Çilli(m): Bera
Çilli(m): Hazır bugün okul yokken
Çilli(m): Sen de dönmüşken
Çilli(m): Dışarı bir şeyler mi yapsak?
Bera: Seçenekler neler?
Çilli(m): Yemek yemeye gidebiliriz
Çilli(m): Sizin kafede vakit geçirebiliriz
Çilli(m): Sinemaya da gidebiliriz
Çilli(m): Yeter ki bir yere gidelim!
Çilli(m): Hiç fark etmez
Çilli(m): Evden çıkmam yeterli
Bera: Ha beni özlediğinden değil yani?
Çilli(m): Yoo ne alakası var
Çilli(m): Seni özlemiş olsaydım dışarı tek başıma çıkardım.
Çilli(m): Kesinlikle aksini düşünme
Bera: Peki
Bera: Düşünmem
Bera: Ama valla dışarı çıkacak halim yok
Bera: Sen bize gelsen olur mu?
Çilli(m): Irzıma geçmeyi düşünmüyorsun değil mi?
Bera: Sus sus
Bera: En son ben bunu dediğimde öpüşmüştük.
Bera: O yüzden sus
(Görüldü)Bera: Ay utandı!
Bera: Öpüşme konusundan mı utandın?
(Görüldü)Bera: Ben içini bilirim kız
Bera: Kesin ben gittikten sonra dans edesin gelmiştir
Bera: Belki de etmişsindir?
Bera: Bilekliğim de sana kaldı oh ne güzel
Bera: Bileğinde mi o?
Çilli(m): Evet
Bera: O kadar şey yazdım
Bera: Cevabı ne kadar da uzun yazdın öyle
Bera: Okumaya üşendim cidden
Çilli(m): Ne yazmamı bekliyordun ki?
Bera: Az bi' iltifat etsen fena olmazdı
Bera: Mesela 'kalbimin sahibi olan adamın bilekliğini bileğimde değil, kalbimde taşıyorum' gibi
Çilli(m): Edebiyat yapma
Çilli(m): Kankalar birbirine romantik iltifatlar etmez
Bera: O yüzden biz edebiliriz
Çilli(m): Ne?
Bera: Ohoo bu kızın haberi yok
Bera: Biz kankalıktan ayrılalı çok oldu be kızım
Bera: Dur bir kelime vardı neydi o...
Bera: Flört!
Çilli(m): nw ywnş bşz limdi flört müyız?
Bera: Random mu attın, çarpıldın mı yoksa dalga mı geçiyorsun anlamadım ama...
Bera: Bir daha söylemeyeceğim
Bera: Anlayacağını anlamışsındır bence
Çilli(m): Dur ben bi' sakinleşip geliyorum
~~~~
Çalan kapı ile yatağımda uzanmayı bırakıp kapıyı açmak için kalktım. Hızlı adımlarla kapıya varıp kapıyı açtım.
Vera birden içeri dalarken nefes nefeseydi. Koşarak geldiği o kadar belli oluyordu ki.
"Geliyorum derken buraya geleceğimi kastettiğini bilmiyordum." diyerek dalga geçtiğimde soluklanıp konuştu.
"Dur şimdi dalgayı bırak, söylediğinde ciddi miydin?"
"Ben bir şey söylemedim ki!" diyerek hafifçe güldüm.
"Ya! Yazdığında işte!"
"Ne gördüysen o güzelim, şimdi hangi odaya geçmek istersen geç. Evde kimse yok." odanın içine bakarken kafasını çevirmeden gözleriyle bana baktı.
"Fesat." diyerek oturma odasın geçip koltuğa oturup ayaklarımı uzattım.
Vera yavaşça yanıma gelip ayaklarımı birden koltuktan fırlattı.
"Manyak." diye mırıldandığımda sinsice sırıtıp yer açtığı koltukta oturup bağdaş kurdu ve bana doğru döndü.
"Sen neden evden çıkmak için bahane arıyordun?"
"Abim beni ziyarete gelecekmiş. Şehir dışında okuyor."
"Eee?"
"Sorun abimin gelmesi değil. Geldikten sonra buradaki arkadaşlarını çağırıyor ve benim evimde parti veriyor. Parti verdiği süre boyunca odamdan çıkmam yasak."
"Bu da geçer be Vera." diyerek sahte bir hüzünle teselli verdim.
"Benim için bu kadar üzülme Bera." diyerek dalga geçti o da
"Benim karnım acıktı, hanım bana yemek yapsana."
"Tamam beyim, ama siz de geliyorsunuz. Yardım edeceksin bana." diyerek kalktı ve kolumdan sürükleyerek beni mutfağa soktu.
Mutfağa...
Koskoca Bera mutfağa girmişti ama yemek yemek için değil, yapmak için.
Fırtınalar kopacak, kaçın
~~~~
Ben bunlara biraz aşık oldum ama sıkıntı yok, halledeceğim ben.
Neyse, bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Prens | Yarı Texting
HumorBera: Hâlâ anlamadın mı Umay! Bera: Sana asla arkadaş gözüyle yaklaşmadığımı, Bera: Sana hep farklı baktığımı, Bera: Seninle iken çok mutlu olduğumu hiç mi fark etmedin Umay? Bera: Amacım yüzüne söylemekti ama neyse Bera: Seni seviyorum Umay Bera: İ...