Evet sevgili okurlarım ve can dostlarım yine ben geldim yepisyeni bir bölümle. Bu bölüm ithafım benim çok sevdiğim özel sebeplerden dolayı uzun zamandır buralarda olmayan ama artık tamamıyla aramıza dönmüş olan @nightmarearnur yazarıma gitsin. Onunda yazdığı Dilan adlı hikayesine bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. Can parem seviyorum seni :))
Sizi bölümle baş başa bırakayım o zaman. İyi okumalar.
Leyla, bir son söylediğiyle kendini darmadağın bırakan adamın arkasından, birde elindeki kutuya bakıyordu. Hiç tanımadığı annesinin resmi var mıydı acaba, görebilecek miydi artık annesini? Tüm bu düşüncelerle odasına çıktı. Yatağına oturup kutuyu önüne koydu ama açacak cesareti yoktu. Uzun bir süre baktı sadece, sonra bir cesaret açtı kutuyu titreyen elleriyle. İlk gözüne çarpan Ömer'inde gördüğü resimdi. Bu kadın annesi, bebekte kendisiydi muhakkak. Nasılda şefkatle öpüyordu annesi, ama yüzü fazla belli değildi, o yüzden heyecanla annesini daha net görebileceği bir resim aradı ve buldu. Annesi gerçekten çok güzel bir kadındı, ela gözlerini ondan almıştı demek ki.
Resmin üzerinde gezdirdi ellerini, Öptü, kokladı ama yoktu kokusu annesinin, sonra gözüne bir zarf ilişti eline alıp üstündeki . Biricik kızıma yazısını okuyunca heyecanla açtı mektubu ve okudu.
Kuzum, bebeğim, canımdan can yavrum benim...
Bu mektubu okuduğunda, ben büyük bir ihtimal yanında olamayacağım. Hatta belki ilk adımını göremeyecek, ilk sözünü duyamayacağım. Olsun be yavrum, sen yine de ayaklarını hep sağlam bas yere. Ağzından çıkan sözler hep sevgi dolu olsun, şefkatli merhametli ol, Hangi mevkide ve durumda olursan ol kimseyi hor görme, saygılı ol ve herkese sevgiyle yaklaş. Çükü kuzum, herkes gönlünün ekmeğini yer. (Söz: Ceylan Çapa)
Hayat hep güllük gülistanlık değildir. Belki büyük acılar çekeceksin, canın çok yanacak ama sen bu acılardan hep daha bir kuvvetli çıkacaksın. Belki de şimdi böyle bir acının içindesin ve bana kızıyorsun. "Ah be annem ben herkese sevgiyle yaklaştım, hep şefkatli saygılı oldum, ama sen bana neden yalan söyledin ki?" Annem diyorsun. Ben yalan söylemem yavrum, sen gönlünü güzel tut, hiç isyan etme, bir gün mutlaka mükafatını alacaksın.
Sei çok seven Annen
Leyla göz yaşları içinde okuduğu mektubu göğsüne bastırdı. Demek annesi öleceğini biliyordu. Verdiği nasihatlere bakılırsa güzel bir insandı annesi. Yaşasaydı kim bilir nasıl bir hayatı olurdu. Şimdi okumuş çoktan iç mimar olmuştu. Belki de Ömer'le başka şartlar altında tanışmış ve evli, mutlu, çocuklu olmuştu. Göz yaşlarına rağmen masum bir tebessüm yerleşti dudaklarına, bütün hayatını sil baştan değiştirirken düşüncelerinde değiştiremediği tek şey Ömer'di ve bir ömür değiştirmek istemediği!
Ömer can sıkıcı yemeğin sonuna gelmişti nihayet, misafirlerini Ahmet ve Elif'e bırakıp vedalaşıp çıktı. Leylanın evine geldiğinde ışık görmeyince yattığını düşünüp yukarı çıktı. Odaya girdiğinde gördüğü manzarayla içi acıdı. Leyla elindeki resmi göğsüne bastırmış daha kurumamış göz yaşlarıyla uyuyakalmıştı. Yanına gidip yatağın kenarına oturdu. Gözündeki yaşları sildi. Eli gece karası saçlarına gitti sonrasında, dayanamadı, yetmedi, eğilip alnından öptü. Leylanın aldığı derin nefes uyandığının göstergesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ı kıyamet
Ficción GeneralÜnlü bir iş adamı ve bir hayat kadını... Olacak şey miydi? Yolları kesiştiğinden beri biliyordu olmayacağını Leyla... Bunu en başından söylemişti ona Ömer ama gönül Ferman dinler miydi? Dinlemedi! Kıyamet gününün geleceğini bile bile yaşayan her...