Evet arkadaşlar final bölümümüzle geldim bu sefer. Burada uzun bir açıklama yapmayacağın çünkü kısa bir süre sonra bir duyuruyla geleceğim. Orada bol bol sohbet edeceğiz nasılsa. Biliyorsunuz hikayemde ara ara bazı mesajlar vermeye çalıştım. Bu bölüm sonunda da bir mesaj var. Bir gün haberleri dinlerken kanımı donduran sahneler hâlâ zihnimde. Unutamadım çünkü kadınım ve bu bir Leyla hikayesinde bu mesajı vermeden geçemedim. İyi okumalar
Üç sene önce o gece
Meryem çalan telefonuna baktığında Ömer'in peşine taktığı adamının aradığını görünce hemen cevapladı.
"Söyle!"
"Meryem hanım Ömer bey biraz önce Ritim bara girdi"
"Yalnız mı?"
"Evet ve kafası bozuk gibi sanki"
"İçiyor mu"
"Evet içiyor"
"Tamam ben gelene kadar bir yere ayrılma, oradan çıkarsa hemen haber ver"
"Tamam Meryem hanım" Meryem hemen bir iki arkadaşını organize edip bara geldi. Arkadaşlarıyla bir masaya oturduklarında etrafa bakıp Ömer'i bulunca, arkadaşlarına döndü.
"Kızlar ben bir tanıdık gördüm, bir selam verip geleyim" Meryem Ömer'in yanına gidip elini sırtına koydu.
"Ömer'ciğim sende mi buradasın?" Ömer yüzüne yerleştirdiği sahte gülümsemeyle baktı Meryem'e.
"Ah ne hoş bir tesadüf" Dedikten hemen sonra yüzünde ki gülümseme gitti ve kaşları çatıldı.
"Ne istiyorsun Meryem!?"
"Ay sen evlendikten sonra bir medeniyetsiz oldun sanki, sadece bir merhaba demek istemiştim"
"İyi! Merhaba Meryem, şimdi müsaade edersen yalnız kalmak istiyorum" Meryem hiç bir şey demeden masasına giderken, sadece kendi duyabileceği bir tonda söylendi.
"Eh Ömer bey ben de bu gece o çok sevgili karına benim koynumda resimlerini göndermezsem bana da Meryem demesinler"
Aradan geçen zamanda Meryem ara ara Ömer'i kontrol ediyordu ve bayağı bir çakır keyif olduğunu görünce, bu bayağı hoşuna gitti. Tam bu sırada masada ki kızlardan biri konuşunca yeniden masaya döndü.
"Kızlar kalkalım mı artık?" Hepsi hesabı ödeyip kalktılar, Dışarı çıktıklarında Meryem sanki çantasında bir şey arıyormuş gibi yapıp arkadaşlarına baktı.
"Kızlar siz gidin, ben cüzdanımı içerde unuttum galiba" Meryem kızları yolcu ettikten sonra şoförünün yanına gitti.
"Aldın mı?"
"Aldım Meryem hanım" Meryem elini uzattığında şoförü cebinden çıkardığı ilacı uzattı.
"Damla aldın değil mi?"
"Evet efendim dediğiniz gibi"
"Tamam sen burada bekle"
Meryem içeri girip Ömer'in masasına gitmeden önce ayarladığı garsonu yanına çağırdı. Beraber kimsenin göremeyeceği bir köşeye gittiklerinde Meryem elinde ki ilacı garsona verdi.
"Şimdi ben masaya oturduğum da seni çağırıp kahve isteyeceğim, kahveye bu ilaçtan üç damla damlatacaksın. Bak unutma sadece üç damla"
"Tamam merak etmeyin siz" Meryem tam dönmüş Ömer'e doğru gidiyordu ki masaya oturan kadını fark edince garsona döndü.
"Kim bu kadın?"
"Banu abla burada sahne alıyor"
"Öyle mi, peki onun yanında ne işi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ı kıyamet
Художественная прозаÜnlü bir iş adamı ve bir hayat kadını... Olacak şey miydi? Yolları kesiştiğinden beri biliyordu olmayacağını Leyla... Bunu en başından söylemişti ona Ömer ama gönül Ferman dinler miydi? Dinlemedi! Kıyamet gününün geleceğini bile bile yaşayan her...