Ilgar yeni motor mu almış? 3 gün için motor aldığına inanamıyorum çocuk resmen parayı nereye harcasam? Derdinde. Gözde arkasına bakmadan tekrar okula girdi ve gözden kayboldu.
"İstanbul'u bilmiyorsun nereye gidiyoruz?" dediğimde beni umursamadan yürümeye devam etti. Ne yani sınıfın ortasında beni öp bide soruma cevap bile verme.
Sonunda motorun önüne geldiğimizde durdu ve
"Atla" dedi kısaca. Motor korkumuda yenmiş olduğum için arkasına kask dahi takmadan bindim. Ilgar bu sefer daha yavaş yani nişan gecesinkinden daha yavaş kullanıyordu.
Sonunda bir cafenin önünde durduğumuzda Ilgar inince bende indim. Kızlar Ilgar'ı yermişcesine bakarken ben onlara ölümcül bakışlarımı yolluyordum. Ilgar motoru bıraktıktan sonra yürümeye başladık.
"Dengesizsin." dediğimde bana kısa bir bakıs attı ve önüne döndü.
"Ne zaman ne yapacağın belli olmuyor. Ayrıca sen kızları sadece yatak arkadaşı olarak görüyorsun. Fakat beni bir kaç kez kurtardın
Bu çok dengesizce." dedikten sonra bacaklarıma bakmaya başladım.
"Bilmem." bu mu? Cevap bilmem mi? Harika.
"Sevgilin oldu mu hiç?" sorumun ardından gözlerimi bacaklarımdan ayırıp ona baktım. Bana bakmıyordu bile
"Evet." dediğinde içimi kıskançlık bürümüştü. Ilgar biriyle çıkmıştı. Birini sevmişti.
"O kıza ne oldu?" diye sorduğumda bana baktı ve
"Sanane." dedi
Israr etmedim hatta suratımı bile asmıştım.
"Pamuk şeker." diyerek karşıda pamuk şeker satan adama doğru koştum. Adamın yanına gidip gözüne baktıktan sonra Ilgar'a döndüm.
"Pamuk şeker." dedim gözlerimi kırpıştırarak.
"Tamam." dedi ve cebinden 10 dolar çıkarttı ve adama uzattı.
"Ben bunu nasıl bozdurcam?" diye sorunce adama baktı ve
"Bozdurmak mı?" diyince güldüm ve
"Üstü kalsın abi." dedim ve elinden pamuk şekeri aldım ve açtım.
"Çok güzel." dedim ve elimle yemeye başladım. Ilgar banka oturunca hemen yanına oturdum ve pamuk şekerimi yemeye devam ettim.
"Yer misin?" dediğimde bana baktı ve
"Pembe ve pembe olan şeyleri sevmem." dediğinde onun ön yargısına dur demek için
"Lütfen tadına bak." dedikten sonra elimdeki pamuk şekeri ona uzattım. Almamaya devam edince pamuk şekerden birazcık alıp iki dudağımın arasına koydum. Parmağımla pamuk şekeri işaret ettikten sonra elleriyle beni kucağına oturttu ve dudaklarımdaki pamuk şekeri yedi daha sonra dudaklarımı öptü ve çok acıtıyodu. İnlememek için zor dursamda. Sonunda dudaklarından çekildim yanımızda dikilen teyze bize
"Cık cık cık. Gençlik nereye gidiyor. Şunlarada bak. Kızım o altındaki şeyin geri kalanı nerde? Oğlum ayıp değil mi kızı oynatıyon." dedi ve söylenmeye başladı. Ben dediklerinden utanarak Ilgar'ın kucağından indim ve altımdaki şortu çekiştirmeye başladım. Ilar teyzeye anlamayan gözlerle baktıktan sonra bana dönerek
"Bu kim?" dediğinde bende
"Welcome to Turkey" dedim ve gözlerimi devirdim.
"Artık gidelim mi? Annem merak etcek." dedim ve bitmiş olan pamuk şekerimin çubuğunu ona gösterdim.
Bana baktıktan sonra ayağa kalktı ve motoruna doğru yürümeye başladı. Arkasından yetiştikten sonra saate bakmak için telefonumu çıkarttım.
