* Bera erkektir arkadaşlar, hikayeyi ona göre okuyun xhzjzj. Umay ise haliyle kız oluyor
Nira'nın yüzüme su dökmesi ile birlikte uyanırken aşırı uykum olduğunda hiçbir şey yapmamıştım. Hâlâ yatağımda öylece yatıyordum.
"Bera?" Nira'nın şaşkın sesini duyduğumda gülmeden edemedim. Eğer aşırı uykum olmasaydı gününü görürdü de, neyse...
"Git başımdan Nira!" Yüzüm yastığa dayalı olduğundan sesim boğuk çıkmıştı. Hatta biraz da komik.
"Umay mesaj atmış" yataktan ani kalkışımla yeri boylamıştım. Umursamayıp telefonumu elime aldım. Ama hayır, kimseden mesaj yoktu.
"Hain! Vatan haini!" Nira söylediklerime gülerken oturduğum yerden kalkıp Nira'nın karşısına geçtim.
"He gülüm, niye uyandırdın beni?"
"Annem yemeğe çağırıyor. Uyandır şu ayıyı dedi."
"Hııı, beni överken iyi oluyor ama. Bak sen anneme!" Nira gülerek omuz silktiğinde bende gülüp annemin yanına gittim.
"Demek ayı ha? Benimle övünürken hiç öyle demiyordun kıvırcık sultan!"
"Ayı gibi uyuyorsun Bera. Bıraksak kış uykusuna yatacaksın." dudağımı büzüp sandalye çekip oturdum. Şu an yemek daha önemliydi.
Nira da gelip yanıma oturduktan sonra annem ve babam da oturmuştu.
Onlar bilmese de ben kim daha hızlı yiyip kalkacak diye yarış yapıyordum. Hep de ben kazanıyordum.
Yemeğimi yedikten sonra masadan kalkıp odama gittim. Telefonuma gelen bildirimle heyecanla telefonumu açtım.
Umay mesaj atmıştı!
Umay'ım: Günaydın Bera
Bera: Günaydın Umay
Umay'ım: Sana şey diyecektim de
Umay'ım: Üniversite sonuçların ne?
Bera: Bizim üniversite, mimarlık
Bera: Neden sormuştun?
Umay'ım: Aynı üniversitedeyiz o zaman
Umay'ım: Ben dönünce yine sohbet ederiz o zaman
Bera: Tabii ki
Bera: Neden sohbeti keselim ki?
Umay'ım: Ne bileyim
Umay'ım: Senin de kendi arkadaşların var sonuçta
Umay'ım: Onları aksatmış olmaz mısın?
Bera: Haftanın her günü onlarla görüşüyoruz zaten
Bera: Derslerim varken bir zahmet görmeyiversinler beni
Umay'ım: Neyse
Umay'ım: Ben Murph ile dışarı çıkıyorum.
Umay'ım: Murph köpeğimin adı :)
Bera: Görüşürüz?
Umay'ım: Görüşürüz
"Kim o?" Annemin sesi ile telefonumu rastgele bir yere fırlattım. Umarım kırılmamıştır.
"Ki-kimse!" yalan söyleyemediğimi kabullenmem lazım sanırım. Kendim bile inanmıyorum çünkü.
"Tabii ki-kimsedir. Bi-biri olsa neden kekeleyesin ki?" Annem benimle dalga geçip telefonumu fırlattığım yere doğru baktı.
Bildiğin anneme atmışım ben bu telefonu!
Telefonu alıp içini karıştırmaya başladığında onu izliyordum. Telefonu şifre koymamamın cezasını çekiyordum.
"Umay'ım kim Bera? Sevgilin mi?"
"Keşke..." diye mırıldandım.
"Ne dedin?"
"Ha? Ha, hayır değil. Arkadaşım!"
"Tabii her arkadaşını telefonuna kaydederken sahiplik eki ekliyorsun değil mi?"
"Yani, o beni arkadaşı olarak görüyor!"
"Sen?"
"Ayol ne soru sordun?" Telefonu elinden almaya çalıştım ama pek işe yaramadı.
"Yemedik telefonunu, al" tam pes ettiğim sırada telefonu verince gülümsemeye başladım.
"Bu kız seni üzerse bana gel Bera. Teselli her zaman lazımdır"
Burukça gülümseyip gittiğinde kalbime saplanan bir şey hissettim. Annem üzülmüş müydü?
Üzülmesinin nedeni Umay değildi. Bunu ona söylemememdi. Annem aramızda hiçbir sırrın olmasını istemiyordu.
Ama ben Umay'ı sır gibi ondan saklamıştım.
Sanırım anneme bir özür borçluydum.
Amaaan anam beni affederdi zaten
Hızla yerimden kalkıp anamın yanına gittim. Üzüldüğünde yemek yapardı.
Arkasından ona sarıldığımda gülmeye başladı. Bana küs kalma süresi de bu kadardı işte!
"Özür dilerim ana!"
"Affedildin oğul."
Geri çekilip annemin yanağına bir öpücük kondurup odama geri döndüm. İnstagramda dolaşmak gibisi yoktu.
Tabii kötü şeyler görmediğin sürece...
Umay fotoğraf atmıştı ama başka bir erkekle. Sarılarak olsa kendimi avutabilirdim.
Ama hayır, adeta dudakları birbirine değiyordu.
Neden kalbim ölecekmişim gibi ağrıyordu?
~~~~
İlk bölümü nasıl buldunuz?
Bu arada, bu kitaba bölüm attığım zamanlar Esmer Güzeli'ne bölüm gelmeyecek. İkisine birden bölüm yetiştirebileceğimi sanmıyorum.
Ya da ikisine de gün belirleyebilirim. Bir kitaba haftada 4 bölüm atarken diğerine 3 bölüm atarım.
Ne dersiniz?
Kararınız olumlu ise, hangi kitaba haftada 4 bölüm, hangi kitaba 3 bölüm atayım?
Bb!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Prens | Yarı Texting
HumorBera: Hâlâ anlamadın mı Umay! Bera: Sana asla arkadaş gözüyle yaklaşmadığımı, Bera: Sana hep farklı baktığımı, Bera: Seninle iken çok mutlu olduğumu hiç mi fark etmedin Umay? Bera: Amacım yüzüne söylemekti ama neyse Bera: Seni seviyorum Umay Bera: İ...