilal ve ben aynı odada kalıcaktık. Aysun teyze Baker ile kalacaktı aynı odada. Hilal ve ben yerleşince Hilal bana bugün alışverişe gidelim diyince suratımı ekşittim
''Benim yeterince kıyafetim var...'' Hilal bana mal mal bakıp
''Masal bana masal anlatma erkek gibi giyiniyorsun farkındaysen bu yaz buradan İstanbul'a mükemmel bi şekilde gideceksin. Çok güzel kızsın ama bunu saklıyorsun.'' Baştaki espirinin acısını atlatınca ona bakıp gülümsedim ve hazırlanmak için kıyafet arıyordum ki Hilal bi kaç kıyafetimi içinden alıp yani güzel olanları seçip -güzel olanları bana Hilal veya annem almıştı- kötü olanları valizde bırakıp
''Ben bunları yok ederim.'' diyip yanağımdan makas aldı ve bana gülümsedi giyinmem için kalçamın hemen altında biten bi şort ve arkası düşen bi kazak verdi altınada kısa bir bot verdi.
''Bunlar çok açık millet ne der?'' diyince bana vurdu ve camdan dışarı baktırdı. Amerika'da olduğumu hatırlattı -Türk psikoloji naparsın?- ve aynı anda güldük. Saçalrımı tepeden baladım kendimi güzel görmüştüm. Hilal ise kısa bir etek giydi üstünede dar bir tişört giydi. Çok güzeldi yine.
Aysun teyze bizi mağzaya bıraktıktan sonra Hilal ile tam 6 saatlik bir alışveriş yaptık ve Türkiye'den akşam yola çıksakta burada gündüzdü -şaşırmadınız demi? Bende- akşama doğru eve gittiğimizde bana yeni şortlar bikiniler tişörtler ayakabılar ve makyaj malzemeleri aldık. Bunları annem duysa ''geyikli taytta al'' derdi o yüzden hiç o işe girmedim...
Eve geldiğimizde evde sanki yıllardır yaşıyormuş gibi davranıyorduk Hilal aşağı indi ve bidaha yukarı çıkmadı bende aşağı inmeyi karar kıldım. Merdivenlerden inerken aşağıdan erkek sesi geliyordu bu kadar etkileyici bi ses kimden geliyor olabilirdi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amerika Kürdü
ChickLitAmerika'ya geleli bir hafta olmadan başıma alabileceğim en tehlikeli belayı almıştım. ILGAR!