"Saat 6 olmuş annem kesin meraklandı." diye söylendikten sonra Ilgar bana kaskı verdi ve
"Gece camını açık bırak." dediğinde ne kadar rahat olduğunu fark ettim.
"Olmaz." dediğimde
"O zaman kapıdan girerim." dediginde pes etmişcasine omuzlarımı indirdim.
"Tamam açarım." dedim ve motorun arkasına bindim. Bacaklarım deri motora yapışıyordu. Ilgar yine hızlıca kullanarak 1 saatte eve gelmiştim. Kaskı çıkartıp Ilgar'a verirken
"Sende kalsın." dedi ve hızlıca uzaklaştı. Evin zilini çaldığımda kapıyı Gözde açmıştı.
"Ne yaptınız baştan sona kadar anlat." dedi ve beni salona sürükledi. Salonda bağdaş bir şekilde oturan Hilal'e baktıktan sonra nefesimi düzenledim ve
"Dolaştık işte. Konuştuk falan. Kızlar Ilgar'ın bir aralar bi sevgilisi varmıs." dedim surat asarak Hilal ve Gözde gözlerini büyüterek bana baktı ve
"Yok artık." dediler hemde aynı anda. Evet bende şaşırmıştım.
"Ee siz ne yaptınız?" dediğimde Hilal hemen araya girdi ve
"Alex'le Gözde'yi baş göz edek mi?" dediğinde ona güldüm ve
"Neden olmasın?" dedim. Evet çok tatlı bir çift olurlardı. Tüm günü bunları düşünerek geçirdik ve saat 8 olduğunda annem geldi.
"Kızlar." diye bağırınce üçümüz birden
"Efendim." dedik annem bizi görünce yüzündeki gülümsedi ve genişledi.
"Napıyorsunuz?" dediğinde elimde ki dergiyi bıraktım ve
"Oturuyoz anne. Ben çok acıktım." diye söylendiğimde
"Menümüzde sadece köfte pilav patates kızartması ve salata var." dediginde Hilal ile birlikte dudaklarımızı yaladık.
"Çok iyi." dediğimizde annem montunu ve topuklu ayakkabasını çıkartıp.
"Salatayı yaparsanız ücret almayız." dediğinde anneme güldük ve mutfağa gittik. Gözde masayı hazırlarken Hilal ve ben salata yapıyorduk. Hilal Jack'e sinirli olduğu için doğradığı herşeyi Jack'e benzetiyordu. Annem pilavı yapmış köfteleri kızartmaya başlamıştı.
"Çok güzel koktu." diyen Hilal'e baktım ve kafamı salladım.
Çatalımı köfteme batırdıktan sonra anneme baktığımda elindeki bıçakla köftesini kesiyor diğer elindeki çatallada ağzına atıyordu. Ben ise çatalımı köfteye batırıp ağzıma atıyordum. Colamdan bir yudum aldıktan sonra doyduğumu hissettim ve tabaklarımı tezgahın üzerine bıraktım.
"Ellerine sağlık annecik."dedikten sonra kızların kalkmasını bekledim onlarda kalktıktan sonra odama çıktık.
"Bu gece Ilgar gelcek bana camı açık bırak dedi." dedim tepkilerinde bir oha yatıyordu.
"Annen seni keser." dediğinde Hilal'e baktım ve dudağımı ısırdım.
Saat 10 olduğunda Jack geldi ve Hilal'i evine götürdü. Annem ise odasına çekildi. Gözde'de elinde ki telefonla Alex ile mesajlaşıyordu. Gözde misafir odasında uyumak istediği için misafir odasına çekildi.
Saat 11 olunca annemin odasına sessizce baktığımda uyuyordu. Odama gidip camı açtım ve yatağıma oturup Ilgar'ı beklemeye başladım.
Annemin evinde böyle bişey yaptığım için utanıyordum. Ama şuan tek yaptığım Ilgar'ı beklemekti.
~~~~~~~~~~
Bitanesiniz siz <3 ilginiz için ne kadar Teşekkür etsem az. Seviyorum sizi hemde kocaman.Multimedya: Gözde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amerika Kürdü
Chick-LitAmerika'ya geleli bir hafta olmadan başıma alabileceğim en tehlikeli belayı almıştım. ILGAR!