Türkiye'ye Yolculuk

928 45 5
                                    

Sabahın 9'unda benim uyanmamı sağlayan telefonuma küfürer yağdırırken telefona bakmadan telefonu açtım. 

''Günaydın meleğim.'' annemin sesini duyunca sebepsizce gülümsedim ve 

''Sanada günaydın annecik.'' -şımarıkca olduğunu biliyorum ama bu annemi mutlu ediyor.- 

''Nasılsın kuzum?'' dedi ve tabak seslerinden mutfakta olduğunu anlıyordum. 

''İyim anne yeni uyandım sen nasılsın?'' Annemle konuşurken 'nasılsın?' sorusu 'napıyorsun?' demek anlamına geldiği için çok güzel bağladığımı fark ettim.

'İyim bende. Ne zaman gelirsiniz kızım?'' dedi evet derdi belli olmuştu. Beni özlemişti bende onu özlemiştim. 

''Bu akşam çıkacağız.'' dedim ve aklıma Ilgar geldi. Anneme onu nasıl tanıtcam? Arkadaş? Olmaz. Beni öpen bir arkadaş saçma olur. 

''Anne burada Ilgar var. Oda gelecek. Yani ben ondan hoşlanıyorum. Ama o bunu bilmiyor.'' dediğimde biraz tuhaf hissettim. Annem Bora'yı biliyordu ama Ilgar bilmiyorum o farklı. 

''Ben izin vermeden o çocuğa yakın davranırsan 3 gün için hiç hoş şeyler olmaz güzel kızım.'' ve tehdit için geç kalmış bulunmaktasın anne. Bunu anneme demiyecektim tabi ki. 

''Anladım. Ben kapatıyorum seni çok seviyorum öpüldün.'' 

''Bende bitanem görüşürüz.'' dedikten sonra telefonu kapatmasını bekledim. Sanırım gerilmeye başladım. Amerika'da bunlar normal olabilir. Türkiye'de kimsenin ailesi buna göz yummaz. Bence...

''Ben valizleri hazırladım. Yolda giyeceklerinide seçtim.'' Hilal'in en çokta bu huyunu seviyorum. O tam bir moda tutkunu. Eğer işin içinde kıyafet, süs, makyaj varsa Hilal her şeyi halleder. 

''Bide ben acıktım ya.'' dediğimde bana orta parmağını gösterdi ve 

''İn aşağı ye.'' Hilal'e söylenerek aşağı indim ve mutfağa attım kendimi. Aysun teyzede mutfakta birşeyler atıştırırken görünce

"Gelin hanım." dedim kıkırdayarak.

"Masal hanım." dedi beni taklit ederek.

"Cadı yiğenin bana bi kahvaltı bile hazırlamıyor." Aysun teyze salatasına çatalı batırdıktan sonra

"İnan bana sırf kıyafet seçmek için sabahın 6'sında uyandı." dediğinde gözlerimi deli gibi açtım. 'Çatlak' diye fısıldadım ve güldüm Aysun teyze bana eşlik edince onunla kahvaltı yapmaya başladım.

Midemi tıka basa doldurduktan sonra

"Ellerine sağlık." dedim ve masadan kalktım. Saat henüz 10du ve uçağın kalkmasına saatler vardı. Telefonu elime aldım ve Gözde'yi aradım.

"Gülüm." dedim sırıtarak. 

"Aklına gelebildim." dedi atar yaparcasına gönlünü almak için direk konuya girdim.

"Akşam saat 7 de uçağa bineceğiz. Bil bakalım yanımda kimleri getiriyorum'' dedim ve sırıttım. 

''Ilgar?'' dedi gülerek. Evet doğru bilmişti. 

''Evet'' dedim gülerek. 

Gözde ile yaklaşık 2 saat konuştuktan sonra. Aşağı Hilal'in yanına indim. 

''Ne bok yiyon?'' dedim evde kimsenin olmadığına emin olarak.

''Dergilere bakıyom. Baker'e bak sen ne çok dergisi var lan.'' Hemen Hilal'in yanına oturdum ve bağdaş kururak dergilere bakmaya başladım. Bir sayfada takılı kaldım. ''BİR ERKEĞİ KENDİNE AŞIK ETMENİN YOLLARI''  bu kesinlikle Aysun teyzenin olmalı. Aysun teyze, Baker ile evleniyor. Yani işe yaramış. Okumaya başalayınca 

1 : Geri planda durmak

İlgisiz ve umursamaz tavırların karşınızdaki erkekte size karşı ilgi uyandıracağı düşüncesi ne yazık ki kimi zaman bir yanılgıdır. Eğer bir erkeğe karşı gerçekten ilgiliyseniz, bunu ona göstermenizde bir sorun yoktur. Bırakın da sizin onu sevdiğinizin farkına varsın. Bu da demek değildir ki onu SMS, çağrı yağmuruna tutun, bir erkeği kendinize aşık etmenin yollarından biri ne yazık ki bu değil.

