Amerika Kürdü

Bay Kas Yığını.

Sabah Hilal'den önce banyoya girdim ve dişlerimi fırçaladım ve yüzumü yıkadım daha sonra saçlarımı tarayıp ev topuzumu yaptım. Aynada ki bana bir kez daha baktım ve üzerime günlük kıyafetlerimi geçirdim. Telefonumu aldığımda

Kimden: Gözde

"Biliyor musun? Dün biriyle tanıştım ve bana çok nazik davranıyor ve bugün cafeye çağırdı gitmeli miyim bilmiyorum sence ne yapmalıyım?" mesajı sırıtarak okudum ve

Kime: Gözde

"Bence gitmelisin. Hayat bazı şeyleri düşünmek için çok kısa :*" mesajı yolladıktan sonra annemi arama kararına vardım. Annemle günlük konuşmamı yaptıktan sonra aşağı indim. Kendimi koltuğa attım ve televizyonu açtım. Amerika'da televizyon izlemek benim gibi birine göre değil diye düşündüm ve telefonumu tekrar elime aldım. Bir mesaj vardı.

Kimden: Gözde

"Haklısın ne giymeliyim?"

Kime: Gözde

"Kendin ol." mesajı atarken bende kendim gibi miydim? Merak ediyordum. Kapı çarpınca irkildim ve arkama döndüm harika Bay Kas Yığını burdaydı. Alex. Ondan hoşlanmıyorum. Gerçekten. Ilgar'ı merak ediyordum.

"Erkencisin." hergün kaçta uyandığımı biliyor sanki. Evet geç kalkan biriyim ama olsun. Bu çocuk üzerine bişey giymez mi? Lanet olsun.

"Rahatsız mı oldun?" dedim yapmacık bir sesle.

"Senin gibi birinden rahatsız olmamı bekleme Masal." dedi. Ay ne tatlı.

Hilal bu sessizliği bozarak

"Masal hadi kahvaltı hazırlayalım sonra plaja gideriz." dedi ve bende uyuşuk hareketlerle ona eşlik ettim. Hilal menemen falan yaptıktan sonra masayı hazırlamaya başladık. Portakal suyuda koyduktan sonra Jack geldi. Bugün kas sergileme günümü? Jack çok karizmatikti ama ondan hoşlanmıyorum böyle bi şansımda yoktu olmazdıda.

Herkes masaya oturduktan sonra Alex

"Eminim Masal yüzme bilmiyordur." dediğinde bu çocuğun benle derdi ne diye düşündüm ve

"Eminim Alex bugünde beni sinir edicek. Aa bir dakika o bunu 2 saat önce başarmıştı" dedim gözlerimi devirerek. Bu havalıydı. Bu çocuk sabah sabah hatta uyanır uyanmaz benim sinirlerimi tazeliyordu.

"Teşekkür ederim bebeğim" dedi sırıtaak. Aptal!

Kahvaltıdan sonra Hilal ve ben masaları topladık ve odaya çıktık ben yatakta müzik dinlerken o bikini seçiyordu ve ben daha hazırlanmamıştım ama ne giyeceğimi biliyordum kundura hayır tabi ki şaka yapıyorum. Siyah bikinilerimi giyincektim. Hilal neden bu kadar umursadı anlamış değildim.

Hilal'de çiçekli pembe bikinilerini giydi üzerine plaj elbisesini geçirdi ve saçlarını yapmaya başladı. Gerçekten sevgilim olmadığı için mutluyum. Bende siyah bikinimi üzerinede şortumu ve göbek üstü tişörtümü geçirdikten sonra saçlarımı tepeden bağlamıştım Hilal sonunda hazırlandıktan sonra aşagı indik.

Alex ve Jack koltukta yayılmış bizi bekliyorlardı. Evin hemen karşısındaki plajda olacağımızı düşünmeme rağmen Jack yine bizi farklı bir yere götürecekti. Arabaya bindiğimde Alex yanıma oturdu ve beni süzdü. Bundan rahatsız olduğumu belli etmek için sesli bir şekilde öksürdüm.

Jack arabayı hızlı kullandığı için tedirgindim tabi yanımdaki kas yığınından da. Sonunda plaja geldiğimizde gençlerle -taş erkeklerle- dolu bir plaja gelmiştik.

Yine Alex'le şezlonga oturduk ortamızdaki ufak masada boş bira şişeleri vardı. Kızlar geçerken Alex'e göz kırpıyordu. Bir şey hissetmiyordum umursamıyordum. Sonra bende üzerimdekileri çıkardıktan sonra Alex'e baktım ve yine beni süzdüğünü anladım. Utancımdan ölebilirdim.

"Hadi gelin denize girelim." dediğinde Alex belimi tuttu ve beni denize kadar nazikçe götürdü

"Şu gruptaki Ilgar'dan kurtarıyorum seni" dediğinde etrafıma bakmaya başlamıştım. Onu gördüğümde göz göze gelmiştik. Burda ne işi vardı? Ve neden bu kadar yakışıklı?  Bana bakmayı bırakıp etrafla ilgilenmeye başladığında ben hâla ona bakıyordum. Turuncu saçlı bi kız gelip onu öpene kadar mutluydum.! Kıskandım mı ben? Ah evet! Ama neden?

Denize kıyısına oturduğumuzda gözüm hâla Ilgar ve yanında ki sürtükteydi. Biran kendimi toparladım ve Alex'le ilgilenmeye  başladım. Alex yakışıklıydı fakat dikkatimi çekmiyordu. Alex bana bakıp

"Senin tikin mi var?" diye sordu

"Şey... Azıcık." dediğimde gülmeye başladı. Ve karnıma dokunmaya başladı. Ben ise onu ittirmeye çalışıp bir yandan da gülüyordum. Gözüm Ilgar'a gittiğinde gözlerini dikmiş bana ve Alex'e bakıyordu daha sonra yanındaki turuncu saçlı kızla ilgilenmeye başladı. O sırada Alex beni kucağına alıp denize doğru ilerlediğinde boynuna sarıldım ve bırakmadım

"Alex lütfen atma soğuk su lütfen" diye cırladığımda

"Birdaha bana çemkircek misin?" diye sordu ve güldü.

"Hayır. Lanet olsun. Hayır." diye cırladığımda çoğu kişi bize gülerek bakıyordu. Komik değil!

Alex beni denizden çıkardıktan sonra bana bakıp sırıttı benden ona samimi bir şekilde gülümsedim hadi ama bu çocuk sabah beni deli etmiyor muydu?  O sırada Jack gelip

"Şurda oturan grup benim arkadaşım onlarla tanışmanızı istiyorum." dedi Hilal'i biraz daha kendine çekerek. Hangi grup diye baktığımda Ilgar'lardan bahsediyordu. Gerçekten mi?

Multimedya:Alex