İyi okumalar
Leyla odasına girerken Deniz'de peşinden girdiğinde hâlâ söyleniyordu.
"Oh gitti Pelin geldi Çiğdem, bu ne ya!"
"Yapma Deniz, Çiğdem Pelin gibi bir kız değil"
"Aman neyse ne sonuçta o da gidecek"
"Yok bu gitmeyecek"
"Nasıl?"
"Vallahi Çiğdem zehir gibi bir kız ve Kemal onu yanında tutmak istiyor"
"Demek öyle" Diyen Deniz'in morali iyice bozulmuştu. Kız geleceğin avukatı güzel bir kızdı, kim bilir belki aralarında çoktan bir şeyler başlamıştı. Deniz Leyla'nın yanından ayrılıp morali bozuk ve dalgın bir şekilde odasına giderken karşıdan geleni görmeyince, çarpışması da kaçınılmaz oldu. Çarpışmanın etkisiyle sendeleyen Deniz son anda kollarından tutularak düşmekten kurtuldu. Deniz doğrulduğunda bir karşısında çarptığı kıza Çiğdem'e, birde hemen yanında kendini tutan tanımadığı taşa baktı, ay pardon adama baktı.
"Deniz hanım iyi misiniz?"
"İyiyim Çiğdem hanım iyiyim, kusura bakmayın biraz dalgındım" Uzaktan olanları gören Hakan'da hemen yanlarına geldi.
"Deniz iyisin değil mi?"
"İyiyim bir şeyim yok" Hakan daha sonra Çiğdem'e bakarak konuştu.
"Çiğdem sen de iyi misin kızım"
"İyiyim Hakan abi sağ ol" Çiğdem tam yanlarından ayrılıyordu ki, elinde olan dosyayı fark edince yeniden geri döndü.
"Ah Hakan abi, bu dosyayı Kemal bey sana vermemi istemişti"
"Tamam sen onu Metin'e ver odama götürsün" Çiğdem dosyayı verdikten sonra ikisi de oradan uzaklaşırken Deniz hayretle izliyordu olanları.
"Hakan abi kim bu kız Allah aşkına?"
"O Kemal'in yeni asistanı"
"Ha yok onu biliyorum da bu samimiyet nereden onu anlamadım"
"Nasıl yani?"
"Yani diyorum ki, niye Hakan bey değil de Hakan abi, nedir bu samimiyet?" Deniz'in imasını gayet iyi anlamıştı Hakan, cevap basitti ama cevabını biraz dolambaçlı yoldan vermeyi tercih etti.
"Niye kızım, sen de bana abi diyorsun"
"Yemin ederim deli olacağım ya! Abi ben senin baldızınım peki o kim? Hayır Leyla'ya sorsam yok zehir gibi kızmış, yok Kemal onu yanında tutmak istiyormuş, sana abi diyor, yani bir akrabam filan da benim mi haberim yok!" Deniz'in bu serzenişine büyük bir kahkaha attı Hakan, işte asıl derdini belli etmişti. Hakan karşısında neredeyse sinirden patlayacak gibi duran Deniz'le daha fazla uğraşmak istemedi.
"Aslında onu işe ben aldırdım. Çiğdem Bahar'ımın yuvasında ki Aslı hanımın kız kardeşi, Hukuk okuyormuş benden rica etti, Kemal'le konuştum aldık işe"
"Aman ne iyi yapmışsınız" Deyip ayaklarını yere vura vura sinirle ayrıldı oradan. Tabi Hakan özellikle söylemediği için Deniz'in bilmediği çok önemli bir detay vardı, o da Çiğdem ve Metin arasında yeni başlayan bir ilişki olduğuydu.
......................
Ömer'in durumu her geçen gün daha iyiye gidiyordu. Ömer'i muayene eden doktor yanından çıkınca tüm herkes ayaklandı. İlk söze Hanife hanım girdi.
Doktor bey oğlum nasıl?"
"İyi Hanife hanım gayet iyi birazdan odaya alacaklar"
"Oh şükürler olsun görebileceğiz artık onu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ı kıyamet
Ficção GeralÜnlü bir iş adamı ve bir hayat kadını... Olacak şey miydi? Yolları kesiştiğinden beri biliyordu olmayacağını Leyla... Bunu en başından söylemişti ona Ömer ama gönül Ferman dinler miydi? Dinlemedi! Kıyamet gününün geleceğini bile bile yaşayan her...