Geri planda durmalıyım. Harika. Nasıl yapacağım? Tamam belkide bunlar saçma şeyler. Okumayı bırakıp dergiyi yerine koydum. Elime başka bir dergi alıp kaslı erkeklere bakmaya başladım. 

Saat 5'e kadar Hilal'le film izledik. Gerçekten çok sıkıcı bir gün geçirdikten sonra Ilgar ve Jack geldi. Hilal Jack'e

''Hiç gelmeseydin.'' onları sırıtarak izledim ve Jack nefesini dışarı vererek.

''Prensesim işimiz vardı. 3 gün işlere ne olur biliyor musun?'' dedi yanağını öperken 'Iy' diye ses çıkarttım ve güldüm. 

''Masallll'' diye cırlayınca Hilal ağzımı fermuarmış gibi yaptım ve sırıttım. Telefonumun sesi odayı doldurunca ekrana baktım ve numaranın kayıtlı olmadığını fark edince. 

''Efendim.'' diterek açtım odadaki herkes bana bakıyordu. Ilgar bile. 

''İstanbul'da görüşürüz.'' dedi ve yüzüme kapattı. Sanırım biri benimle dalga geçiyor. Telefonun ekranına mal mal bakarken 

''Kimdi o?'' Ilgar mı sordu bunu? 

''Yanlış numara.'' dedim dalga geçtikleri bariz ortadaydı. Ilgar bir şey demeden cebine uzandı ve sigarasını açtı. Bir insan sıkıldığında sigara içer mi? 

Saat 6 buçuğa kadar Ilgar ben Jack ve Hilal takıldık. Zaman çabuk geçmişti. Aysun teyze ve Baker merdivenlerden 5 tane bavulla indi ve Aysun teyze 

''Hilal 2 bavul demiştim. Matematikle derdin ne?'' Aysun teyze sözü üzerine hepimiz -Ilgar dışında- Hilal'e baktı. 

''Ama 3 gün boyunca ne yaparım ben?'' diye söylenin Aysun teyze cool bir şekilde gözlerini devirdi. 

''Tamam beyler yardım edinde taxiye yerleştirelim.'' Aysun teyzenin sözü üzerine Jack hızlıca gitti ve Ilgar yine o yavaş adımlarıyla yardım etmeye gitti. Bende üst kata çıkıp sırt çantamı aldım. Odadının kapısını kapattıktan sonra derin bir nefes aldım ve aşağı indim. Asyun teyze ben çıktıktan sonra kapıyı tam 3 kez kilitledi ve kapının önünde duran 2 tane taxiye bindik. Hilal ve ben yan yana oturduk ve yol boyunca birbirimize bakıp güldük. 

Uçağın kalkmasına son 10 dakika kala yetişmiştik. Ilgar ve ben yan yana oturmuştuk. Ben cam kenarında otururken Ilgar hemen yanımda Ilgar'ın yanında ise çok seksi güzel bizim yaşlarımızda kızıl saçlı bi kız oturdu. Anlaşılan uzun ve  yorucu bir yolculuk olacak. 

Kız Ilgar'a resmen yavşıyordu. Kıza ölümcül bakışımı attıktan sonra kız önüne döndü. Kafamı cama dayadım ve uçağın kalkmasını bekledim. Ilgar'ın eli çıplak bacaklarıma değince yerimden sıçradım. Uçak çoktan kalkmıştı. Ona baktığımda o deniz mavisi tişörtün onun üzerinde ne kadar mükemmel durduğunu fark ettim. 

''Efendim.'' dedim yanında ona bakan kıza bakarken 

''Rahat değilsen kucağıma otur.'' dedi ve sırıttı. Gerçekten bu çocuk sapık ama benim sapığım. 

''Rahatım. " dedim sessizce başımı yavaşca omzuna yasladım. Kızmasındn korksamda kızmadı. Ilgar çok fazla huzur kokuyordu.

~~~~~~~~~~~

Siz beni nasıl mutlu ettiğinizi tahmin bile edemezsiniz. Teşekkür ederim :* dememe gerek var mı bilmem ama çok seviyorum sizi.

Amerika KürdüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin