0.5

15.2K 907 330
                                    

"Gel parka oturalım, ağlaman geçer belki."

Ben Umay'a sarılmayı bıraktığımda tekrar ağlamaya başlamıştı. Ona sonsuza kadar sarılabilirdim ama duygularımı anlamasını istemiyordum. Ama ne garip ki bazı zamanlar keşke duygularımı, beni fark etse diyorum. Ne istediğimi ben bile tam olarak bilmezken ona nasıl davranacaktım? Duygularımı anlaması için yumuşak mı? Yoksa anlamaması için sert mi? Ona sert davranmak canımı yakardı.

"Bera, fikri sunan sendin ama boş boş yere bakıyorsun. Neden gelmiyorsun?" birden elimden tutup beni sürüklemeye başladığında bakışlarımın odak noktası tabiki de birleşen ellerimiz olmuştu. Çok yakışıyorlardı, acaba japon yapıştırıcısı ile yapıştırsam mı?

Umay ise ellerimize baktığımı görür görmez elini yavaşça çekmişti. Ne yani, rahatsız olduğumu falan mı düşünmüştü? Ben burada ellerimizi birbirine yapıştırmayı düşünürken hem de?

Yok daha devesinin nallı donu!

"Günay'dan alışmışım. Kusura bakma," kalbimin kırılma seslerini kulaklarımda duyarken dışıma yansıttığım tek şey bir gülümseme olmuştu. Buruk bir gülümseme. Onun adını duymak canımı sıkıyordu çünkü!

"Artık onu unutman gerekmez mi? Hem inan bana rahatsız olmadım." dudaklarını tam bir şey söylemek için aralamıştı ki geri kapatıp yutkundu. Gözleri mi dolmuştu onun?

"Onu unutamam Bera, her şeyi yapabilirim ama onu unutamam. Ben onu çok sevdim. Anlıyor musun? Kalbimin tamamı ona aitken, nasıl onu unutabilirim ki? Geçmişimi silip atamam ya?"

"Ne zamandır sevgiliydiniz?" Yüzünde garip bir gülümseme oluştu. Bu konuşma benim canımı yakarken onu gülümsetmiş gibiydi.

"Geçen yazdan beri" bu demek oluyordu ki ben onun sevgilisi yok diye sevinirken boşuna sevinmişim.

"Nasıl başladı ki ilişkiniz?"

"Ben platonik aşkım yüzünden acı çektiğim zamanlarda yazlıkta karşıma çıktı. Sevdiğim kişiyi unutmamı sağladı. Sonra ise beni sevdiğini söylemişti. Onunla çıkmaya başladım böylece" ardından yutkunup ekledi "Platonik aşkımı unuttuğumu sanmıştım"

"Kim o şerefsiz de benim kankamı üzüyor" kanka kelimesinin arkasına duygularımı saklamak için sığınmıştım. Gözlerime baksa anlayacağı duygularımı ondan saklamaya çalışıyordu.

"İnan bunu bilmene gerek yok," kaşlarım çatılırken ekledi "Şimdi gider çocuğu döversin falan, uğraşamam" haklıydı. Onu üzdüğü için gidip onu dövebilirdim. Neden söylememişti ki? Sinir, stres ne varsa yok ederdim ne güzel?

"Sen şimdi kimi seviyorsun ben anlamadım?" Dalga geçercesine söyleyip kollarımı göğsümün hizasında birleştirmiştim.

"Eski aşkım depreşti biraz sadece." Biraz süre sonra ekledi "yeni eski aşkım. Eski aşkım yine yeni oldu"

Kızım sen birilerini sevmeden duramıyor musun? Otur oturduğun yerde, seveceksen beni sev yani. Ne bu birini sevme merakı? Ben varım burada ben!

"Yarım saattir parkın ortasında dikiliyoruz. İnsanlar bize bakıyor Bera" düşünce dünyamdan çıkıp gerçek dünyaya geçiş yaptığımda telefonum titremeye başladı.

'Really Really Queen' arıyor

Telefonu açıp kulağıma doğru götürdüm ve annemi dinlemeye başladım.

"Bera, Nira uyandı!"

Annemin söylediği ile yüzümde bir gülümseme oluşurken Umay ne olduğunu anlamak için bana bakıyordu.

"Hemen geliyorum, beni beklesin o bebek!"

Umay söylediğim son kelime ile kaşlarını çatarken ben gülümsedim. Vakit onu kıskandırma vaktiydi. İnsan kankasını kıskanırdı sonuçta?

"Ben bebeğimin yanına gidiyorum Umay. Geliyor musun?"

"Bebeğin?"

"Hee, evet bebeğim"

"Sen git Bera. Bebeğinle aranı bozmak istemem. Siz başbaşa kalın"

Ardından yanımdan giderken ben ağzım kulaklarımda gülümsüyordum. Beni kıskanmıştı! Sevgilim olduğunu sanmıştı! Bebeğim dediğim kişiyi başka biri sandı!

Allah'ım ben sana geliyorum!

Ya da gelmiyorum, burası daha rahat. Sıkıntı yok.

Ağzım kulaklarımda hastaneye doğru ilerlemeye başladım. Hâlâ beni kıskanması mutlu olmamı sağlıyordu.

Beni kıskanıyor!

Tamam bence artık anlamışsınızdır?

~~~~

Bera'nın kıskandırma planı başarılı, kankasını kıskandı!

Onlar kanka

Neyse, bir feels geçirtip sonra da moralinizi bozduğuma göre gidebilirim. Bb

Sarı Prens | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin